WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA Alacaklı İcra Mahkemesine başvurusunda, 28.04.2021 tarihinde takip başlatıldığını ve ödeme emrinin borçluya 18.05.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlunun icra takibi başlatıldıktan ancak ödeme emri tebliğ edilmeden önce 28.04.2021 tarihinde sunulan itiraz dilekçesi üzerine İcra Müdürlüğü tarafından icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, kanun hükmü uyarınca, itirazın geçerli olabilmesi için ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi gerektiğini, diğer taraftan ödeme emrinin tebliğinden sonra 25.05.2021 tarihinde sunulan itiraz dilekçesinde borca itiraz edildiğine dair bir ifade bulunmadığını, yasal sürede yapılmış bir itiraz olmadığını, takibe devam edilmesi gerektiğini ileri sürerek, ödeme emri tebliğ edilmeden dosyaya sunulan dilekçeye istinaden icra takibinin durdurulmasına ilişkin 28.04.2021 tarihli müdürlük kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraz, İİK'nın 58 ve 61. maddelerine dayalı dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediği şikayeti, İİK'nın 85. maddesine dayalı taşkın haciz şikayeti ile İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itirazın ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 5 gün ve İİK'nın 58 ve 61. maddelerine dayalı dayanak belgenin ödeme emri ekinde tebliğ edilmediği şikayetinin ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde yapılması gerektiği, somut olayda ödeme emrinin davacılara 04/06/2018 tarihinde ayrı ayrı tebliğ edildiği, itiraz ve şikayetin anılan sürelerden sonra 13/09/2019 tarihinde yapıldığı, dava dilekçesinde gecikmiş itirazdan bahsedilmediği anlaşılmakla bu yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....

    Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, ödeme emrine itiraz icra mahkemesine yapılır (İcra ve İflas Kanunu (İİK) m. 168/1-4 ve 5; m. 169; m. 170,I). Ödeme emrine itiraz süresi beş gündür. Yani, borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde ödeme emrine itiraz edebilir (İİK m. 168/1-4 ve 5). Borçlunun beş gün geçtikten sonra yaptığı itiraz geçersizdir. İlgililer için konulmuş süreler hak düşürücü niteliktedir (Kuru, B.: İcra ve İflas Hukuk El Kitabı, Ankara 2013, s. 143, 778, 779). 13. Borçlunun takip konusu kambiyo senedindeki (kendisine ait olduğu iddia edilen) imzanın kendisine ait olmadığını bildirmesine (imzayı inkâr etmesine) imzaya itiraz denir. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir (Kuru, s. 783,799). İİK’nın 168. maddesinin 1. fıkrasının 4 ve 5. bentleri gereğince imzaya ve borca itirazın beş günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

      İcra Dairesinin 2022/19217 Esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu, borçlunun itirazının haksız olduğunu, borçlunun itirazında kötü niyetli olduğunu, borçlunun borca itirazını da kabul etmenin mümkün olmadığını, borçlu itiraz dilekçesinde ilamsız takiplerde ödeme emri olması sebebiyle itirazda ediyorum şeklinde beyanda bulunduğunu, borçlunun bu ikrarının da niteliği itibariyle bölünebilir nitelikte ikrar olduğunu, bu açıdan borçlunun beyanı karşısında borçlunun evden tahliye edilmesinin gerektiğini, borçlunun itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, icra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz ettiğini, bu nedenle borçlunun itirazının iptali , takibin devamı ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %40'ından aşağı olmamak üzere inkar tazminata hükmedilmesini gerektiğini, bu nedenlerle davanın kabulüne, borçlunun yetki itirazının iptaline, takibin Şanlıurfa 2....

