in terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller neticesinde davacıların mirası hükmen ret etme haklarının olmadığı, borcu kabul ettiklerine dair eylemde bulundukları ve davanın ispat edilememesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamına, iddianın ileri sürülüş biçimine göre uyuşmazlığın miras bırakan R.. D..' in ölüm tarihindeki terekesinin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. TMK'nın 605/2. maddesi hükmüne dayanılarak istekte bulunulabilmesi için de terekenin açıkça borca batık olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Davanın reddine karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....
İflâsın ertelenmesinin uzatılmasının talep edilmesi hâlinde mahkemece bu şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığı tespit edilmeli, borca batık durumda ise bu kez iflâsın ertelenmesinin uzatılmasının mümkün olup olmadığı üzerinde durulmalıdır. Bunun için bilirkişi incelemesi yaptırılarak bir sonuca gidilmelidir. Zira iflâsın ertelenmesi sırasında uygulanan iyileştirme tedbirlerinin devam ettirilmesinin şirketin malî durumunu düzeltmeye elverişli olup olmadığının belirlenmesi özel ve teknik bir bilgiyi gerektirdiğinden, bu konuda bilirkişinin görüşüne başvurulması icap etmektedir. Bilirkişi kurulu raporlarında, iflâs erteleme süreci içerisinde borca batıklık miktarının arttığı, öngörülen iyileştirme tedbirlerinin uygulanmadığı, şirketin bilançolarının güvenilir olmadığı belirtilmiş, mahkemece bu bilirkişi raporları hükme esas alınarak iflas ertelemenin uzatılması isteminin reddine karar verilmiştir....
Hem yetkiye hem esasa itiraz etmek isteyen borçlunun, her iki itirazını da açıkça ve birlikte bildirmesi (yapması)gerekir.Somut olayda borçluya ödeme emri 17/11/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlunun 19/11/2014 tarihinde borca itiraz ettiği, daha sonra 20/11/2014 vürut tarihli ikinci dilekçesiyle borca itirazın yanında ayrıca yetkili icra dairelerinin İzmir olduğundan bahisle yetki itirazında bulunduğu görülmektedir. Şu hale göre borca itirazdan sonra yapılan yetki itirazı süresinde dahi olsa geçersizdir....
İflas davasından feragat karardan sonra mümkün değilse de (İİK.m.165/II) iflasın ertelenmesi yargılaması sırasında davacının feragati; borca batıklık bildirimi (TTK.m.376) saklı kalmak kaydıyla erteleme talebinden vazgeçilmesi anlamındadır. Diğer bir ifade ile iflasın ertelenmesi talebi aynı zamanda borca batıklık bildirimi niteliğinde olduğundan davadan feragat edilemez.Bu durumda mahkemece, davacı şirketin borca batık durumda olup olmadığı hususunun resen tesbiti gerekir....
. - ...ertelenmesi istemi ile açılmıştır. ... davacı... borca... bildiriminde bulunduktan sonra... düzelttiğini... ...kurtulduğunu savunmasına ... hususu ispatlayamadığı gerekçesiyle davacı... ...karar...; hüküm davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. ...Kanunu...ve...İflas Kanunu...maddesi... borca batık hale gelen şirket bunu ... ... ve... istemek zorundadır. Somut olayda davacı ... yönde aldığı...kurulu kararı çerçevesinde...... yapmış fakat daha sonra borca batıklıktan kurtulduğunu ileri .... Gerek borca... ... ...daha sonra ileri......hali ... saptanmalıdır...kadar...kesin süreye rağmen davacı yan ... ...yatırmamışsa da...hükümlerin kamu... ilgilendirdiği...karşısında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu...II......işlem... gerekirken...gerekçeyle hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir. SONUÇ...olunan hükmün... yazılı...BOZULMASINA, peşin harcın istek...iadesine...gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlu ve borca katılan alacaklının her ikisinden de, borcun ifasını serbestçe talep edebileceğini aralarında kararlaştırmaktadırlar. Yasa, alacaklıya karşı borçlu ile borca katılanın müteselsilen sorumlu olacağını kabul etmiştir.18 Böylece alacaklı, sadece borçluya karşı ileri sürebileceği talep hakkını, borçluyla birlikte aynı zamanda borca katılana karşı da ileri sürebilme hakkını kazanmaktadır. Borca katılma ile birlikte, alacaklı ile borçlu arasındaki hukuki ilişkiye tamamen yabancı bir üçüncü kişi, borçlunun yanında ikinci bir borçlu olarak ve asıl borçlu sıfatıyla borç ilişkisine dâhil olmaktadır. Borca katılmanın düzenlendiği TBK’nun 201. maddesinde borca katılma sözleşmesi hakkında herhangi bir şekil şartı öngörülmemiştir....
Davalı T12. vekili cevap dilekçesinde özetle; terekenin borca batık olduğunun tespiti ve mirasın hükmen reddine karar verilmesi talebi ile murisin vefatından 7 yıla yakın bir süre geçtikten sonra bu davanın açıldığını, süresi içinde açılmayan davanın zaman aşımı nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiş, terekenin borca batıklığı murisin ölümü tarihinde söz konusu olmalı ve söz konusu borca batıklığın resmen tespit edilmiş olması gerektiğini, terekenin borca batık olduğunun resmen tespitinin ise ancak ödemeden aciz vesikası veya iflas kararı ile mümkün olduğunu, muris Muharrem Çetinkaya ' nın ödemeden aciz olduğu konusunda alınmış bir aciz vesikası ve terekenin borca batık olduğuna dair her hangi bir karar veya her hangi bir belge bulunmadığını belirterek haksız ve dayanaksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T10 Ltd....
(TMK m. 605/2, 610/2) Türk Medeni Kanununun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....
nin terekesinin borca batık olduğunun tespitiyle mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile murisin terekesinin borca batık olduğunun tespitine karar verilmiştir. Hüküm, davalı ... ve ...... Bankası vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava mirasın hükmen reddine ilişkindir. TMK'nın 605/2 maddesi hükmüne dayanılarak istekte bulunulabilmesi için de terekenin açıkça borca batık olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....
ın terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamına, iddianın ileri sürülüş biçimine göre uyuşmazlığın muris ..........'ın ölüm tarihindeki terekesinin borca batık olması nedeniyle mirasın hükmen reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. TMK'nın 605/2 maddesi hükmüne dayanılarak istekte bulunulabilmesi için de terekenin açıkça borca batık olduğunun belirlenmesi gerekmektedir. Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....