İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Talep; Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz yoluyla yapılan takipte borca itiraza ilişkindir. Davacının, takibe konu senetlere ait borcun kendisine zorla ve tehdit ile imzalatıldığını, kendisinin böyle bir borcu olmadığından borca ve icra takibine itiraz ettiğini, bu nedenlerle borca konu miktarın kendisine zorla imzalatılmış olmasından dolayı borca ve icra takibine itiraz ettiği anlaşılmıştır. Davacının senedin zorla imzalattırıldığına ilişkin itirazı borca itiraz niteliğindedir.Bu itirazın incelenmesi İİK'nun 169/a maddesinde özel olarak düzenlendiğinden borçlu; borcun bulunmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlamalıdır. Somut olayda borca itiraz eden borçlu takibin şekli itibariyle uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takibe geçildiği, örnek 10 ödeme emri tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, borcun sona erdiği iddiası ile itfa itirazında bulunduğu anlaşılmıştır. Başvuru bu haliyle İİK'nun 169/a maddesi uyarınca borca itiraz niteliğindedir. İİK'nun 169/a-1 maddesi gereğince; borcun olmadığı veya itfa veya imhal edildiği resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/10/2020 NUMARASI : 2020/504 2020/525 DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 01/10/2020 tarih 2020/504 esas 2020/525 karar sayılı mahkeme kararının davacı T1 tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu T1 dava dilekçesinde özetle; Mersin 3.İcra Dairesinin 2020/4984 esas sayılı dosyası ile aleyhine başlatılan takipte, borcu kabul etmediğini, davalı ile anlaşmalı olarak boşandıklarını, ancak 85.000,00 TL'yi durumu elverdiği zaman ödeyeceğini beyan etmesine rağmen hemen icra takibi başlatıldığını , şu an ödemeyeceğini belirterek borca itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir....
nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre de, sunulan ödeme belgesinin, takip konusu borca ilişkin olarak verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunludur.Somut olayda borçlunun itfa itirazına dayanak yaptığı 01.05.2013 ve 26.07.2013 tarihli "Tutanaktır" başlıklı belgelerde, senedin vade tarihi dışında, takibe konu senede açıkça atıfta bulunulmadığı belirlenmiştir. Alacaklı taraf, bu ödemelerin takip konusu bonoya ilişkin olmadığını ve sunulan ödeme belgelerinde takibe konu bonoya atıfta bulunulmadığını savunmuştur. Bu durumda, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesine göre usulünce ispatlandığı sonucuna varılamaz. O halde mahkemece borca itirazın tümden reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Maddelerinin açık olduğunu, ayrıca temerrütten söz edebilmek için öncelikle muaccel bir borcun ve alacaklının o borca yönelik ihtarının bulunması gerektiğini, birden fazla borcu bulunan borçlunun yaptığı ödemenin ifa zamanında beyan ettiği borca mahsup edileceğini, borçlu ödeme sırasında yapılan ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu beyan etmemiş veya alacaklının makbuzda belirttiği borca derhal itirazda bulunmamışsa makbuzda belirtilen borca mahsup edilmesi gerektiğini, birden fazla para borcunun bulunduğu bir borç ilişkisinde borçlunun yaptığı kısmi ödemenin hangi borç için mahsup edildiğini belirtmemesi, alacaklının da ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu makbuzda göstermemesi durumunda kısmi ödemenin hangi borca mahsup edileceği sorununun BK'nın 102....
İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir. Öte yandan dar yetkili icra mahkemelerinde, kambiyo senetlerine dair borca itiraz davasında, borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği ancak resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanabilir, tanık beyanları ile ispat düşünülemez. Borçlunun takibe konu bonodan dolayı borçlu olmadığını iddia etmiş ise de iddiasını İİK 169/a maddesinde yazılı belgelerle ispatlayamadığından mahkemece istemin reddi yönünde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, bu hali ile İİK.nun 168 ve 169.maddeleri kapsamında itfa nedenine dayalı borca itiraz niteliğinde olup, itirazın incelenme yöntemi aynı Kanun’un 169/a maddesinde düzenlenmiştir. Anılan maddenin 1.fıkrası uyarınca itfa itirazının resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edilmesi gerekir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, sunulan ödeme belgesinin takip konusu senetten doğan borca ilişkin olarak verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunludur....
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir. Öte yandan, İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. Somut olayda; borçlunun, takibe konu alacağın 80.356,10 TL olan kısmını itfa ettiği yönündeki itirazının yanı sıra, alacaklının da 27.12.2019 tarihli cevap dilekçesinde, icra takibine konu çekteki borçlu tarafın ödendiğini iddia ettiği 55.000,00 TL olan kısmına ait borcun halen devam ettiği, işbu kısım için yapılan itirazın yerinde olmadığı yönünde beyanının bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, hüküm oluşturulurken alacaklının cevap dilekçesindeki beyanı da dikkate alınarak değerlendirme yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacının borca itirazının İİK.nun 169/a Maddesi sayılan belgelerden birisiyle ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, deliller toplanmadan eksik inceleme ile karar verildiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan borca itiraz davasına ilişkindir....
Mahkemece; İİK’nin 169/a maddesi uyarınca icra mahkemesi, borcun olmadığını veya itfa veya imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul etmesi mümkündür. Somut olayda, borçlu, borcun olmadığını veya itfa veya imhal edildiğini İİK’nin 169/a maddesinde sayılan belgelerle ispatlayamadığından borca itirazın da reddine karar vermek gerekmiştir. Bunun yanı sıra çekin incelenmekle yasal unsurlarının tam olduğu ve kambiyo vasfını taşıdığı anlaşılmakla şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili davacının dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla birlikte itfa hususunda tanıklarının dinlenmediğini, faiz hususunda mahkemece değerlendirme yapılmadığını beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....