Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

BORCA ITIRAZKAMBIYO SENETLERINE ÖZGÜ HACIZ YOLUYLA TAKIPALACAKLI ALEYHINE TAZMINAT İCRA VE İFLAS KANUNU (2004) Madde 169 "İçtihat Metni"Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü. 1- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre, Borçlu vekilinin yerinde bulunmayan temyiz sebeplerinin (REDDİNE), 2- Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Karar tarihinde yürürlükte bulunan 4949 sayılı Kanun ile değişik İİK.nun 169/a-6 maddesi hükmü uyarınca esasa ilişkin itirazın kabulü halinde kötüniyetli ve ağır kusurlu alacaklı aleyhine tazminata hükmedileceği öngörüldüğünden, somut olayda senet bedelinin ödenip ödenmediğinin yargılamayı gerektirdiğinden bahisle itirazın kabulüne karar verildiği ve bu nedenle tazminat koşullarının...

    Davacı borçlu dava dilekçesinde; aleyhine başlatılan takipten 30/10/2018 tarihinde haberdar olduğunu beyan etmiş ancak eldeki şikayeti 08/04/2019 tarihinde yasal 7 günlük süreyi aşarak yapmıştır. Davacının diğer itirazları olan borca ve faize yönelik itirazlarının icra müdürlüğüne yapılması gerektiği, mahkememizce değerlendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla İİK.62.maddesine göre yapılan borca yönelik itirazların reddine..." dair karar karar verildiği görülmüştür....

    BORCA VE İMZAYA İTİRAZKAMBİYO SENETLERİNE MAHSUS HACİZ YOLU 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 169 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 170 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki borca ve imzaya itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Üsküdar 1. İcra Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 6.4.2006 gün ve 2002/1639- 2006/172 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 13.11.2006 gün ve 2006/18313-21120 sayılı ilamı ile, (...Alacaklı tarafından, borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçilmiş ve borçlu vekili icra dairesine süresinde başvurarak takip konusu senetteki imzaların müvekkiline ait olmadığını, sahte imza ile senet tanzim edilip takibe konulduğunu bu nedenle imzaya itirazda bulunulduğu anlaşılmaktadır....

      Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 6. fıkrasında borca itirazın esasa ilişkin nedenlerle reddi halinde takibin muvakkaten durdurulmuş olması koşuluyla alacaklının isteği üzerine borçlunun takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükme bağlanmıştır. Somut olayda mahkemece, boçluların takibi öğrendiklerini beyan ettikleri tarihten daha önceki bir tarihte haberdar oldukları tespit edilmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve bunun sonucu olarak da borca itirazın süresinde olmadığı görülmektedir....

        ALACAKLININ TAZMİNATLA SORUMLU TUTULMASIBORCA İTİRAZKAMBİYO SENETLERİNE ÖZGÜ HACİZ YOLU İLE TAKİP"İçtihat Metni" Mahalli mahkemesinden verilen merci kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü....

          ile cezalandırılır" şeklindeki düzenleme ve şikayet dilekçesindeki iddia birlikte ele alındığında, sanıkların yetkilisi olduğu şirket aleyhindeki takibin kesinleştiği tarihte şirket pek çok icra takibi altında ve borca batık durumda bulunduğu bizzat şikayet dilekçesinde belirtilmektedir....

            Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/181 Esas, 2020/224 Karar nolu konkordato tasdik kararında "Tüm Tedbirlerin Kaldırıldığı" tespitini de yaptığını, İİK md 294 de konkordato mühleti içinde her türlü “takip işlemi” değil, “icra takip işlemleri” yasaklandığını, takip talebinde bulunulması icra takip işlemi olmadığını, İİK md 294 ün gerekçesi ve takip işlemi-icra takip işlemi ayrımından da anlaşılacağı üzere konkordato kesin süresi içerisinde icra takibi yapılabilineceğini, borçlu hakkında müvekkilinin icra takibi yaptığını, itirazın olmaması üzerine takibin kesinleştiğini, akabinde borca yeter miktarda gayrimenkul haczi yapıldığını, yani başlattıkları icra takibi, borçlunun konkordato projesi hazırlık sürecine zarar vermediğini, yerel mahkemenin "Takip işlemi" ile "İcra Takip işlemi" farkını göz ardı ederek şikayeti kabul ederek takibi iptal ettiğini, taraflarından yapılan haciz işlemleri şikayet ile iptale tabi olduğunu, çünkü İİK 294/1 bu işlemlere engel koyduğunu, takibin başlatılması yönünde...

            İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/323 Esas - 2022/599 Karar sayılı kararında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirme bakımından usul ve esas yönünden hukuka aykırı bir durum bulunmamasına göre davacı vekilinin usulsüz tebligat şikayeti, borca ve imzaya itiraz yönünden istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2- Taşkın haciz şikayeti yönünden kararın kesin nitelikte olması nedeniyle İİK'nın 363/1, 365/son maddeleri gereğince istinaf başvurusu dilekçesinin REDDİNE, Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubuna bakiye 36,30 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine, Kararın taraflara tebliğine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme ve müzakere neticesinde, usulsüz tebligat şikayeti, borca ve imzaya...

            DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 62. maddesi uyarınca borca itiraza ilişkindir. Fethiye İcra Müdürlüğü'nün 2021/1430 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu davacılar ve İsmail Çavuşoğlu hakkında genel haciz yoluyla yapılan ilamsız icra takibi olduğu, ödeme emirlerinin davacılara 26/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlular tarafından takip dosyasına herhangi bir itiraz dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır. Davacı tarafın usulsüz tebligat şikayeti mahkemece kabul edilmiş olup davalı tarafın bu kısma yönelik herhangi bir istinaf istemi olmamakla birlikte davacı taraf bu kararla birlikte lehine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf isteminde bulunmuştur. HMK'nın 326. maddesi gereğince, kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir....

            Ancak, davacı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş ise, imzaya ve borca itirazın süre yönünden reddedilebilmesi için öncelikle davacının usulsüz tebliğ şikayeti ön sorun olarak incelenmeli, tebliğin usulüne uygun olduğu tespit edildiği takdirde usulsüz tebliğ şikayeti ve dava süre yönünden reddedilmelidir. Tebliğin usulüne uygun olmadığı ve davanın TK'nın 32. maddesi uyarınca öğrenmeden itibaren yasal süresi içerisinde açıldığının tespit edilmesi halinde ise, ödeme emrinin tebliğ tarihi düzeltilerek davacının imzaya ve borca itirazları değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmelidir....

            UYAP Entegrasyonu