Hukuk Dairesi'nin 25.05.2011 tarih ve 2011/1675-2011/6930 E-K. sayılı ilamıyla mahkemece öncelikle şirketin borca batık durumda olup olmadığının rayiç değerlere göre tespit edilmesi, borca batık durumda ise ıslahının mümkün olup olmadığı üzerinde durulması gerektiği, alınan bilirkişi raporları arasındaki şirketin borca batık olup olmadığı hususundaki çelişki giderilmeksizin hüküm kurulmasının doğru olmadığı gibi, borca batıklığın şirketin aktifinde yer alan varlıkların rayiç değerlerine göre belirlenmesi gerekirken kaydi değerlere göre sonuca varılmasının da hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK'nun 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
- K A R A R - Sunarlar Ltd.Şti.vekili, müvekkili şirketin borca batık durumda olduğunu, ancak mali durumunun iyileştirmesinin mümkün bulunduğunu ileri sürerek iflasın ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece erteleme talebinde bulunan şirketin borca batık durumda olmadığı, borca batık olsa bile iyileştirme projesinin yetersiz olduğu gerekçesiyle takibin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı limited şirket iflasın ertelenmesi talebinde bulunmuş, mahkemece şirketin borca batık durumda olmadığı gerekçesiyle talep reddedilmiştir. Erteleme talebinde bulunan şirket 897.512.17.-YTL. ticari alacak ve stoktaki mallar yönünden bilirkişi raporuna itiraz etmiştir. Borca batıklığın tespitinde aktiflerin rayiç değerinin dikkate alınması gerekir (TTK.nun 324. md.)....
- K A R A R - Davacılar, davalı şirketin ödemelerini tatil ettiğini, borca batık durumda olduğunu ileri sürerek iflasa karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davalının ödemelerini tatil etmediği, borca batık durumda olmadığı gerekçesiyle takibin reddine karar verilmiş, davacıların temyizi üzerine Yargıtay’ca davalı şirketin ödemelerini tatil etmemişse de borca batıklık yönünden araştırma yapılmamasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak davalının ödemelerini tatil ettiği, borca batık durumda olduğu gerekçesiyle iflasa karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemenin 03.03.2004 tarihli kararında davalının ödemelerini tatil etmediği kabul edilmiş, bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmeyerek bu yön kesinleşmemiştir. Artık mahkemece kesinleşen bu yöne aykırı olarak borçlunun ödemelerini tatil ettiği kabul edilemez. Mahkemece borca batıklık yönünden yapılan araştırma yeterli değildir....
Mahkemece tasfiye halinde şirketin borca batık durumda olmadığı, bu nedenle iflasının istenemeyeceği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Tasfiye halindeki Limited Şirketin borca batık olması halinde tasfiye memuru iflasını isteyebilir.(İİK.m.179).İflas talep edilmesi halinde şirketin borca batık durumda olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmalıdır. Mahkemece alınan bilirkişi raporları borca batıklık yönünden çelişkilidir. Bilirkişi kurulunun 04.07.2008 tarihli ek raporunda şirketin borca batık halde olduğu, aktifte yer alan 115.646.19 TL alacağın kök raporda belirtilen 199.820.41 TL’lık kısmı içinde yer aldığı belirtilmiştir. Mahkemece borca batıklık yönünden bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden ve iflası istenen şirketin borca batık durumda olup olmadığı açıkça saptanmadan eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....
Borca batıklık hesabında dikkat edilmesi gereken diğer bir husus Yargıtay içtihatlarında sabit olduğu üzere grup şirketler arasındaki kefalet ilişkisinin borca batıklığın tespiti açısından önem arz etmektedir. Özellikle bir borca ilişkin kefaletin birden fazla şirketin pasif hesabında gösterilmesi nedeniyle bir borçtan dolayı grup şirketlerin tamamı kayden borca batık hale gelebilmektedir. Bu durumda, grup şirketlerde borcun asıl borçlu şirket pasifinde gösterilmesi, ayrıca borca kefil olan grup şirketin pasifinde kefil olunan bu borca yer verilmeden borca batıklığın hesaplanması gerekmektedir. Bu durum Yargıtay 23....
