Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - İflasın ertelenmesi talebinde bulunan vekili, toptan gıda işiyle uğraşan müvekkili şirketin ekonomik kriz nedeniyle borca batık hale geldiğini, sunulan iyileştirme projesinde öngörülen tedbirlerin uygulanması halinde borca batıklıktan kurtulmasının mümkün olduğunu belirterek müvekkili şirketin iflasının bir yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    alacakları olduğu yönündeki beyanının borçları olmadığı anlamına geleceğinin çok açık bir şekilde anlaşılacağı, şirket temsilcisi tarafından sunulan dilekçenin borca itiraz niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle şikayetin kabulüne, davacı şirket yetkilisinin 04.11.2020 tarihinde vermiş olduğu dilekçenin borca itiraz olarak kabulü ile icra takibinin 04.11.2020 tarihi itibari ile davacı borçlu yönünden durdurulmasına karar vermiştir....

    Gerek borca batıklığın şirket varlıklarının rayiç satış değerleri üzerinden belirlenebilmesi ve gerek projenin ciddi ve inandırıcı olup olmadığının tesbiti amacıyla, konusunda uzman bilirkişilerin görüşlerine müracaat edilmelidir. Somut olayda istemcilerin borca batıklığının şüpheli alacaklar kalemine dayandığı, bunların sadece belli bir kısmı için takibe geçildiği sabittir. Alınan raporlarda da istemcilerin gerçek ve fiili durumu sakladığı, sunulan iki icra dosya sureti dışında şüpheli alacakların neler olduğu konusunda bilgi ve belge temin edilemediği, satış ve alacak tutarlarının uyumlu olmadığı vurgulanmıştır. Hayali biçimde bilançoya geçirilen (fiktif) şüpheli alacakların, borca batıklığı ne şekilde etkileyeceği ise yeterince tartışılmamıştır. Bu durumda mahkemece, borca batıklığın yasa ve muhasebe ilkeleri çerçevesinde net biçimde tesbiti gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

      Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir....

        Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço ile mali durumun iyileştirilebilmesi amacıyla şirket tarafından bildirilen proje üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. İflasın ertelenmesinin amacı, borca batık sermaye şirketinin mali durumunu düzelterek borca batıklıktan kurtulmasının sağlanmasıdır. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder....

          Ancak dilekçesinde belirttiği (-) 4.732.723,00 TL borca batıklıktan nasıl kurtulacağına dair mahkemeye sunduğu iyileştirme projesi ve projeye eklenmesi gereken belgelerin yukarıda izah ettiğimiz içerik ve nitelikte olduğu söylenemez. Projede belirtilen gelir getirici işlemlerin bir kısmı, “yatırımların büyük faydası görülecek… üretim ve ihracat artırılacak…” gibi tahmin ve temenniden ibarettir. Ayrıca, alındığı söylenen sipariş ve satışların, kime nasıl yapılacağı yeterli ve inandırıcı belgelerle desteklenmemiştir. Nitekim davanın başında 19.01.2015 tarihli ilk kayyım raporunda (-)4.193.374,26 TL olan borca batıklığın, karar tarihine en yakın tarih olan 25.08.2015 tarihli dördüncü kayyım raporunda borca batıklığın (-)4.087.137,82 TL olduğu yaklaşık sekiz ayda TEDBİRE RAĞMEN borca batıklıkta sadece 106.236,44 TL azalmanın olması projenin davacı şirketi borca batıklıktan kurtaracak mahiyet ve inandırıcılıkta olmadığını göstermektedir....

            Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı şirketin borca batık durumda olduğu, ancak halen ödenmemiş sermaye borcu bulunduğundan, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı kabul edilemeyeceği, kayyım raporlarında da, borca batıklığının düzeltilecek seviyeye gelmediği ve şirketin borçlarını ödeme konusunda gelişme kaydetmediğinin belirtildiği, yargılama esnasında borca batıklık miktarının arttığı, ciro ve karlılık hedeflerinin gerçekleştirilemediği gerekçesiyle, davanın reddi ile davacı şirketin iflasına karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, iflas erteleme istemine ilişkindir. İflasın ertelenmesi, borca batık durumda bulunan şirket tarafından sunulan; somut öngörüler içeren, ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi çerçevesinde bu durumdan kurtulması kuvvetle muhtemel bulunan kooperatiflerle sermaye şirketleri için öngörülmüş bir hukuki korunma yoludur (İİK.m.179)....

              Davacı davasını tamamen ıslah ederek, davacı murisinin ölüm tarihinde ödemeden aciz halde olduğunu, terekenin borca batık olduğunu, diğer mirasçıların mirası reddediklerini belirterek mirasın borca batık olduğunun ve mirasın reddedilmiş sayıldığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; terekenin borca batık olduğuna dair iddianın genel mahkemelerde ileri sürülmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

              İflasın ertelenmesini isteyen şirketler, bir yandan TTK.’nun 324. maddesi çerçevesinde borca batıklık bildiriminde bulunmak öte yandan da iflasın ertelenmesi için gereken ve yukarıda belirtilen yasal şartları sağladıklarını ispatlamak zorundadırlar. Bu nedenle mahkemenin öncelikle şirketin borca batık durumda olup olmadığını tespit etmesi, borca batık durumda ise ıslahının mümkün olup olmadığını incelemesi gerekir....

                İflas erteleme talebinde bulunan şirket hakkında İflas erteleme kararı verilebilmesi için öncelikle o şirketin borca batık olması gerekir. Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan İİK'nın 178. maddesi uyarınca iflasa karar verilebilmesi için şirketin borca batık durumda olması gerekir. Borca batıklık, borçlunun malvarlığındaki aktif değerler toplamının, pasif değerler toplamını karşılayamaması durumudur. Borca batıklığın tespiti için borca batıklık bilançosu hazırlanmalıdır. Borca batıklığın tespitinde aktiflerin rayiç değerlerinin inceleme tarihi itibariyle saptanması gerekir. Davacı şirketin aktif varlıklarını oluşturan binalarının, stok mallarının, makine, taşıt, araç ve gereçlerinin rayiç değerleri, konusunda uzman bilirkişilerce yerinde inceleme yapılarak tespit edilmelidir. Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir....

                UYAP Entegrasyonu