Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır. 3-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175). Toplanan delillerden davacı kadının .../...'de 1/5 hissesine sahip olduğu dükkandan aylık 3.000,00 TL kira geliri olduğu buna karşılık davalı erkeğin düzenli bir gelirinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Tarafların gerçekleşen bu sosyal ve ekonomik durumlarına göre, kadın yararına Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları oluşmamıştır. O halde; kadının yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından tazminatların ve nafakaların miktarı ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175). Toplanan delillere göre davacı kadının, çalıştığı, düzenli gelirinin bulunduğu, tarafların gelirlerinin birbirine denk olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, TMK'nın 175. madde koşullarının gerçekleştiğinden söz edilemez....

      Buna göre, "boşanan" kelimesinin fiilen boşanan ve "yaşamsal olarak dul” kalan şeklinde anlaşılması gerekir. Ayrıca, 5510 sayılı yasanın 35. maddesinde yer alan, "Hak sahiplerine bağlanan aylık alma şartların ortadan kalktığı tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren kesilir." düzenlemesi uyarınca kurum tarafından yapılan araştırmada kadının eski kocasıyla beraber yaşadığı tespit edilmesi durumunda kadına verilen aylık kesilmektedir. Beraber yaşadığı tespit edildiğinde aylığı kesildiğine göre, ilk kuruma başvuruda bulunulduğu sırada kurum bu durumu bilseydi aylık bağlamayacağı sonucu çıkmaktadır....

        Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m.175). Davacı-davalı kadının emekli maaşı alıp herhangi bir işte çalışmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesiyle kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir. Ancak kadının emekli maaşının kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı dosya arasında yer alan belgelerden anlaşılamamaktadır....

          Emniyet Müdürlüğü Pasaport Daire Başkanlığı'ndan celp edilen belge asıllarında davacı kadının paraf imza kullanmış olduğu tespit edildiği, muvafakatnamesine atılan ıslak imzanın davacı kadına ait olduğu, davacı tarafça dava dilekçesinde de dile getirildiği, tanık beyanları ile de teyit edildiği, somut olayda uyuşmazlık, okuma - yazma bilmeyen davacı kadının parmak izi yerine atmış olduğu ıslak imzanın, imza koşulunu sağlayıp sağlamadığı noktasında toplandığı, resmi kurumlardan celp edilen belge asıllarında davacı kadının bu resmi belgelere ıslak imza koymuş olduğu buna rağmen, davacı kadının somut olayda eş rıza belgesine atmış olduğu ıslak imzanın usulüne uygun olmadığı yönündeki savunmasının iyi niyet kurallarıyla bağdaşmayacağı, davacı kadının fiil ehliyetinin kısıtlılığına dair dosyada bilgi, belge ve iddia bulunmadığı, davacı tarafın iddiası ve tanık beyanları kapsamında atılan ıslak imzanın da davacı kadına ait olduğuna dair kabul ve şahitliklerinin mevcut olduğu ve davaya konu taşınmazın...

            Ülkemizde koca evinden uzaklaştırılan her kadının sürekli kalma niyetiyle gidebileceği doğal tek adres baba evidir. Aralarında meydana gelen olaylardan sonra kocası ile oturamaz duruma gelen ve ekonomik ya da sosyal zorunluluklar sebebiyle gidecek başka yeri de bulunmadığı için baba evine dönen/dönmek zorunda kalan her kadın boşanma davasını ertesi günü bile sürekli kalma niyetiyle geldiği/oturduğu/kaldığı baba evinin bulunduğu yerde açabilir. Yeter ki davacı kadının gidecek ve gitmesi daha doğal olan bir yeri bulunduğu ileri sürülüp kanıtlanmış olmasın. Kadının sürekli kalma niyetiyle oturacağı yeri kocası belirleyemez. Aksi düşünce Kocanın yerleşim yeri kadının da yerleşim yeri sayılır kabulünü zorunlu kılar ki hiç de böyle olmadığı TMK. m. 168 metninde yer alan eşlerden birinin yerleşim yeri anlatımıyla açık seçik bellidir....

              Ülkemizde koca evinden uzaklaştırılan her kadının sürekli kalma niyetiyle gidebileceği doğal tek adres baba evidir. Aralarında meydana gelen olaylardan sonra kocası ile oturamaz duruma gelen ve ekonomik ya da sosyal zorunluluklar sebebiyle gidecek başka yeri de bulunmadığı için baba evine dönen/dönmek zorunda kalan her kadın boşanma davasını ertesi günü bile sürekli kalma niyetiyle geldiği/oturduğu/kaldığı baba evinin bulunduğu yerde açabilir. Yeter ki davacı kadının gidecek ve gitmesi daha doğal olan bir yeri bulunduğu ileri sürülüp kanıtlanmış olmasın. Kadının sürekli kalma niyetiyle oturacağı yeri kocası belirleyemez. Aksi düşünce Kocanın yerleşim yeri kadının da yerleşim yeri sayılır kabulünü zorunlu kılar ki hiç de böyle olmadığı TMK. m. 168 metninde yer alan eşlerden birinin yerleşim yeri anlatımıyla açık seçik bellidir....

                Boşanan eş yararına yoksulluk nafakasına hükmedebilmek için, nafaka talep eden eşin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurunun daha ağır olmaması yanında, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek olması gerekir (TMK m. 175). Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda taraflar eşit kusurlu olmakla birlikte, davalı kadın hakkında yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırma tutanağında davalı kadının herhangi bir işte çalışmadığı belirtilmiş ise de dosya içerisinde bulunan SGK kaydında davalı kadının SGK çalışanı olarak belirtildiği, yine SGK hizmet döküm cetvelinde de yargılama sırasında 2015 yılı Ekim ayında işe girdiği ve 2016 yılı Eylül ayında ise işten çıkış yaptığı görülmektedir....

                  Davalı- karşı davacı kadının kocasına ve kocasının ailesine küfür ve hakaret ettiği anlaşılmış mahkemece davalı kadının bu hareketi ile tam kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı- karşı davacı kadın ise kocası ve ailesi tarafından şiddete uğradığını, kocasının güven sarsıcı hareketlerinin olduğunu iddia etse de bu iddialarını ispat edememiştir. Davalı kadının evlendikten 1 ay sonra şiddet görmesi sebebiyle ailesinin yanına gittiği ancak tekrar davacı kocasının yanına dönerek birlikte yaşadığı anlaşılmıştır. Belirtilen gerekçelerin taraflar arasında müşterek hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut olduğu ve tarafların evliliğin devamı için çaba sarf etmedikleri anlaşılmıştır....

                  KARŞI OY YAZISI Toplanan delillerden; davacı kocanın sadakat yükümlülüğünü ağır surette ihlal ettiği, eşine karşı fiziksel şiddete başvurduğu; davalı kadının da eşinin bu davranışları nedeniyle tartıştığı sırada kocasına hakaret ettiği ve kocasının yüzünde tırnak izi oluşturacak şekilde karşılık verdiği; bu olaylar sonucu, mahkemenin de kabul ettiği gibi; davacının davalıya göre daha ağır kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar 1990 yılında evlenmiş olup; yıllardır süren uzun bir evliliğin sürdürülmesinde yarar kalmadığından söz edilemez. Davalının boşanmaya karşı çıkması hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilemez. Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşulları oluşmamıştır. Açıkladığım nedenlerle, mahkemenin Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi koşullarının gerçekleştiği kabul ederek, boşanma kararı verilmesi isabetsiz olmuştur. Davanın reddine karar verilmek üzere, hükmün bozulması geretiğini düşünüyorum....

                    UYAP Entegrasyonu