AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/07/2023 NUMARASI : 2023/508 2023/656 DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni ile Boşanma-Kişisel Eşyanın İadesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkilinin 11/12/2011 yılında evlendiklerini, müşterek 2 çocuklarının bulunduğunu, müvekkilinin davalının fiziksel şiddetine, küfür ve hakaretlerine maruz kaldığını, davalının çok kıskanç yapıya sahip olduğunu, bu sebeple müvekkilinin sosyal çevresinin kalmadığını, davalının cimri olduğunu, bir arada yaşamalarının imkansız hal aldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı ve Kişisel Eşyanın İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından ziynet talebinin reddi, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....
Bu nedenle, mahkemece verilen hüküm boşanma, velayet, kişisel ilişki, iştirak nafakası, ziynet eşyalarının iadesi, mal rejiminin tasfiyesi, yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kesinleşmiştir. Kesinleşen konularda yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken mahkemece bu durum gözetilmeden vekalet ücretine hükmedilerek kesinleşen konularda yeniden hüküm kurulması doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m.438-7). SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple hüküm fıkrasının (5.) bendinin hükümden çıkarılmasına, hükmün düzeltilmiş şekliyle ve 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 14.01.2019(Pzt.)...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-karşı davalı erkek her ne kadar yargılamanın iadesi talebinde bulunmuş ise de, yargılamanın iadesini talep eden davacı tarafından çekişmeli boşanma davası açılıp müşterek imzalı protokol sunmaları üzerine yapılan duruşmada asillerin ve vekillerin hakim huzurunda bizzat boşanmanın mali ve kişisel sonuçlarına ilişkin uzlaşma sağladıklarının beyanları ve imzalarıyla tasdik ettirilerek karar verildiği, kanun yoluna başvurulmaksızın kararın kesinleştirildiği, davacı-karşı davalı erkeğin duruşmaya katılan kişinin kendisi olmadığına, zabıttaki ve protokoldeki imzanın kendisi tarafından atılmadığına ilişkin bir iddiası bulunmadığı gibi, davacı tarafından öne sürülen olguların Hukuk Genel Kurulu Kararında açıklanan hile tanımına göre, hileli bir davranış olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığı, erkeğin yargılamanın iadesi nedeni olarak ileri sürdüğü hususların 6100 sayılı Kanun'un 375 ... maddesinde...
CEVAP Davalı cevap dilekçesinde; davacının kendisini aldatmasına rağmen bu iddiayı dile getirmeyerek anlaşmalı olarak boşandıklarını, davacının boşanma sürecinde kendisine tehdit ve şantaj içerikli mesajlar atarak rahatsız ettiğini, ... isimli kişinin kendisine destek olduğunu fakat duygularını kötüye kullandığını, kendisinin kişisel verilerini paylaştığı için ...'a dava açtığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların anlaşmalı olarak boşandığı ve boşanma hükmünün 17.12.2021 tarihinde kesinleştiği, davacının talebinin kanunda sınırlı olarak sayılan yargılamanın iadesi sebeplerinden olmadığı gerekçesi ile davacının yargılamanın iadesi talebinin esas girmeden reddine, davalı yararına vekâlet ücretine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının da kabulü gerekirken, yetersiz gerekçe ile davasının reddi doğru bulunmamıştır. 2-Kadının ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davalı-karşı davacı kadın düğünde kendisine takıldığını iddia ettiği 5 adet burgulu bilezik, 3 adet lazer bilezek, 1 zincir ve 1 gremise altın cinsindeki ziynetlerin düğünden sonra eşi tarafından araç alımında bozdurulmak üzere elinden alındığını ve iade edilmediğini belirterek, ziynetlerin aynen iadesi olmadığı taktirde şimdilik toplam 21.500 TLbedellerinin iadesini istemiş, davalı-karşı davacı erkek ise bir zincir ve gremise altının yengesinden ödünç alınarak düğünde davacı-karşı davalı kadına takıldığını, sonrasında geri iade edildiğini, diğer ziynetlerin ise kadında olduğunu savunmuştur. Düğünde kadına takılan ziynetler bağış hükmündedir ve kadının kişisel malıdır....
Kişisel ilişkinin tedbiren de dahil olmak üzere değiştirilmesi için açılan dava, boşanma davası henüz kesinleşmeden açılmıştır. Davacı eldeki davada, Ankara 11. Aile Mahkemesinin 30/03/2021 tarih ve 2017/780 esas ve 2021/229 karar sayılı dosyasında verilen boşanma kararı ile müşterek çocuğun velayetinin kendisine bırakıldığını ve çocuk ile baba arasında kurulan ilişkinin dava sonuna kadar tedbiren de değiştirilmesini talep ettiğine göre, tedbire ilişkin talep bakımından, boşanma kararındaki kişisel ilişkiye dair düzenleme "derdestliğe" esas alınamaz. Çünkü tedbir, geçici bir hukuki koruma niteliğinde olup, davanın esasıyla ilgili değildir. Bu bakımdan tedbir talebinin derdestlik gerekçe gösterilerek, reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. UYAP üzerinden yapılan incelemede Ankara 11....
Davacının kişisel eşyaların iadesi ile ilgili talebi hakkında mahkemece tefrik kararı verilerek, temyize konu dava dosyası esasına kaydedilmiştir. Mahkemece; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, '' Dava dilekçesinin incelenmesinde; davacının 6100 sayılı HMK m.119/1-d bendinde belirtilen ve dilekçede bulunması zorunlu olan dava konusu değerini belirtmediği görülmekle 6100 Sayılı HMK.nun 119/2.maddesi uyarınca,davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak, '' gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Dosyanın incelenmesinden, taraflar arasında 30/11/2015 tarihinde açılan karşılıklı boşanma davasında tedbiren müşterek çocuk ile baba arasında çocuğun yaşına uygun olarak her ayın 1.ve3.haftası Cumartesi saat. 10.00 ile 16.00 arası olacak şekilde kişisel ilişki kurulduğu, mahkemece boşanma davalarının reddine karar verilerek kararın yasa yollarından geçmek suretiyle 29/09/2016 tarihinde kesinleştiği, müşterek çocuğun boşanma dava tarihinden itibaren davalı annenin yanında yaşadığı anlaşılmaktadır. Çocukla ana-baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktadır. Bu sebeple, kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Ancak, kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır....
Davalı erkek, kişisel ilişkinin yetersiz olduğundan bahisle, istinaf kanun yoluna başvurmuş ve bölge adliye mahkemesince başvurunun kabulüne karar verilerek kişisel ilişki yönünden yeniden hüküm kurulmuştur. Hüküm davalı erkek tarafından kişisel ilişki yönünden temyiz edilmiştir. Velayeti anneye bırakılan ortak çocuk ... ile baba arasında dini bayramlarda kurulan kişisel ilişki yetersizdir; dini bayramlarda çocuk ile baba arasında yatılı kişisel ilişki kurulmaması doğru bulunmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....