DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ileri ile kişisel eşyanın iadesine, karşı dava; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ilerine, birleşen dava; zina sebebi ile boşanma olmadığı taktirde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Davacı - karşı davalı birleşen dosya davalısı kadın vekili; asıl davanın reddi, kusur belirlemesi, karşı ve birleşen davanın kabulü, asıl davadaki fer'ilere ilişkin taleplerinin reddi, ziynet alacağının kısmen reddine yönelik olarak, davalı - karşı davacı -birleşen dosya davacısı erkek vekili; kabul edilen ziynet alacağına yönelik olarak süresinde istinaf talebinde bulunmuş ve kararın bu yönlerden kaldırılmasını talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ileri ile kişisel eşyanın iadesine, karşı dava; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ilerine, birleşen dava; zina sebebi ile boşanma olmadığı taktirde evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Davacı - karşı davalı birleşen dosya davalısı kadın vekili; asıl davanın reddi, kusur belirlemesi, karşı ve birleşen davanın kabulü, asıl davadaki fer'ilere ilişkin taleplerinin reddi, ziynet alacağının kısmen reddine yönelik olarak, davalı - karşı davacı -birleşen dosya davacısı erkek vekili; kabul edilen ziynet alacağına yönelik olarak süresinde istinaf talebinde bulunmuş ve kararın bu yönlerden kaldırılmasını talep etmiştir....
eşyanın iadesi davasının bu dosyadan TEFRİKİ ile Dairemizin ayrı bir esasına KAYDEDİLMESİNE, davalı-karşı davacının bu davasına yönelik istinaf incelemesinin YENİ ESAS ÜZERİNDEN YAPILMASINA, Dair dosya üzerinde duruşmasız olarak yapılan inceleme sonucunda,boşanma ve tasarruf yetkisinin sınırlandırması yönünden 6100 sayılı HMK'nun 361/1 maddesi gereğince, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay'a temyizi kabil olmak üzere, kişisel eşyanın iadesi yönünden 362/1- a maddesi gereğince; miktar itibarıyla kesin olmak üzere OY BİRLİĞİ ile karar verildi....
Kadın lehine daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. 3-Velayeti anneye verilen küçük çocuklarla baba arasında her hafta kurulan kişisel ilişki anneyi tüm hafta sonları eve bağımlı hale getirecek ve velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacaktır. Açıklanan nedenlerle baba ile çocuklar arasında babalık duygularını tatmine elverişli, çocuğun da baba sevgisi ve şefkatini tatmasına yeterli, daha uygun süreli kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 4-Mahkemece verilen 27.9.2018 tarihli karar tarafların temyizi üzerine kişisel ilişki davası, boşanma davasında hüküm altına alınan tazminatların miktarı ve faiz belirlemesi yönünden bozulmuş, diğer yönlerden onanmıştır....
Bölge Adliye Mahkemesi...Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, velayet, kişisel ilişki, iştirak nafakasının miktarı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Taraflar arasında görülen boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda, ilk derece mahkemesince boşanma ve ferilerine hükmedilmiş; ortak çocuğun velayeti anneye verilerek baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesis edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı (...) tarafından, lehine hükmedilen nafaka ve tazminatların miktarları ile velayetine bırakılan çocukla, diğer taraf arasında tesis edilen kişisel ilişkiye dair düzenleme yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı(nın) aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Çocuğun, gözetim olmaksızın ana veya babasından birisiyle kişisel ilişkisinin sürdürülmesi, onun yüksek yararına değilse, ana veya babasıyla gözetim altında kişisel ilişki kurma imkanı öngörülebilir (Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı anne, boşanma davası ile kurulan kişisel ilişkiye Nisan ya da Kasım ara tatillerinden birinin daha eklenmesi talebi ile kişisel ilişkinin düzenlenmesini istemiş, davalı baba cevap dilekçesi ile davayı kabul etmiş ve annenin talebine bir diyeceğinin olmadığını belirtmiştir. Yapılan yargılama sonunda ilk derece mahkemesince “davanın kabulü ile boşanma davası ile kurulan mevcut kişisel ilişkinin aynen devamına, Nisan ara tatilinin başladığı Pazartesi günü saat 10.00’dan ara tatilin sona erdiği Pazar günü saat 18.00’e kadar kişisel ilişki kurulmasına” karar verilmiş, davacı yararına yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmiştir....
TMK'nun 222/3 maddeleri gereğince, evlilik birliği içinde fakat boşanma dava tarihinden önce edinilen malların tamamı aksi ispat edilene kadar edinilmiş mal niteliğindedir. Somut olayda, davalı tanıklarının güçlü diğer delillerle desteklenmeyen soyut beyanları banka hesabında bulunan paranın davalının kişisel malı olduğunu ispata elverişli değildir. Davalının kişisel mal iddiası usulüne uygun olarak ispatlanmadığından ve kişisel malın geliri de edinilmiş mal olarak kabul edilmek gerektiğinden, TMK'nun 236. maddesi uyarınca boşanma dava tarihinde banka hesabındaki paranın yarısı üzerinde davacının katılma alacağı bulunduğunun kabulüyle davacının talep ettiği miktar da dikkate alınarak katılma alacağına karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir....
Söz konusu protokol boşanma davasını gören mahkemece onaylanmış ve boşanma protokolünün tasdikine ilişkin karar 19.04.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Boşanan eşlerin kişisel eşya ve ziynetlere ilişkin talepleri boşanmanın ferisi niteliğinde değildir. Bu nedenle, anlaşmalı boşanma protokolünün söz konusu maddeleri içermesi gerekmez. Protokolde tarafların birbirlerinden tazminat ve sair istekleri olmadığı belirtilmiş ise de, kişisel eşya taleplerinin olmadığı veya bu konuda anlaşmaya vardıklarından söz edilmiş değildir. Kişisel eşya talepleri niteliği itibariyle bir istirdat davasıdır. Protokolde sözü edilen tazminat ve benzeri taleplerin kişisel eşya taleplerini de kapsamına aldığına ilişkin yorum ve düşünce dosya kapsamına ve somut olaya uygun değildir. Davacı, müşterek çocuğun doğumunda kendisine hediye edildiği iddiası ile ziynet eşyalarına yönelik olarak bu davayı açmıştır....
Bu nedenle davalı-karşı davacı kadının usulünce ekonomik ve sosyal durumu araştırılarak; boşanma yüzünden yoksulluğa düşüp düşmeyeceğinin belirlenmesi, gerçekleşecek sonucuna göre kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, bu konuda eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkeme boşanma veya ayrılığa karar verirken, ana ve babanın haklarını ve çocuklarla olan kişisel ilişkisini düzenlemek zorundadır. (TMK. m. 182/1) Velayetin kullanılması kendine verilmeyen eşin çocuklarla kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde çocuğun sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. (TMK. m. 182/2) Velayeti anneye bırakılan tarafların müşterek çocuğu ... ile davacı-karşı davalı (baba) arasında “her yıl sömestr tatilinde ilk hafta” için tesis edilen kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş saatleri hükümde gösterilmemiştir....