- K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı bankadan kredi kullandıklarını, kredilerin teminatını teşkil etmek üzere taşınmazları üzerinde davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, müvekkillerinin davalı bankaya olan borçlarının bir portföyde toplandığını ileri sürerek müvekkillerinin borçlarının olup olmadığının tespitine, borç bulunmadığının tespiti halinde taşınmazlar üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıların müvekkili bankadan kredi kullandığını, borcun ödenmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, rızası alınmadan davalı eş adına tapuda kayıtlı olan ve aile konutu niteliğindeki taşınmaza davalı banka tarafından ipotek konulduğunu belirterek ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı banka, davacının taşınmaz üzerine ipotek tesisine ilişkin muvafakat verdiğini savunmuştur. Yargılama sırasında, ipoteğe konu borcun ödenmesi sebebiyle 16.1.2016 tarihinde ipotek terkin edilmiş, mahkemece “dava konusuz kaldığı için karar verilmesine yer olmadığına, davalı banka davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davalı banka yararına nispi vekalet ücretine” hükmedilmiştir....
Davacının, takibe konu senetlere ait borcun kendisine zorla ve tehdit ile imzalatıldığını, kendisinin böyle bir borcu olmadığından borca ve icra takibine itiraz ettiğini, bu nedenlerle borca konu miktarın kendisine zorla imzalatılmış olmasından dolayı borca ve icra takibine itiraz ettiği anlaşılmıştır. Davacının senedin zorla imzalattırıldığına ilişkin itirazı borca itiraz niteliğindedir.Bu itirazın incelenmesi İİK'nun 169/a maddesinde özel olarak düzenlendiğinden borçlu; borcun bulunmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlamalıdır. Somut olayda borca itiraz eden borçlu takibin şekli itibariyle uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 1. Fıkrasında yer alan düzenlemeye göre borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edilmesi gerekir....
İcra müdürlüğünün 2016/20634 Esas sayılı dosyasında başlattıkları icra takibine karşı borçlu tarafından yapılan itirazda yetki itirazının yanı sıra borcun 105.683,40 TL’sinin kabul edildiğini, yetki itirazının kabulü ile Ankara 19. İcra müdürlüğünün 2020/9138 Esas sayılı dosyasında devam eden takip dosyasından gönderilen ödeme emrine karşı bu sefer borçlu tarafından borcun tamamına itiraz edildiğini, borçlunun açık ikrarı karşısında artık takibe dayanak belgelerin İİK. 68. Maddesi niteliğinde olup olmadığının araştırılamayacağını, taraflar arasında akdedilen 01/07/2012 tarihli rödovans sözleşmesinden kaynaklanan borcunun bulunduğunu, kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Uyuşmazlık; genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde itirazın kaldırılması talebine ilişkindir. Ankara 19. İcra müdürlüğünün 2020/9138 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; İstanbul 36....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi TÜRK MİLLETİ ADINA Davacı, borca istinaden konulan haczin kaldırılmasına, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. KARAR Dava borçlu olmadığının tespiti ile 23.09.2009 tarihli ... yazı ile vaz edilen haczin kaldırılması istemine ilişkindir.Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; dava dışı ... 'in 21.07.2009 tarihli noterce düzenlenen belge ile, ... AŞ’yi temsilen hareket eden ......
-TL. meblağlı bonolara istinaden başlattığı takibin, müvekkilinin itirazı üzerine durması nedeniyle açılan itirazın kaldırılması davası eksik inceleme sonucu kabul edilmiş ise de; dava konusu bonoların zamanaşımına uğradığını, müvekkili ile davalı arasında borç ilişkisini doğuracak hiçbir münasebet bulunmadığını bildirerek bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, % 40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının İcra Hukuk Mahkemesi’nde açılan davada borç ilişkisini kabul ettiğini, ancak ödemeye ilişkin belge ibraz edemediğini, davacının borcun ödediğine ilişkin beyanının bile taraflar arasındaki hukuki ilişkiyi ortaya koyduğunu, bonoların müvekkilinin davacı ve kardeşine sattığı araç bedeline karşılık olmak üzere alındığını bildirerek davanın reddini istemiştir....
a borçlu olmadığının tespitine, 15 Ağustos 2011 tarihinden itibaren icra dosyasına davacı tarafça yapılan ödemelerin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, davacı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin kabulü ile temlik tutarı 18.155,00 TL üzerinden %20 oranında hesaplanan 3.631,00 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacının talebi, yapılan temlik işleminin muvazaalı olması nedeniyle davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ve yapılan ödemelerin istirdadına yöneliktir. Mahkemece yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Somut olayda; dava dışı alacaklı ... senet borcundan dolayı davacı ve dava dışı borçlu ... hakkında takip başlatmıştır. Dava dışı borçlu ... takip konusu borcun ödenmemesi nedeniyle 18.02.2010 tarihinde ......
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, davalının yaptığı ihale sonucu murislerinin borcu nedeniyle 371 parsel sayılı taşınmazda ipotek tesis edildiğini, ipoteğe konu borcun ödendiği halde ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek, borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin kaldırılmasını ve %40 kötüniyet tazminatının davalıdan alınmasını istemişlerdir. Davalı, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını ve davacıların veraset ilamıyla birlikte kendisine başvurmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ipoteğin kaldırılması isteminin kabulüne; tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....
nın kefalet limiti dikkate alınarak davalı idarece istenen 60.802,09 YTL borcun 48.792,08 YTL.sinden sorumlu olmadığının tespitine karar vermek gerekirken sadece 31.239 YTL.sinden sorumlu olmadığının tespitine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davacı tarafa iadesine, 28.1.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava ve ıslah dilekçesinde eğitim ve öğretim giderinden kaynaklanan 38.106,77 YTL. borcun 5.111,33 YTL'sinden sorumlu olmadığının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalı idarece istenen 38.106,77 YTL borcun 5.000 YTL’sinden, ıslah dilekçesiyle de 5.111,33 YTL’sinden sorumlu olmadığının tespitini istemiş; mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının istenen borcun 5.103,39 YTL’sinden sorumlu olmadığının tespitine karar verilmiştir....