      Somut olayda, murisin takipten önce 09.03.2015 tarihinde öldüğü, mirasçılar hakkında mirası ret süresi geçtikten sonra 29.06.2015 tarihinde takibe girişildiği, borçlulardan Meryem'e ödeme emrinin 08.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği, diğer borçlular ..., ..., ... 'e ise ödeme emri tebligatının 07.07.2015 tarihinde yapıldığı, mirasın reddine ilişkin mahkeme kararının da; icra takibinden ve ödeme emrinin tebliğinden önce 15.05.2015 tarihinde alındığı görülmektedir. Öyleyse, icra takibi, mirası ret süresi geçtikten sonra başlatılmış olduğundan, olayda, İİK.'nun 53.maddesinin ve dolayısıyla aynı Kanun’un 16.maddesi hükmünün uygulama yeri olmadığı açıktır. Diğer taraftan, borçluların başvurusu, bu hali ile borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın ise; takibin şekline göre uygulanması gereken İİK.'nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal yedi günlük süre içerisinde icra dairesine yapılması zorunludur....

        Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 Esas 2014/929 Karar sayılı kararında, borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…. Borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır.” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004-...)...

          Davalının borca itiraz ettiği ve bu nedenle takibin durduğu gerekçesiyle itirazın iptali isteminde bulunmuştur. İcra İflâs Yasası'nın 62/1. maddesi uyarınca "borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine itirazını bildirmeye mecburdur" Aynı Yasanın 66/1. maddesine göre "müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur, itiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra müdürü takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder" Somut olayda davalı (borçlu)'ya ödeme emri 01.07.2003 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu itiraz süresi 08.07.2003 günü dolduğu halde 09.07.2003 tarihinde borca itiraz etmiştir. O halde icra takibine davalının itirazı süresinde değildir. Bu haliyle davacı alacaklı icra dairesinden takip muamelelerine devam edilmesini İcra İflâs Kanunu 66. maddesi gereğince isteyebilir. Şu durumda, davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı yoktur. Davanın bu nedenle reddi gerekir....

            Numaralı kararı ile reddetiklerini dolayısı ile kendilerinin söz konusu borçtan ötürü sorumlulukları bulunmadığı, ayrıca ödeme emri ekinde takibe dayanak belgenin tebliğ edilmediğini, açıklanan nedenlerle ödeme emri ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

            Kural olarak alacaklının talebi üzerine takibin türüne göre borçluya ikinci kez ödeme veya icra emri tebliği, icra veya ödeme emri tebliğine bağlı, süreye tabi şikayet ve itirazlar bakımından borçluya yeniden itiraz hakkı tanır ise de; borçlunun ilk ödeme veya icra emri tebliği üzerine icra mahkemesine şikayet ve itiraz konusu yaptığı hususlar bakımından, ikinci kez ödeme veya icra emri tebliği üzerine aynı nedenlere dayalı olarak itiraz ve şikayette bulunması derdestlik teşkil eder. Nitekim bu hususlar Hukuk Genel Kurulu'nun 16/04/2019 tarih, 2017/12- 363 esas ve 2019/462 karar sayılı ilamında belirtilmiştir. Somut olayda da; Dairemizce UYAP üzerinden incelenen ve lüzümlu evrakları dosya arasına alınan İstanbul 24....

            Davacı, 17/02/2016 tarihli takip sonrası 19/02/2016 tarihinde 2.485 EUR ve 1.915.90 USD'nin davalı tarafça haricen ödendiğini, ancak takibe ilişkin icra masrafları ve vekalet ücretinin ödenmediğini, ödeme emrinin tebliği üzerine süresi içinde takibe konu alacak ve fer’ileri yönünden borca itiraz edilerek takibin durdurulmasına sebebiyet verildiğini, borçlu-davalı tarafından yapılan ödeme tutarının takip tarihindeki kur üzerinden TL cinsinden değerinin 13.891,38 TL olup tarife gereğince karşı yan ücretinin 1.666,00 TL olduğunu ve bunun ödenmesi gerektiğini iddia etmekte, davalı yan ise ödeme emrinin tebliği üzerine 19/02/2016 tarihinde alacaklı-davacıya 2.485 EUR ve 1915.90 USD ödeme yapıldığını, yetkili Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyası kapsamında gönderilen ödeme emrine karşı da borca itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, masraflar ve vekalet ücreti talep edilebilmesi için itirazın iptali davası açılması ve takibe devam edilmesi gerektiğini, alacak davasıyla icra vekalet...

              UYAP Entegrasyonu