Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı erkek, kişisel ilişkinin yetersiz olduğundan bahisle, istinaf kanun yoluna başvurmuş ve bölge adliye mahkemesince başvurunun kabulüne karar verilerek kişisel ilişki yönünden yeniden hüküm kurulmuştur. Hüküm davalı erkek tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmiştir. Velayeti anneye bırakılan ortak çocuk ... ile baba arasında dini bayramlarda kurulan kişisel ilişki yetersizdir; dini bayramlarda çocuk ile baba arasında yatılı kişisel ilişki kurulmaması doğru bulunmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....

    ve fer'ileri yönünden gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 (iki) hafta içerisinde Dairemize veya Dairemize gönderilmek üzere başka bir yer mahkemesine verilecek dilekçe ile Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi'ne temyiz kanun yolu açık olmak, kişisel eşyanın iadesi davası yönünden HMK'nın 362/1- a maddesi uyarınca kesin olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....

    Aile Mahkemesinin 2020/324 Esas ve 2021/175 Karar sayılı dosyasının geçici velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişkinin genişletilmesi talebiyle açıldığı, bu davanın devamı sırasında davacı kadın tarafından boşanma talepli dava açıldığından davaların birleştirilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece birleşen davada erkeğin velayet talebinin reddine ve SİR de dikkate alınarak baba-çocuk arasında yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki düzenlenmesine ve birleşen davada kişisel ilişkiye ilişkin hüküm kurulurken Ankara Batı 3. Aile Mahkemesinin 2015/800- 1066 sayılı dosyasında çocuk ve baba arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına karar verilerek yeni düzenleme yapıldığı anlaşılmıştır. Öncelikle Ankara Batı 3....

    Ayrıca kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan davalı-davacı babanın, bu hakkını amacına aykırı olarak kullandığını kabule yeterli delil mevcut olmadığı gibi, kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzurunun ciddi olarak tehlikede olduğuna ilişkin bir delil de bulunmamaktadır. Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. O halde, davalı-davacı baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişkinin daha uzun süreli ve yatılı olacak şekilde düzenlenmesine karar verilecek yerde, kişisel ilişkinin sınırlandırılarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

      Kişisel ilişki kurulmasındaki amaç, analık ve babalık duygularının tatmini yanında çocuğun psikolojik ve sosyal gelişiminin sağlanmasıdır. Çocuğun, gözetim olmaksızın ana veya babasından biriyle kişisel ilişkisinin sürdürülmesi, onun yüksek yararına değilse, gözetim altında kişisel ilişki kurma imkanı öngörülebilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/3, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 30.1.2012 gün ve 2011/12727-1614 sayılı ilamı). Aksi halde gözetim altında kişisel ilişki, çocuk ile velayet kendisinde olmayan baba arasındaki bağların güçlendirilmesi amacına aykırı düşer. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı-karşı davacı babanın ortak çocuğa karşı olumsuz bir tutum veya davranışının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece kişisel ilişki kurulurken çocuğun 18 yaşını doldurana kadar ayrı ayrı kademeli bir kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır....

        Kişisel ilişkinin tedbiren de dahil olmak üzere değiştirilmesi için açılan dava, boşanma davası henüz kesinleşmeden açılmıştır. Davacı eldeki davada, Ankara 11. Aile Mahkemesinin 30/03/2021 tarih ve 2017/780 esas ve 2021/229 karar sayılı dosyasında verilen boşanma kararı ile müşterek çocuğun velayetinin kendisine bırakıldığını ve çocuk ile baba arasında kurulan ilişkinin dava sonuna kadar tedbiren de değiştirilmesini talep ettiğine göre, tedbire ilişkin talep bakımından, boşanma kararındaki kişisel ilişkiye dair düzenleme "derdestliğe" esas alınamaz. Çünkü tedbir, geçici bir hukuki koruma niteliğinde olup, davanın esasıyla ilgili değildir. Bu bakımdan tedbir talebinin derdestlik gerekçe gösterilerek, reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. UYAP üzerinden yapılan incelemede Ankara 11....

        DAVA TÜRÜ :Boşanma - Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davacı tarafından açılan "boşanma" davası ile davalı tarafından açılan "çocukla kişisel ilişki tesisine" ilişkin davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm koca tarafından kadının boşanma davasında kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, müşterek çocuk ile davalı baba arasında düzenlenen kişisel ilişki tesisi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında görülen ve Türk Medeni Kanunun 166/3. uyarınca boşanmaya karar verilen davada velayeti anlaşma uyarınca anneye bırakılan müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki konusunda düzenleme yapılmayarak konu hakimin takdirine bırakılmıştır....

            Davalı-karşı davacı baba ile müşterek çocuk arasında boşanma davasında tesis edilen kişisel ilişki günümüzdeki ulaşım olanaklarındaki kolaylık gözetildiğinde, yeterli olmadığı gibi babalık duygularını tatmin etmekten de uzaktır. Velayet kendisinde bulunmayan baba ile müşterek çocuk arasında, çocuğun baba sevgi ve şefkatini tadacağı şekilde, yaz tatili dışında dini bayramlar, yarı yıl tatili ve her ayın belirli haftalarında haftasonu yatılı kalacak şekilde de kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki tesisi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.13.06.2016(Pzt.)...

              İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı/ davalı kadın vekili hükmün; kusur belirlenmesi, asıl davada boşanma ve ziynet alacağı kısmı hariç olmak üzere reddedilen maddi ve manevi tazminat ile nafaka talebinin reddedilen kısmı ile karşı dava ve birleşen davanın reddi gerektiği yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı/ davacı erkek vekili hükmün; kusur belirlenmesi, asıl davada aleyhine hükmedilen ziynet alacağı ile karşı davada reddedilen maddi ve manevi tazminatlar yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava; davacı/ davalı kadın tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma, fer'ileri ve ziynet alacağı istemine ilişkindir. Karşı dava; davalı/ davacı erkek tarafından açılmış TMK.nun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Birleşen dava; davalı/ davacı erkek tarafından açılmış çocukla kişisel ilişki kurulması istemine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu