dairesine bildirmeye mecburdur.Somut olayda, alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takibe başlandığı, borçluya ödeme emrinin 17/11/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlunun 20/11/2014 tarihinde iflas erteleme davasında verilen tedbir kararını sunarak takibin durdurulmasını talep ettiği ve icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir....
Kambiyo senetleri ile ilgili hak sahipliğini ispat külfeti hakkındaki TTK'nun 686 ve 790. maddelerinde; "senedi elinde bulunduranın kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılacağı" öngörülmüştür. Somut olayda; her ne kadar dayanak çekteki ilk cironun lehtara ait olmadığı açıklanarak takibin iptaline karar verilmişse de, çek aslının incelenmesinde ilk cironun lehtara ait olduğu görülmektedir. O halde mahkemece; borçlunun, alacaklının yetkili hamil olmadığına yönelik kambiyo hukukuna ilişkin şikayeti yerinde olmadığından, borçlunun sair itiraz nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; çek aslı icra müdürlüğünden getirtilmeden çek fotokopisi üzerinde yapılan inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi ve İİK’nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir....
(Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013, s. 206; Sarı, M.: Takip Hukukunda Zamanaşımı, Ankara 2016, s. 45, 97)." belirtildiği üzere, iptal edilen takip zamanaşımını kesmez. Somut olay incelendiğinde, takibe dayanak senedin kambiyo senedi vasfını taşıdığı, senette borçlunun keşideci, alacaklının ise lehtar konumunda yer aldığı, senedin vade tarihinin 30.04.2019 olduğu, alacaklı tarafından 25.04.2022 tarihinde icra takibine başlandığı, borçlunun şikayeti üzerine İstanbul 15. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 24.05.2022 tarih 2022/245 Esas, 2022/423 Karar sayılı kararı ile takibin iptaline karar verildiği, takibin iptaline dair karar kesinleşmeden alacaklının aynı bonoya dayanarak 09.09.2022 tarihinde şikayete konu takibine başladığı, görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu .... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı şirket tarafından, bonoya dayanılarak borçlu .... aleyhine, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, adı geçen borçlunun icra mahkemesine başvurarak, yetki itirazında ve kambiyo hukukuna ilişkin şikayette bulunduğu, mahkemece istemin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 168/3-5. maddesi gereğince, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde yetki itirazının ve kambiyo hukuku bakımından şikayetin yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170/a maddesine dayalı borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetine ilişkindir. Somut olayda, şikayete konu senetlerin düzenleme tarihlerinin 19/10/2019 olduğunun çıplak gözle dahi belirlenebildiği, düzenleme tarihlerinde tahrifat iddiası bulunmadığı, bu durumda bilirkişi incelemesi yaptırılmasının fuzuli bir işlem olduğu, düzenleme tarihleri ödeme tarihlerinden sonra olan senetlerin kambiyo senedi vasfı taşımadıkları anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir....
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı borçlunun Ankara 12. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 19/11/2021 tarih 2021/1100 E. - 2021/1337 K. sayılı sayılı kararında usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraza yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan REDDİNE, Davacı borçlunun Ankara 12....
Tebliğ usulsüzlüğüne ilişkin açıkça bir şikayeti olmayan borçlu; İİK.nun 168. maddesinde öngörülen yasal 5 günlük süreden sonra 27.03.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda borca itiraz ettiğini bildirmiştir. İİK'nun 168/ 4-5. maddesi gereğince borçlunun itirazlarını beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece, açıkça usulsüz tebliğ şikayeti olmayan borçlunun borca itirazının yasal beş günlük süreden sonra yapıldığı nazara alınarak süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek reddedilmesi doğru değil ise de; sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'...
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesine dayalı yetkiye ve borca itiraz ile İİK'nın 170/a maddesine dayalı borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayetine ilişkindir. Kemalpaşa İcra Müdürlüğünün 2018/1344 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı ve dava dışı borçlular aleyhine 40.000,00 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla 25/05/2018 tarihli 40.000,00 TL bedelli çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip olduğu, ödeme emrinin davacı borçluya 08/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. Çeke dayalı takip, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK'nın 6. maddesi), muhatap bankanın bulunduğu yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK'nın 10. maddesi) ve yine İİK'nın 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir....
İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince; borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup, iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Somut olayda, borçlu ...’ın haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan sonra 21.12.2019 tarihinde öldüğü dosyada mübrez nüfus kayıt örneğinden anlaşılmaktadır. Bu mirasçının kendisi ve ailesinin ihtiyacı nedeniyle bu yargılamaya devam etmesi olanaklı değildir....
İİK'nun 168/5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusu, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz niteliğinde olup, takip şekli itibariyle her iki hususunda yasal hak düşürücü süre içerisinde icra mahkemesi nezdinde ileri sürülmesi gerekmektedir....