İflas yolu ile takipte, itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK'nun 172. maddesi uyarınca, ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu durumda, takibin şekline göre uygulanması gerekli olan İİK'nun 172. maddesi uyarınca, borçlunun zamanaşımı şikayetini icra dairesine bildirmesi gerekmekle icra mahkemesine yapılan başvuru fuzuli bir işlem olup hukuki sonuç doğurmaz. Bu durumda mahkemece İİK'nun 172. maddesi gereğince talebin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde şikayetin kabulüne ilişkin hüküm kurulması isabetsiz olup, mahkeme kararının bu nedenle bozulması gerekirken, Dairemizce maddi hataya dayalı olarak onandığı anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....
İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Somut olayda, davacı borçlu taraf, borca yönelik itirazını İİK. 'nun 169/a-1 maddesinde belirtilen yazılı belgeler ile ispatlayamamıştır. Sınırlı inceleme yetkisine sahip İcra Mahkemesinde görülen borca itiraz davasında, ceza soruşturması ve menfi tespit davasının sonucu bekletici mesele yapılamayacağı gibi, ileri sürülen sair hususlar da tartışma konusu yapılamaz. Açıklanan nedenlerle davacının kambiyo senedi vasfına yönelik şikayeti ile imzaya ve borca itirazının reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. HMK.'nun 355. maddesi kapsamında Dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, borçlu tarafından yetkiye,imzaya ve borca itiraz edildiği, mahkemece yasal süresi içinde açılmayan itiraz ve şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, tebliğ edilen ödeme emri üzerine borçlu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, ödeme emri ekinde senet örneğinin gönderilmediği şikayeti ile birlikte yetkiye, imzaya ve borca itiraz ettiği, ......
Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlattığını, borçlunun şirketi üzerine Ankara ...İcra Hukuk Mahkemesi ...Karar sayılı kararıyla senette düzenleme yeri ve tarihi yazılı olmadığından borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinin iptaline karar verildiğini, ancak borçlunun şikayeti üzerine verilen karar icra takibinin iptali hakkında olup borcun olmadığını ispatlamadığını, karar yalnızca senedin kambiyo vasfını haciz olmadığına bu nedenle de kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takibin iptaline ilişkin olduğunu, davaya konu senet kambiyo senedi olmayıp adi senet vasfını taşıdığını, dava konusu senet şekil noksanda ötürü kambiyo vasfına haiz değil ise de davalının 250.000 TL'lik borcunu ödemediği ortada olduğunu, bu anlamda davalının salt haksız zenginleşmesi aranmamakta olduğunu, hakkaniyete aykırı bir mal varlığı mevcudiyeti de yeterli olmadığını, somut olay da davalı TTK'nın 732 maddesi uyarınca...
İİK'nun 168/3. maddesi hükmüne göre, borçlunun, takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığına yönelik şikayetini beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Somut olayda, borçlu ...’a örnek 10 nolu ödeme emrinin 28.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal beş günlük süreden sonra 12.01.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. O halde mahkemece, borçlu ... yönünden kambiyo şikayetinin süre aşımından reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Dairemizce kararın belirtilen nedenle borçlu ... yönünden bozulması gerekirken, onandığı anlaşılmakla, alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki kambiyo vasfı şikayeti ve takip sonrası ödeme iddiası nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile borçlunun 28.841,10 TL borçlu olduğunun tespitine kalan kısım yönünden icranın geri bırakılmasına ,hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın itiraz eden borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince itiraz eden borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı itiraz eden borçlu vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. İTİRAZİtiraz eden borçlu vekili itiraz dilekçesinde , takibe konu senedin kambiyo senedi vasfını yitirdiğini, alacaklı hakkında Yalova 3....
Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte usulsüz tebligat şikayeti ile yetkiye, borca ve imzaya itiraz dolayısıyla yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın muteriz borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
O halde, mahkemece, borçlunun yetkisiz icra dairesince yapılan işlemlere yönelik şikayeti de incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nın 168/5 maddesi gereğince, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde yetkiye ve imzaya itiraz ile borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetinin, yasal 5 günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece kendiliğinden gözetilmelidir. Somut olayda, dava dilekçesinde ödeme emrinin tebliği işleminin usulsüzlüğü iddia edilerek öğrenme tarihi 11/04/2019 olarak bildirilmiştir. Mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmiş ve bu şikayete ilişkin karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Davacı tarafından bildirilen öğrenme tarihine göre dava 5 günlük yasal süre geçtikten sonra 18/04/2019 tarihinde açılması nedeniyle yetkiye ve imzaya itiraz ile borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, esasa ilişkin nedenlerle karar verilmesi yerinde görülmemiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte yetkiye, borca ve işlemiş ve işleyecek faize itiraz ile kambiyo şikayeti davasıdır. Takibe konu senet üzerinde bedel kaydı bulunmaması nedeniyle senedin kambiyo senedi niteliğinde olmadığı iddiası İİK'nın 168/3. maddesine dayalı kambiyo şikayeti niteliğindedir. İİK'nun 18/3. maddesi gereğince şikayet üzerine icra mahkemesi kanunda aksine bir düzenleme yok ise duruşma açılmasına gerek olup olmadığına karar verir. Duruşma açılmasına karar verir ise ilgilileri duruşmaya çağırır, gelmeseler bile yargılamaya devam ederek gereken kararı verir. Duruşma yapılmasına karar verilmişse artık taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmalıdır. Usulüne uygun tebligata rağmen taraflar gelmezlerse o zaman yokluklarında yargılamaya devam edilerek dosya kapsamına göre bir karar verilir. Şikayetlerde HMK'nun 150. ve 320. maddelerinin uygulama alanları bulunmamaktadır....