İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/04/2021 NUMARASI : 2020/163 ESAS - 2021/173 KARAR DAVA KONUSU : Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi....
İcra Mahkemesinin 2020/714 Esas sırasında kayıtlı dava dosyası ile borca itiraze borca itiraz edildiği, 03.11.2020 tarih 2020/1063 nolu karar ile teminat senedi iddiasının ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine kararı verildiği, Uyap ekranından kararın 16/11/2020 tarihinde kesinleştiğinin görüldüğü, bu aşamadan sonra işbu davanın açıldığı, borçlunun dava dilekçesinde, gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 sayılı HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmadığı, borca itirazın, İİK.’nın 168/5. maddesine göre 5 günlük sürede yapılması gerektiği, borçlunun mahkemeye yapmış olduğu iş bu itirazın yasal 5 günlük süreden sonra olduğu, bu durumda borca itirazın süre aşımı nedeniyle reddine yönelik mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak ödeme emrin tebliğinden sonra açılan borca itiraz davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesi ile artık takip kesinleştiğinden artık ihtiyati haczin kesin hacze dönüştüğü, Ankara...
İflasın ertelenebilmesi için erteleme talebinde bulunan sermaye şirketi veya kooperatifin borca batık durumda olması, mali durumunun iyileştirilmesi ümidinin bulunması ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir. Erteleme talebi TTK.nun 324/2. maddesine göre borca batıklık bildirimi anlamındadır. Bu nedenlerle mahkemenin öncelikle şirketin borca batık durumda olup olmadığını tespit etmesi, borca batık durumda ise ıslahının mümkün bulunup bulunmadığını incelemesi gerekir. Sermaye şirketi veya kooperatifin borca batık durumda olması halinde iflasını veya iflasın ertelenmesini düzenleyen İİK.nun 179 ve TTK.nun 324.maddesinde bu istemin ilanına ilişkin bir düzenleme yapılmamıştır. İflasın ertelenmesi kurumu erteleme talebinde bulunan şirketin menfaati gözönüne alınarak düzenlenmiş ise de alacaklıların menfaatleri de şüphesiz korunmalıdır....
İcra Müdürlüğünün 2021/35902 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip kapsamında ödeme emrinin müvekkiline 18/05/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, yasal süresi içerisinde 20/05/2022 tarihinde borca itiraz edildiğini, borca itiraz dilekçesi hazırlanmasına rağmen sehven icra müdürlüğüne müvekkiline ait başka bir dilekçe gönderildiğini, Uyap ekranındaki açıklama kısmına vekalet ibrazı ve borca itiraz talebi şeklinde şerh düşüldüğünü, bu ibareden de maksadın borca itiraz edilmesi olduğunun anlaşıldığını, bir başka dosyadaki işlem nedeniyle 13/06/2022 tarihinde borca itiraz dilekçesi dikkate alınmadığı gibi vekillik kaydının da yapılmadığının öğrenildiğini, aynı tarihte durumun düzeltilmesi talepli ekinde Uyap sisteminde ilk dilekçenin açıklama kısmını gösterir ekran görüntüsü bulunan dilekçe sunulduğunu, icra müdürlüğünün bu talebi reddettiğini, icra müdürlüğünce yasal süresi içerisinde vekillik kaydı yapılarak borca itirazın reddi yönünde bir karar verilmiş olsaydı bu durum fark edilerek...
Tüm dosya kapsamı gözetildiğinde borçlu tarafça yetki ve borca itiraz edilmesi durumunda öncelikle yetki itirazının incelenmesi gerektiği, yetki itirazının kabul edilmesi durumunda süre içerisinde talep edilmesi durumunda dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderileceği, yetkili icra müdürlüğünce çıkartılacak ödeme emrine karşı borçluların borca ve sair yönlere itiraz haklarının mevcut olduğu, ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulü halinde borca itirazın incelenmesinin mümkün olmadığı, borca itirazın dosyanın yetkili icra dairesine gönderilmesinden sonra yetkili icra mahkemesine yapılan itiraz üzerine incelenebileceği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince verilen karar bu gerekçelerle usul ve yasaya uygun olduğundan davacıların istinaf talebinin HMK 353/1/b/1 maddesi gereğince esastan reddine oybirliği ile karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- İstanbul 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacının açmış olduğu iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sırasında ihtiyati tedbir kararının kaldırılması isteminin reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde ihtiyati tedbire itiraz eden-müdahil ... A.Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin madencilik sektöründe faaliyet yürüttüğünü, piyasanın daralması, maden sahasına ilişkin idari ve adli kararlar nedeniyle borca batık hale geldiğini, iyileştirme projesinin uygulanması halinde müvekkilinin borca batıklıktan kurtulacağını ileri sürerek, davacı aleyhine başlatılan ... takiplerinin durdurulması dahil olmak üzere ihtiyati tedbir kararı verilerek, davacı iflasının bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı lehine ihtiyati tedbir kararı verilmiş, bu karara itiraz eden ......
Mahkemece; davalı aleyhine İstanbul 37.İcra Müdürlüğü'nün 2017/9113 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından 04.04.2017 tarihli dilekçe ile icra takibine, İcra Müdürlüğünün yetkisine, borca, faize ve ferilerine ilişkin itiraz dilekçesi sunulduğu, her ne kadar dosya içerisinde takibe itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edildiğine dair icra dosyası içerisinde belge bulunmasa da davacı alacaklı tarafından icra takip dosyasına 07.07.2017 tarihli talep dilekçesi sulunmuş ve dilekçede; borçlu tarafından 04.04.2017 tarihli borca ve yetkiye itiraz dilekçesi sunulduğu, bu doğrultuda dosyanın yetkili İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesi talebinde bulunulduğu, dolayısıyla davacı alacaklı tarafından en geç 07.07.2017 tarihinde borca itiraz dilekçesinden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, itirazın iptali davasının, bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığından usulden reddine karar verilmiştir....
ın yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda; borca ve imzaya itiraz ederek takibin durdurulması ve iptalini talep ettiği mahkemece borca itiraz nedenleri incelenerek davanın reddine karar verildiği görülmektedir.Borçlunun yasal süresi içinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda borca itirazlarının yanında ayrıca imzayada itiraz ettiği anlaşıldığından mahkemece imza itirazına ilişkin değerlendirme yapılmadan karar verilmesi doğru değildir.O halde mahkemece imza itirazının da esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ:Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlunun başvurusu, bu hali ile borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise takibin şekline göre uygulanması gereken İİK.'nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal yedi günlük süre içerisinde icra dairesine yapılması zorunludur. Borçluya tebligatın 13/12/2019'da tebliğ edildiği, borçlunun 24/01/2020 tarihinde borca itiraz ettiği, itirazın yasal 7 günlük süre geçtikten sonra yapıldığı, bu haliyle takibin kesinleştiği anlaşılmakla icra müdürlüğünün takibin durdurulması ve maaş haczinin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan borçlunun şikayetinin reddine dair mahkemece verilen kararda hukuka aykırılık bulunmamaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki borca itiraz uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince süresinde olmayan borca itirazın reddi ile tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın muteriz borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı muteriz borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. İTİRAZ Muteriz borçlu itiraz dilekçesinde; takip konusu bononun dava dışı üçüncü kişiye teminat olarak verildiğini ve bu sebeple alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiği gibi alacaklının senedi tahrif ettiğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....