Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP : Davalı alacaklı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; haksız ve dayanaksız şekilde yapılan icra takibine, borca, faize, ferilerine, imzaya itiraz içerikli davayı kabul etmediklerini, davacının her ne kadar imzaya itiraz etmiş ise de dava dilekçesinin sonuç kısmında ödemiş olduğu borca istinaden başlatılan takipte borca ve ferilerine itiraz ettiğini, bu şekilde zımni olarak borcu kabul ettiğini, alacağın tahsiline engel olmak için dava açıldığını, icra dosyasında davacı borçlu T1'e ve borçlu eşi Özden Döğer'e usulüne uygun ödeme emri tebliğ edildiğini ancak Özden Döğer'in takibe itiraz etmediğini, davacının, eşinin imza atmış olabileceğini ileri sürüp, bu hukuki ilişkiden haberdar olmadığını ileri sürmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının ödemeden kaçınmak için bu yola başvurduğunu, zira ilgili icra dosyasında UYAP sorgusunda borçlu Özden Döğer'in üzerinde kayıtlı malvarlığı görünmezken, borçlu T1'in üzerinde 8 gayrimenkul ve 2 araç kaydı bulunduğunu, üzerinde malvarlığı...

Taraflar arasındaki borca itiraz uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın muteriz borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. İTİRAZ Muteriz borçlu itiraz dilekçesinde; alacaklıya borcu olmadığını, taraflar arasında borca sebep olabilecek ticari ilişki bulunmadığını, takibin kötüniyetli başlatıldığını ileri sürerek, borca itirazının kabulü ile takibin ve ödeme emrinin iptaline ve lehine tazminat ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesi uyarınca borca itiraza ilişkindir. Somut olayda; davalı tarafında davacı hakkında İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2019/14056 Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, ödeme emrinin davacı-borçluya 03/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı-borçlu tarafından 10/10/2019 tarihinde borca itiraz edildiği, İİK'nın 168/5 ve 169. maddeleri gereğince yetkiye, borca ve imzaya itirazın beş gün içerisinde yapılacağının düzenlenmesi karşısında, davacının yasal süre geçtikten sonra borca itiraz ettiği, bu sebeple itirazın süresinde olmadığı anlaşılmakla, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....

    Sayılı dosyasında alınan 17.04.2020 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen işe başlatmama tazminatı bakiye kalan alacak olan 6.659,00 TL ve boşta geçen süre tazminatı bakiye kalan alacak olan 414,00 TL 'nin tahsili için davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı borçlu tarafından 24.02.2021 tarihli dilekçesiyle '' mükerrer takip yapıldığından bahisle takibin iptalini talep ettiğini, borca itiraz edildiğini ve Denizli 4. İcra Dairesi'nin 2021/807 Esas sayılı dosya kapsamında 26.02.2021 tarihinde borca itiraz talebinin kabulüne ve takibin durdurulmasına karar verildiğini, Denizli 4. İcra Dairesi'nin 2021/807 Esas dosyasında "borçluya / vekiline ait itiraz dilekçesi ekinde tebliğ masrafının bulunmadığı, alacaklı vekili tarafından da İİK m.59 gereğince masraf depo edilmesi gerektiği halde edilmediğinden itiraz dilekçesinin bir suretinin alacaklı vekiline tebliğine yer olmadığına ve itirazı dosyaya müracaatı ile öğrenilmesine dair karar verildi....

    Davalı borçlu vekili icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde, müvekkili bankanın adresinin ... olup Adana Mahkemelerinin yetkili olmadığını belirterek yetki itirazında bulunmuştur. Mahkemece yetkili mahkemenin davalı bankanın merkezinin bulunduğu, yer mahkemesi olan ... Mahkemeleri olduğundan mahkemenin yetkisizliğine dosyanın ... Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı aleyhindeki icra takibinde hem icra dairesinin yetkisine hem de borca itiraz etmiştir. Açılan davada da mahkemenin yetkisine itiraz edilmiştir. Bu durumda mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenip bir karar verilmesi gerekirken mahkemenin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi isabetli olmadığı gibi, HUMK’ nun 17.madde hükmü dikkate alınmadan yetkisizlik kararı verilmesi de doğru değildir....

