WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2022 NUMARASI : 2021/449 ESAS, 2022/105 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bodrum 1....

İncelenen iddia, icra takip dosyası, ödeme emrinin tebliğine dair tebligat parçası aslı ve tüm dosya içeriğinden;İstanbul Anadolu 18.İcra Müdürlüğünün 2019/30862 esas sayılı icra takip dosyası üzerinden takip alacaklısı tarafın senet alacağının faiz ve fer'ileri ile birlikte birlikte tahsili amacıyla takip borçluları aleyhine kambiyo takibi başlattığı örnek no:10 ödeme emrinin takip borçlusu davacı Ömer Yıldırım' a 02/12/2019 tarihinde, Baran Sebze İnş. Şirketine 30/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, görülmüştür. İİK 168. Maddesi uyarınca itirazın yasal beş günlük süre içerisinde ileri sürülmesi gerekir.Bu süre hak düşürücü süredir. Re'sen nazara alınır. Davacı tarafına usulsüz tebligat şikayeti de mevcut değildir. Bu durumda Ömer Yıldırım yönünden itirazın 10/12/2019 Salı günü, davacı şirket yönünden ise 21/11/2019 tarihinde ileri sürülmesi gerekir. Ancak davacı tarafın işbu itirazınının 16/12/2020 tarihinde ileri sürüldüğü görülmüştür.Talep süresinde değildir....

Hukuk Dairesinin 2020/2269 E. 2021/2310 Kararında "davacının e tebligat adresinin olup olmadığının araştırılması ve bu araştırma sonucunda karar verilmesi gerektiğinden" dosyayı tekrar yerel mahkemeye gönderdiğini, yerel mahkemenin 2022/2 E sayılı dosyasında yapılan yargılamada davacı şirketin e-tebligat adresinin 15.03.2021 tarihinde aktif hale geldiğinin belirtildiğini, bu durumda davacının takibin başlatıldığı 2019 yılında e-tebligat adresinin olmadığını gösterdiğini, böylece davacı tarafa fiziki tebligat gönderilmesinin usule uygun olduğunu, takibin usulüne göre kesinleştiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte yetkiye, borca ve imzaya itiraza ilişkindir....

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, 05/04/2021 tarihli icra memur işleminin şikayet edildiğini ve bunun da süresinde olduğunu belirtmiş ise de, söz konusu memur işleminin de davacı borçlunun ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu iddiasıyla borca itiraz talebinin reddine ilişkin olup, şikayetin özünün de usulsüz ödeme emri tebligatının öğrenme tarihine göre düzeltilmesi ve buna göre borca itirazlarının süresinde kabul edilmesi istemi olduğundan, davacının, usulsüz tebligatı, icra dosyasına sunduğu borca itiraz dilekçesi ile öğrendiği kabul edilerek verilen kararda usulsüzlük bulunmamaktadır....

.-2016/8 K. sayılı dosyasında ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik olarak 27.7.2015 tarihinde şikayette bulunduğu, bu dosyada şikayetin kabulü ile borçluya gönderilen ödeme emrine ilişkin tebligatın iptaline karar verildiği, mahkemece, bahsi geçen dosyada tebligat iptal edildiğine göre henüz takip kesinleşmemiş olacağından bahisle yapılan hacizlerin de usulsüz olacağı kabul edilerek, hacizlerin kaldırılması yönünde karar verildiği, ancak, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin kabulüne dair kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Somut olayda haciz, şikayete konu ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonrasına ilişkindir. Ancak, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağı, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlıdır....

    Somut olayda, davacıların örnek 10 numaralı ödeme emrini öğrenme tarihlerini 09/07/2019 olarak bildirdikleri, usulsüz tebliğ şikayeti için 7 günlük itiraz süresinin son gününün 16/07 2019 tarihine, imzaya ve borca itiraz için beş günlük itiraz ve şikayet süresinin son günü olan 14/07/2019 tarihinin hafta sonu pazar günü tatiline rastladığı, resmi tatilden sonraki ilk mesai günü olan15/07/2019 gününün ise resmi bayram tatil olması nedeniyle itiraz süresi, tatili takip eden ilk iş günü olan 16/07/2019 tarihinde biteceğinden bu tarihte yapılmış olan itiraz süresindedir. (12 HD esas no:2014/34312karar no: 2015/2178- esas no:2015/4344 karar no:2015/14658- esas no:2018/12587karar no: 2018/8946 ) O halde, Mahkemece usulsüz tebligat şikayeti incelenerek, sonucunda kabul edilmesi halinde Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebliğe muttali olduğu tarihin tebliğ tarihi olarak düzeltilmek suretiyle sair itirazları yönünden yargılamaya devam edilerek oluşacak sonuca göre bir karar...

    Her ne kadar davacı borçlu vekili ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin 05.10.2021 tarihli ek beyan dilekçesi sunmuş ve bu hususu istinaf başvurusunda ileri sürmüşse de, en geç dava tarihi itibariyle usulsüz tebligat işleminden haberdar olup ek beyan ile ileri sürdüğü usulsüz tebligat şikayeti süresinde değildir. Yukarıda belirtilen nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

    İlk derece Mahkemesi; İİK'nın 65. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için borçluya, usulüne uygun olarak tebligatın yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerektiğini, bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön şartının usulüne uygun bir tebligatın varlığı olduğunu, borçlunun mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmasının HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, davacının başvurusu bu hali ile tebligat usulsüzlüğü şikayeti olduğu, somut olayda, borçlu T1 yapılan ödeme emri tebliğine ilişkin 12/07/2021 tarihli tebliğ mazbatasının incelenmesinde; tebliğ memuru tarafından; Tebligat Kanununun 21. maddesi uyarınca tebligat yapıldığı belirtilerek, adreste en yakın komşu Mehmet Karakuş'tan sorulduğunda muhatabın il dışında olduğunu bildirmesi üzerine, mahalle muhtarına teslim edilerek, 2 nolu haber kağıdının kapıya yapıştırılıp komşusu Mehmet Karakuş’...

    Dosya istinaf sebepleri ile birlikte HMK'nın 355 maddesi çerçevesinde incelenmiş olup, dava konusu edilen usulsüz tebligat şikayeti yönünden istinaf talebinin bulunmadığı, taşkın haciz şikayeti yönünden ise, mahkemece bu yöne ilişkin kararın kesin olarak verildiği, İİK'nun 363. maddesi uyarınca istinaf incelemesine tabi kararlardan olmadığı nazara alındığında davacı vekilinin taşkın haciz şikayetinin istinafa tabi olduğuna ilişkin talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....

    Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 12.11.2018 düzenleme 30.01.2019 vade tarihli 50.000 TL bedelli bonoya dayanarak kambiyo takibi yapılmış, davacı borçlu adına çıkartılan ödeme emri tebligatı 15.05.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, 25.06.2019 tarihinde açılan dava ile tebligat tarihinin düzeltilmesi ve itfa itirazı nedeni ile takibin durdurulması ve tazminata hükmedilmesi istenmiş, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine, borca itirazın reddine karar verilmiştir. İİK'nın 366. maddesinde, istinaf ve temyiz incelemelerinin HMK'na göre yapılacağı hükme bağlanmıştır. Yine HMK'nun 447/2 maddesine göre, mevzuatta HMK'na yapılan yollamalar, HMK'nun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır. Şu halde, istinaf incelemesinin HMK'daki hükümler kapsamında yapılması gerekir....

    UYAP Entegrasyonu