WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2015/42 Esas 2017/905 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma ile birlikte müşterek çocuğun velâyetinin müvekkiline verilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulduğunu ancak davalı babanın, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesi olup dilekçe ekinde söz konusu suç hakkında Cumhuriyet Savcılığınca başlatılan soruşturma evrakının olduğunu iddia ederek çocuk ile davalı baba arasında kişisel ilişkinin kaldırılmasına uygun görülmediği takdirde kişisel ilişkinin refakatçi eşliğinde kurulmasına karar verilmesini, davalı-davacı erkeğin karşı davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....

    Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md.4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....

    Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50,51) dikkate alınarak davacı-karşı davalı erkek yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Ortak çocuklar 2006 ve 2008 doğumlu olup, okul çağındadır. Bu sebeple velayetleri davacı-karşı davalı babaya bırakılan çocuklar ile davalı-karşı davacı anne arasında kurulan kişisel ilişki de her ayın son Cuma gününden başlatılan kişisel ilişki uzun olup, okul çağında bulunan çocukların eğitim durumunu engelleyici nitelikte olduğu gibi babanın velayet görevini de engelleyici niteliktedir. Bu sebeple velayeti babaya verilen ortak çocuklar ile anne arasında daha uygun süreli kişisel ilişki kurulmak üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

      Dosyanın tetkikinden, davalı-davacı kadının Almanya’da yaşadığı, Devletten aylık 650-700 Euro yardım ödemesi ve ortak çocuk ... için çocuk parası aldığı; ...’de dört adet arsasının ve Kırşehir’de evinin bulunduğu, tanık beyanlarına göre Kırşehir’deki evinden kira aldığı anlaşılmış olup; kadının tespit edilen sosyal ve ekonomik durumuna göre boşanma sebebiyle yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesi “boşanma yüzünden yoksulluğa düşme” koşulu kadın yönünden oluşmamıştır. Bu durumda, davalı-davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece velayeti anneye verilen ortak çocuk ... ile baba arasında kişisel ilişki kurulurken “aynı şehirde oturmaları hali" ve “farklı şehirde oturmaları hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmiştir....

        Bu itibarla, davacı-davalı erkeğin temyiz yolu kapalı olan ortak konutun tahsisi talebine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı-davacı kadının tüm, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 3-Taraflar arasında görülen karşılıklı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda, ilk derece mahkemesince boşanma ve ferilerine hükmedilmiş; ortak çocukların velayeti babaya verilerek anne ile kişisel ilişki tesis edilmiştir. Davacı-davalı erkek, temyiz dilekçesinde serbest muhasebeci ve mali müşavir olması nedeniyle, ortak çocuklarla mali tatil olan temmuz ayında tatil yapabileceğini belirterek, anne ile çocuklar arasında temmuz ayında kurulan kişisel ilişkiye itiraz etmiştir....

          Davacı kadın tarafına hediye edilen ve kişisel malı olan ziynetlere yönelik hakkından Kayseri 2. Aile Mahkemesinde görülen 2019/139 Esas, 2019/156 Karar sayılı boşanma davası sırasında feragat etmiştir. Ayrıca boşanma dosyası içerisindeki taraflar arasında düzenlenen protokolde de tarafların karşılıklı olarak birbirinden kişisel eşya taleplerinin olmadığı belirtilmektedir. Davacı iradesinin fesada uğradığını ileri sürmüş ise de bu iddiasını ispat edememiştir. Boşanma davasında verilen hükme karşı Kayseri 2. Aile Mahkemesinin 2021/287 Esas, 2021/429 Karar sayılı başvurmuş olduğu yargılamanın iadesi talebi retle sonuçlanmış ve bu karar kesinleşmiştir. Davacı ziynet eşyalarına ilişkin hakkında feragat etmiş olması nedeniyle ziynetlerini talep etme hakkı bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesince talebin reddinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Davacının istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir....

          ın velayeti ise babaya verilmiş, velayeti kendisine verilmeyen anne-baba ile çocuklar arasında kurulan kişisel ilişki kardeşlerin birbirini görmesine engel olacak şekilde düzenlenmiştir. Kişisel ilişki düzenlenirken kardeşlerin birbirini görmelerine olanak sağlayıcı şekilde düzenleme yapılması kardeşlik ilişkisinin gelişmesi için önemlidir. Ayrıca anneler gününde kişisel ilişki düzenlendiğine göre babalar günü içinde kişisel ilişki düzenlenmesi babalık duygusunun tatmini açısından da önemlidir. Bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte açıklanan sebeple BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının ise yukarıda 1. bentte açıklanan sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.27.11.2014 (Prş.)...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı erkek tarafından kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, velayet ve kişisel ilişki yönünden, davacı-davalı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, erkek lehine verilen manevi tazminat, reddedilen nafaka ve tazminat istekleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadın tarafından yoksulluk nafakası talep edilmemiştir....

              Davalı-davacı baba ve müşterek çocuk arasında mahkemece düzenlenen kişisel ilişki günlerine ilaveten ayın belirli haftalarında da yatıya kalacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerekirken, bu hususun düşünülmemesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. Ne var ki bu durum yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün kişisel ilişki ile ilgili bölümünün de düzeltilerek onanması cihetine gidilmiştir (HUMK. md. 438/7)....

                Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK md. 323). Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur (TMK md. 181/1- 2). Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi; çocuk ve velayet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır (Çocuk Hakları Sözleşmesi md. 9/3). Bu tür kişisel ilişki çocuğun sadece yüksek yararları gerektirdiği takdirde veya ana ve babanın bu haklarını amacına aykırı kullanmaları halinde kısıtlanabilir veya engellenebilir (Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi md. 4/2). Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....

                UYAP Entegrasyonu