      Takibe, borca ve ferilerine bu nedenle itiraz etmek gerekmiştir" ibaresi ile itiraz ettiği, icra müdürlüğünün 02/09/2021 tarihli kararı ile itiraz süresinde ise takibin durdurulmasına karar verildiği, 13/09/2021 tarihinde alacaklı vekilinin kısmi itirazda bulunan borçlunun borca itirazının geçersiz itiraz nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmesi üzerine icra müdürlüğünün 15/09/2021 tarihli talebi ile alacaklı vekilinin talebinin kabulüne takibin devamına karar verildiği, şikayete konu kararın işbu karar olduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık davacı borçlunun takip dosyasına yaptığı itirazın kısmi itiraz niteliğinde olup olmadığına yöneliktir. Borçlu, borcun tamamına değil de, bir kısmına itiraz ederse, buna kısmi itiraz denir. İİK'nın 62/4. Maddesine göre borcun bir kısmına itiraz eden borçlu, itiraz ettiği borç miktarını itirazında ayrıca ve açıkça belirtmek zorundadır; belirtmemişse, borçlu itiraz etmemiş sayılır....

      Maddesi uyarınca davayı aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, borca itiraz ve imzaya itiraz arasında çelişki bulunmadığını, olmayan bir borç üzerine, vekil edenleri tarafından imzalanmamış olan bir bono ile haksız olarak takip başlatıldığını, imzaya ve borca itiraz edildiğini, imza örnekleri alınarak bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde, imzaya ve borca itiraza ilişkindir. HMK. 'nun 33. Maddesi gereğince; hukuki nitelendirme hakime aittir. Yine HMK. 'nun 31. Maddesi uyarınca, hakimin davayı aydınlatma ödevi bulunmaktadır. Somut olayda, davacı asillerin ortak şekilde vermiş olduğu dava dilekçesinde, borca itiraz ile birlikte davacı borçlulardan T1 senetteki imzasına açıkça itiraz edildiği anlaşılmaktadır....

      inkar edilmediği gerekçesiyle uyuşmazlığın borca itiraz olarak nitelendirilerek borca itirazın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER: Dava, takibe dayanak senedin teminat olarak verildiği nedenine dayalı borca itiraz ve İİK'nın 45. maddesine dayalı şikayettir. Sakarya 4. İcra Müdürlüğü'nün 2022/2153 esas sayılı dosyasının incelemesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin borçlu T3 ve T2a 14.02.2022, T1 16.02.2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacılar tarafından süresinde (borca itiraz bakımından) 18.02.2022 tarihinde icra mahkemesine başvurulduğu anlaşılmıştır. Borçlunun, senedin teminat senedi olduğuna ilişkin icra mahkemesine başvurusu, İİK'nın 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın, İİK'nın 169/a maddesi gereğince incelenmesi ve aynı maddenin 5. fıkrası uyarınca itirazın kabulü halinde takibin durmasına karar verilmesi gerekmektedir....

      DAVA Borçlu keşideci itiraz dilekçesinde; davalı alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, takibe dayanak senedin “kendisi taraından imzalanan senet” olmadığını, senedin kendisi tarafından doldurulmadığını, borcunun bulunmadığını, “aslı olmayan bir senet”ten kaynaklanan borcun kendisine ait olmadığını, borcun sebebine, borca, faiz ve ferilerine itiraz ettiğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı cevap dilekçesinde; takibe konu senedin kambiyo senedi vasfını taşıdığını, temelindeki hukuki sebepten mücerret olduğunu, muteriz borçlu tarafından borca ve imzaya itiraza ilişkin belge sunulmadığını savunarak itirazın reddi ile muteriz borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. III....

        UYAP Entegrasyonu