WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilirkişi heyetinin 3. ek raporunda kök raporlarında hesaplamış oldukları “kaydi ve rayiç değerli öz varlık dikkate alındığında davacı şirketin öz varlıklarının halen borca batık olduğu söylenebilir” denilmiş, şirketin borca batık olup olmadığı konusu net bir şekilde açıklanmamıştır. Bu durumda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli değildir. İflas erteleme kararı verilebilmesi için davacı şirketin dava tarihinde borca batık olması yetmez. Aynı zamanda karar tarihinde de davacı şirketin borca batık olması gerekir....

    -KARAR- Davacı vekili, müvekkili şirketin 1990 yılında kurulduğunu ve ekonomik kriz nedeniyle sermayesini kayıp ederek borca batık hale geldiğini, yeni kaynak girişi,ortak temin ve satışlarda genişleme gibi tedbirler sonucu şirketin iyileşebileceğini beyan ederek iflasın ertelenmesini talep etmiştir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre borca batık olan şirketin sunulan iyileştirme projesi çerçevesinde durumun düzeleceği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı şirketin iflasının ertelenmesine karar verilmiş, hüküm bir kısım alacaklılar tarafından temyiz edilmiştir. İflasın ertelenmesine karar verilebilmesi için erteleme talebinde bulunan şirketin borca batık durumda olması gerekir. İflasın ertelenmesi talebinde bulunduğu tarihte borca batık durumda bulunan şirketin borca batıklık durumunun kararın verildiği tarihte de mevcut olması gerekir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2022/963 E. sayılı dosyası incelendiğinde, davacı şirketin 13.04.2022 tarihinde konkordato projesinin tasdikini talep ettiği, 19.04.2022 tarihinde üç ay süre ile geçici mühlet kararı verildiği, geçici mühlet konkordato komiserlerinin 22.06.2022 tarihli raporunda davacı şirketin 2021-2022 yıllarında kar ettiği, rayiç değerlere göre öz kaynaklarının 9.759.079,17 TL olup borca batık olmadığının belirtildiği görülmüştür. 2.1.Dava, iflasın ertelenmesi istemi olup, mahkemece bozma ilamına uyularak davacının iflasına karar verilmiş ise de; iflas davaları kamu düzenine ilişkin olduğundan bu talepler dinamik ve değişken bir mali yapıyla ilgili borca batıklık durumu söz konusu olup, borca batıklık kamu düzenine ilişkin olduğundan bozma kararına uyulmakla usuli kazanılmış haktan bahsedilemez. 2.2.Davacı şirket temsilcisi tarafından şirketin borca batıklıktan kurtulduğu, borca batıklığın rayiç değerlere göre tespit edilmediği iddia edilmiş ve Yalova 4....

        İflas erteleme davalarında şirketin borca batık olup olmadığının belirlenmesi en önemli koşul olup borca batıklık tespitinde kaydi değerler değil satış sırasında gerçekleşecek rayiç değerler esas alınmalı borca batıklık kesin bir şekilde tespit edilmelidir. Ancak hükme esas alınan bilirkişi raporu ile kayyım raporlarının çelişkili olması karşısında borca batıklık yönünden tereddüt hasıl olmuştur. Bu durumda mahkemece hakkında iflas erteleme kararı verilen şirketler yönünden güncel durumu itibariyle rayiç değerlere göre borca batık olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir....

          - K A R A R - Davacı vekili, davacı şirketin borca batıklık bilançosu ve diğer muhasebe belgelerinden mali durumunun borca batık olduğunu, sunulan iyileştirme projesi kapsamında borca batıklıktan kurtulabileceğini ileri sürerek İİK'nun 179. maddesi uyarınca iflasının 1 yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bir kısım müdahiller vekilleri, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Davacı tarafından şirketin borca batıklıktan kurtulduğu iddia edilmiş ve kayyımlar tarafından da bu yönde rapor ibraz edilmiştir. Borca batıklığın dava şartı olması ve bilançosu borca batık olmayan şirket hakkında iflas kararı verilmeyeceği dikkate alınarak mahkemece yeniden bilirkişi raporu aldırılarak şirketin gerçekten borca batık olup olmadığı tespit edilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve Müdahil ...Bankası vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              Borçlunun bu beyanının borca itiraz niteliğinde açık bir irade beyanı olmadığı gibi, bu beyanın borca kısmi itiraz olarak değerlendirilmesi halinde ise, itiraz edilen borç miktarı açıkça gösterilmediğinden, borca kısmi itiraz olarak kabulü de mümkün değildir. O halde, mahkemece, usulünce yapılmış bir borca itiraz bulunmadığı halde borca itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına dair müdürlük işleminin iptaline karar verilmesi ve ayrıca alacaklının yetki itirazının kaldırılması istemi konusunda da inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bu konuda olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Uyuşmazlık, davacı şirketin borca batık durumda olup olmadığı, aciz halinde olup olmadığı ve TTK 376 ve İİK 178 kapsamında doğrudan iflas koşullarının oluşup oluşmadığı konularından ibarettir. Dava, borca batık durumda bulunan şirketin resen borca batık durumda olduğunun belirtilerek iflasın ihbarı niteliğinde bulunan iflas davası istemine ilişkindir. Konuyu düzenleyen 2004 sayılı İİK nın 178-179 ve 6102 sayılı TTK'nın 376.maddelerinde sermaye şirketlerinin herhangi bir icra veya iflas takibine maruz kalmadan temsilcileri tarafından borca batık durumda oldukları mahkemeye yapılacak bir başvuru ile iflasını isteyebilecekleri düzenlenmiştir. İİK'nın 178. ve 179. maddesi uyarınca iflasa karar verilebilmesi için şirketin borca batık durumda olması gerekir....

                  Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da ../.. S.2. dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. İflasın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder....

                    S.2 üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. Borca batıklığın tespitinde sadece davacının kayıtlarına değil, varlıklarının rayiç değerlerine de özellikle bakılmalı, bu noktada, konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne başvurulmalıdır. Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir....

                      UYAP Entegrasyonu