Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde, mahkemece borçlunun kefilliğinin iptali talebine ilişkin şikayeti ile ödeme emrine, takibe borca, fer'ilerine ve faize gecikmiş itirazları incelenip değerlendirilerek anılan konularda karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek sadece usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Davalı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğunu, dava usulsüz tebligat şikayeti olarak kabul edilse dahi derdestlik söz konusu olacağından davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, davacının 2022/69 Esas dosyası ile tebligatın usulsüzlüğünün tespitini istemiş ardından 2022/72 Esas sayılı dosya ile gecikmiş itiraz talebinde bulunduğunu, mahkemece 2022/72 Esas sayılı dosya usulsüz tebligat şikayeti olarak nitelendirildiğinden derdestlik söz konusu olduğunu, bu durumda HMK gereği derdestlik dava şartı olduğundan, kararın yalnızca bu yönü dahi hukuka aykırı olup bozulması gerektiğini, davacının talebinin gecikmiş itirazın kabulü yönünde olmasına karşın gecikmiş itirazın ön koşulunun oluşmadığını, borçlunun takibi öğrendiğini beyan ettiği tarihten önce takibi öğrendiğinin taraflarınca yazılı delille ispatlandığını, 27/04/2022 tarihli tebligatta hem kaşe hem imza bulunduğunu, yazılı belge niteliğindeki tebliğ mazbatası incelendiğinde...

    gerekçesiyle imzaya ve borca itirazın süresinde olmadığından reddine karar verildiği görülmektedir....

      Noterliğinin 12/11/2019 tarih ve 034547 yevmiye nolu hesap kat ihtarına süresinde itiraz edildiğini, bu durumda alacağın muaccel olmadığını ve ilamlı takip yapılamayacağını belirterek takibin veya icra emrinin iptalini şikayet ile hesap kat ihtarındaki borç miktarı ile icra emrindeki miktarın farklı olduğunu belirterek borca itiraz etmiştir. İzmir 12. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; aynı alacağa ilişkin İzmir 4. İcra Müdürlüğünde takibe geçilmesi ile İİK'nın 45. maddesi hükmü gereğince alacaklının tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olması karşısında aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapamayacağı gerekçesi ile şikayetin kabulü ile İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2019/15639 Esas sayılı takibinin iptaline karar verilmiştir. Buna göre, dava dilekçesi içeriğinden açıkça görüldüğü üzere, davacı vekilinin eldeki davada İİK'nın 45. maddesine aykırılık şikayeti bulunmamaktadır....

      Somut olayda, borçlular vekilinin icra mahkemesine -usulsüz tebliğ şikayeti dışındaki- başvurusu (teminat iddiası), İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, itirazın incelenmesi aynı Kanunun 169/a maddesi gereğince duruşmalı olarak yapılmalıdır....

        Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte usulsüz tebligat şikayeti ile yetkiye ve borca itiraza ilişkindir. Dosya kapsamında davacılar vekilinin taleplerinin; müvekkili şirket yönünden usulsüz tebligat şikayeti, yetkiye ve borca itiraza ilişkin olduğu, diğer müvekkili gerçek kişi hakkında şikayet ve itirazlarının bulunmadığı anlaşılmış, mahkemece, davacı borçlu şirket yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin tebliğ tarihinin 18/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, diğer taleplerin ise reddine karar verildiği, hükmün tebligat şikayeti ile yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden davalı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmış olup, Dairemizce inceleme bu kapsamda yapılmıştır....

        Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın üzerine atılı 2004 sayılı İİK’nın 331/1. maddesine aykırılık suçunun kovuşturmasının şikayet şartına bağlı olduğu, İİK’nın Onaltıncı Bab’ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar verileceğinin öngörülmesi, Somut uyuşmazlıkta; borçlu tarafından yapılan borca itiraz sonrası, duran icra takibinin devamının temini için alacaklının açtığı itirazın kaldırılması davasına ilişkin, İzmir 12....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu ..................... aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmış, şirket ortağı olan ... tarafından şirkete yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu belirtilerek borca itiraz edilmiştir. İcra mahkemesine başvuru, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz mahiyetinde olup, tüzel kişiler yetkili organları aracılığı ile şikayet ve itiraz başvurusunda bulunabilirler. Tüzel kişilerin organları, şikayet ve borca itirazda yasal temsilci(kanuni mümessil) durumundadır....

            T2 17/10/2017 tarihinde takip dosyasına UYAP üzerinden aynı tarihte harçlandırılmış vekaletnamesini sunduğu anlaşılmış olup, bu halde borçlunun en geç 17/10/2017 tarihinde takipten ve dolayısı ile ödeme emri tebliğinden haberdar olduğunun kabulü gerekeceğinden, 24/11/2017 tarihinde yapılan usulsüz tebliğ şikayeti süresinde değildir. Bu durumda imzaya ve borca itiraz da beş günlük süresi içerisinde değildir. Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin, imzaya ve borca itirazın süreden reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, istinaf sebeplerlerine bağlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılan inceleme neticesinde; ilk derece mahkemesi kararı hukuka uygun olduğundan davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

            DAVA Borçlular vekili dilekçesinde; müvekkillerine gönderilen ödeme emri tebliğ evrakının kanuna ve yönetmeliğe uygun tebliğ edilmediğini, talep edilen borca ve ferilerine itiraz ettiğini, müvekkillerinin yerleşim yerinin İstanbul olmasından ötürü yetki itirazında bulunduklarını, takibe dayanak belgenin onaylı örneğinin ödeme emri ile birlikte tarafına gönderilmediğini ileri sürerek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ıttıla tarihinin 16.10.2021 olarak düzeltilmesini, borca ve ferilerine itirazla takibin durdurulmasını/iptalini ve hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; usul ve yasaya uygun takip başlatılarak, tebligatların çıkartıldığını beyan ederek talebin reddini istemiştir. III....

              UYAP Entegrasyonu