Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından; kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, iştirak nafakasının miktarı, velayet, kişisel ilişki süresi yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise TMK 162. maddesine dayalı boşanma davasının reddi, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, yoksulluk nafakasının reddi, iştirak nafakasının miktarı, kişisel ilişki süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece tarafların boşanma davalarının TMK 166/1. maddesi uyarınca ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ferilerine hükmedilmiş, kadının TMK 162. maddesine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ortak çocukların velâyetinin anneden alınması ve baba ile çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin sınırlandırılması koşullarının gerçekleşmediği, taraflar arasındaki anlaşmalı boşanma ilâmındaki kadının oturduğu evin kirası ve aidatının erkek tarafından ödeneceği hükmünün, kadının boşanma sonrası yeni bir evlilik yaptığı ve tarafların ekonomik durumları gözetildiğinde, kaldırılmasının gerektiği gerekçesiyle; davacı-davalının velâyetin değiştirilmesi davası ile davalı-davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının reddine ve davacı-davalının boşanma protokolündeki hükmün kaldırılması talebinin kabulü ile anlaşmalı boşanma ilâmındaki kadının oturduğu veya ileride taşınacağı taşınmazın kirası ile aidatının erkek tarafından ödeneceğine dair hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

      Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanma tarihinde çocuğun küçük olduğu ancak dava tarihi itibariyle iki yaşını doldurduğu, kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olduğu, anne veya uzman eşliğinde kurulmasının kişisel ilişkinin amacına aykırı olacağı ve istinaf inceleme tarihi itibariyle çocuğun büyümüş olması nedeniyle İlk Derece Mahkemesinin kurduğu kişisel ilişkinin yetersiz kaldığı gerekçesi ile; davalı anne vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı baba vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili bendinin kaldırılmasına ve boşanma ilâmıyla hükmedilen kişisel ilişkinin kaldırılarak baba ile çocuk arasında anne refakati olmadan, her ayın birinci ve üçüncü haftası cumartesi günü saat 10:00'dan aynı gün saat 17:00'ye kadar, dini bayramların ikinci günü saat 10:00'dan aynı gün saat 17:00'ye kadar, babalar günü saat 10:00'dan aynı gün saat 17:00'ye kadar kişisel ilişki kurulmasına...

        Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir.( TMK m 323) Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ebeveynler bu haklarını amacına ve yasal yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir.( TMKm 324) Kişisel ilişki tesis edilmesine yönelik kararlar kesin hüküm oluşturmaz. Velayet kendisine bırakılmayan tarafça kişisel ilişkinin kurulması ya da değiştirilmesi her zaman talep olunabilir (TMK'nın 183. maddesi). Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi ana ve baba için bir hak olduğu gibi çocuk için de haktır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalı ile 27/01/2015 tarihinde kesinleşen boşanma ilamı ile ayrıldıklarını, şahsi eşyalarının kendisine verilmediğini, davalının halen ortak konutta yaşadığını ve dava konusu eşyaları kullandığını, delil tespiti yapıldığını, tespit konusu eşyalar ile diğer kişisel eşyaların aynen iadesi yada fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydı ile 7.325,00 TL' nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....

          Kişisel ilişki yönünden yapılan değerlendirmede; Mahkemece; 20/09/2018 doğumlu Eylül Duygu ile davacı baba arasında anne gözetiminde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Tarafların aşamalardaki beyanlarından Eylül Duygu'nun davacı ile davalının müşterek çocuklarının olmadığı, davalının 3. bir kişiden hamile iken davacı ile evlendiği anlaşılmaktadır. O halde, çocuk Eylül Duygu ile davacı arasında kişisel ilişki kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, kişisel ilişki kurulması doğru görülmediğinden davalının bu yöne ilişkin istinaf talebinin kabulü ile, mahkeme gerekçe ve hükmünün düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

          , bir adet boncuklu salon örtüsü takımı, 40 adet havlu, 5 adet nevresim takımı, 3 adet yorgan, 4 adet yastık, 1 adet battaniye, 2 adet yatak örtüsü, bir tane hazır, bir tane dantel işlemeli ile kişisel eşyaların ( 20 çift ayakkabı, 15 adet çeşitli renk ve modelde bayan çantası, 7 adet çeşitli renk ve modelde bayan montu ve kıyafetleri) aynen iadesine, aynen iade mümkün değil ise 20.012,00 TL'nin boşanma tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından kesinleştiği halde boşanma hükmü kurulması, nafaka ve tazminat miktarları yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, velayet, kişisel ilişki, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, tarafların aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Mahkemece verilen ilk hüküm, davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmiş, boşanma hükmü taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonunda kesinleşen kısımlar hakkında yeniden hüküm kurulamaz....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kişisel eşyanın iadesine ilişkindir. Davacı taraf; davanın reddine yönelik olarak süresinde istinaf talebinde bulunmuş ve kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Ortak çocuk ..... 12.02.2003 doğumlu olup, 23.05.2016 tarihinde kesinleşen boşanma ilamı ile velayeti babaya verilmiş ve anne ile kişisel ilişki kurulmuştur. Davacı baba yatılı şekilde kişisel ilişki tesis edilmesini temyiz etmiştir. Dosyada mevcut Bakırköy Prof. Dr...... Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan 29.03.2012 tarihli raporda annede bipolar affektif bozukluk olduğu belirtilmiş ve boşanma ve ferilerine yönelik dosyada anneye yasal danışman atanmıştır....

                UYAP Entegrasyonu