Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; Suça sürüklenen çocuğa 5271 sayılı CMK.nun 150/2. maddesi uyarınca, mahkemesince Baroya yazı yazılarak suça sürüklenen çocuğu savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesi nedeniyle, zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali olanaklardan yoksun olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olarak yargılama gideri yükletilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, müdafiinin temyiz istemi yerinde görüldüğünden, hükmün BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa’nın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Yargılama Yasası’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, zorunlu müdafii için ödenen 564 Türk Lirası avukatlık ücretinin, yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuğa yükletilmesine ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkartılmasına karar verilmek suretiyle sair yönleri usul...

    Ancak; Suça sürüklenen çocuğa CMK'nın 150/3. maddesi uyarınca, mahkemesince ... yazı yazılarak suça sürüklenen çocuğu savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesi nedeniyle, zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali olanaklardan yoksun olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olarak yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; zorunlu müdafii gideri olan 248.00 TL'nin yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuğa yükletilmesine ilişkin bölümünn hüküm fıkrasından çıkartılmasına ve diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27/10/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Ancak; Suça sürüklenen çocuğa CMK'nın 150/3. maddesi uyarınca, mahkemesince Baroya yazı yazılarak suça sürüklenen çocuğu savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesi nedeniyle, zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali olanaklardan yoksun olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olarak yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanunun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; zorunlu müdafii için ödenen 274,00 TL avukatlık ücretinin, yargılama gideri olarak suça sürüklenen çocuğa yükletilmesine ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkartılmasına ve diğer yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar...

        Somut olayda; davacının, eşinin ve babasının tahsis dosyalarının tamamının Kurumdan istenerek dosya kapsamına alınması ve davacının; ölen babasından dolayı da ayrıca ölüm aylığı bağlanması için gerekli koşullara sahip olup olmadığının yukarıda belirtilen hukuki düzenlemeler ve yapılan açıklamalar çerçevesinde değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken; yazılı gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmediğinden davacının istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- a-6 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, açıklanan eksik hususlar gözetilerek delillerin toplanması ve değerlendirilmesi suretiyle istinaf incelemesine esas teşkil edecek nitelikte karar verilmesi için diğer istinaf nedenleri incelenmeksizin dosyanın İlk Derece Mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir....

        Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi hükmüne göre, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu hak, yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir. Bu nedenle mahkemece duruşma açılarak davacının gösterdiği delillerin toplanması, Türk Medeni Kanununun 301/3. maddesi uyarınca davanın Cumhuriyet Savcısına ve Hazineye ihbarına, aynı Yasanın 426/2. maddesi uyarınca çocuğa kayyım tayin edilmesi, davacı annenin çocuğun yasal temsilcisi olması nedeniyle davanın aynı zamanda çocuk adına da açıldığının gözetilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          Bu durumun kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alma koşulu yönünden değerlendirmesi yapıldığında; isteğe bağlı sigortalılık için gerekli tescil koşulunu oluşturan zorunlu sigortalılık hali ile isteğe bağlı sigortalılığın tek başına aylık bağlanmasına yeterli olduğu ve zorunlu si-gortalılık süresinin dışlanmasının aylık veya gelir bağlanması koşulları üzerinde etkili olmadığı durumlar dışında, aylık veya gelirin bağlanmasında zorunlu sigortalılık süresinin gözetilmiş olması hali, kendi çalışması nedeniyle gelir veya aylık alma hali olarak değerlendirilmelidir. Yukarıda sıralanan maddi ve hukuki olgular ışığında değerlendirme yapılarak, davacının 06.08.2003 tarihinden önceye ilişkin ölüm aylıklarını iadeyle yükümlü olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın tümden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Uyuşmazlık boşanan eşin koca aleyhine açtığı maddi ve manevi tazminat ile katkı payı alacağının tahsiline ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 19.4.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Manevi tazminat Uyuşmazlık boşanan eşler arasındaki maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 13.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  İnceleme konusu dava yönünden ise; boşanan eşlerin 08.04.2005 tarihli boşanma tarihinden itibaren yeniden evlendikleri 27.08.2010 tarihleri arasındaki adresleri yönünden geniş kapsamlı ve uyuşmazlık konusu dönemi aydınlatmaya yönelik Emniyet Müdürlüğü araştırması yapılmalı, 2005 yılından itibaren boşanan eşlerin kayıtlı oldukları yerde görev yapmış/yapmakta olan, mahalle/köy muhtar ve azalarından kanaat edinmeye yetecek kadarının tanık sıfatıyla bilgi ve görgülerine başvurulmalı, 2005 yılında boşanan eşlerin yeniden evlendikleri tarihe kadarki adres hareketleri irdelenmeli, böylelikle, “boşanılan eşle eylemli olarak birlikte yaşama” olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği, toplanan kanıtlar ışığı altında değerlendirildikten sonra, elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece, eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                    UYAP Entegrasyonu