İİK 179 ve devamı maddeleri kapsamında, borca batıklık hali doğrudan doğruya iflas sebebi olarak düzenlenmiştir. Şirketin, ara bilançosu kapsamında, borca batık olduğunun anlaşılması halinde yönetim kurulu şirketin iflasını ister. Borca batık olan şirketin, bu durumunun mahkemeye bildirilmemesi halinde, yönetim kurulu üyelerinin hukuki ve cezai sorumlulukları bulunmaktadır (İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Baki Kuru, 2013, syf 1161 vd). Şirketin borca batık durumda olduğunun mahkemeye bildirimi yeterli olup, şirket temsilcisi veya vekili davaya devam etmese (duruşmaya gelmese ) dahi mahkeme gerekli araştırmayı yaparak iflasla ilgili bir karar vermelidir ( 19. HD, 01.11.2001, 4679/6959 ). İflasın ertelenmesi talebi, borca batık durumda olan bir sermaye şirketinin mali durumunun ıslahının mümkün olması halinde o şirketin iflasının önlenmesini sağlayan bir kurumdur....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin borca batık durumda olduğunu, iyileştirme projesi kapsamında erteleme kararı verilmesi halinde borca batıklıktan çıkabileceğini ileri sürerek, müvekkili şirketin iflasının 1 yıl süre ile ertelenmesini talep ve dava etmiştir. Müdahiller vekilleri, davanın reddini istemişlerdir....
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir. 1-Davacı şirketlerin grup şirketler olduğu dikkate alındığında, grup şirketler açısından kefalet ilişkisi borca batıklığın tespiti açısından kötüye kullanabilmekte ve bir borca ilişkin kefaletin birden fazla şirketin pasif hesabında gösterilmesi nedeniyle bir borçtan dolayı grup şirketlerin tamamı kayden borca batık hale gelmektedir. Bu durumda, grup şirketlerde borcun asıl borçlu şirket pasifinde gösterilmesi, ayrıca borca kefil olan grup şirketin pasifinde kefil olunan bu borca yer verilmeden borca batıklığın hesaplanması gerekli olup, davacılardan ... Teks. A.Ş.'nin diğer davacı ... Ltd. Şti'nin borcuna ilişkin (-) 3.412.785,08 TL kefaletinin bulunduğu, bu miktarın davacı ... Teks. A.Ş.'nin pasif hesabında gösterilmemesi halinde bu davacının borca batık olmadığı nazara alınarak bu yönüyle ... Teks....
İflasın ertelenebilmesi için erteleme talebinde bulunan şirketin borca batık durumda olması mali durumunun iyileştirilmesi ümidinin bulunması gerekir. Erteleme talebi TTK'nun 324/2. maddesine göre borca batıktık bildirimi anlamındadır. Bu nedenle mahkemenin öncelikle şirketin borca batık durumda olup olmadığını tespit etmesi borca batık durumda ise ıslahının mümkün bulunup bulunmadığını incelemesi gerekir. Şirketin mali durumunun iyileştirilmesi ümidinin bulunmaması halinde şirketin iflasına karar verilmelidir. Mahkemece, istemde bulunan şirketin ortaklarından borçlarını karşılamaya yeter miktarda alacağı bulunduğu, bu alacakların tahsili halinde borçların ödenebileceği ve şirketin borca batık olmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme bu sonuca varmak için yeterli değildir....
Bu nedenle iflas erteleme talebinde bulunan şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığı TTK'nun 324. maddesinde belirlenen usulle tespit edilmelidir. İflas erteleme talebinde bulunan şirket borca batık durumda değilse bu gerekçeyle iflas erteleme talebi reddedilmelidir. Yargılama sırasında müdahiller, şirketin borca batık olmadığı, bilançonun gerçeği yansıtmadığı, verilen çekler hesabının şüpheli olduğu, borca batık bir şirketin başka firmalara avans vermesinin olağan bir durum olmadığı, rayiç değerleri tespit edilen binalar üzerinde 2 milyon TL lik ipotek tesis edildiği halde 753.000,00 TL değer biçilmesinin gerçekçi olmadığı yönünde itirazları bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece karara dayanak yapılan bilirkişi raporu tartışmadan uzak, ayrıntılı ve denetime elverişli nitelikte değildir....