İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacılardan ... İnşaat Taahhüt Anonim Şirketinin çekte ciranta konumunda olduğu, cirantanın çek tazminatından sorumlu olmadığı anlaşıldığından davanın bu yönden kabulüne; davacının diğer itirazları yönünden yapılan incelemede ise; Diğer davacıların çekte keşideci ve keşideci lehine aval veren konumunda olduğu, bu nedenle çek tazminatından sorumlu oldukları, ödeme emri tebliğinin incelenmesinde ekinde ödeme emri ve çek suretinin olduğunun belirtildiği bu nedenle usule uygun olduğu, davacı borca itiraz etse de borca itirazında bedelin ödendiğinin kanıtlanamadığı, davacının faiz itirazının yerinde olmadığının bilirkişi incelemesi ile anlaşıldığı sebepleriyle reddine karar verilmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/12/2018 NUMARASI : 2018/904 ESAS - 2018/1007 KARAR DAVA KONUSU : Takibin İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri 7. İcra Müdürlüğünün 2018/12538 sayılı dosyası ile kira takibi yapılarak müvekkiline örnek 13 ödeme emri gönderildiğini, vergisi ödenmemiş veya eksik ödenmiş kağıtların işleme konulamayacağını, müvekkillerine yine Kayseri 5. İcra Müdürlüğünün 2018/8544 Esas sayılı dosyasından ödeme emri gönderildiğini ve müvekkillerinin bu takibe itiraz ettiklerini, bunun üzerine açılan davada verilen kararın henüz kesinleşmediğini belirterek, takibin iptalini talep etmiştir....
Çünkü iki dilekçenin de sonuç kısmında borca ve imzaya itiraz nedeniyle takibin İİK 169 ve 170. maddeler uyarınca durdurulması talep edilmemiştir. İİK 168. maddesi gereğince kambiyo takibine karşı yapılacak itiraz ve şikayetler 5 günlük süreye tabi olup 5 günlük süre içinde İcra Mahkemesinde davanın açılması dava şartıdır. Borçlunun icra mahkemesi yerine icra dairesine yaptığı itiraz fuzuli olup hukuki sonuç doğurmaz. Bu nedenle davacının takibin iptali ve hacizlerin kaldırılması yönündeki talepleri yerinde görülmediğinden reddine dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurmak gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Şikayetin Kısmen Kabulü ile; İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğünün 2022/4788 esas sayılı dosyasından ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünün tespitine, öğrenme tarihinin 24/04/2022 tarihi olduğunun tespitine, takibin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına ve fazlaya dair tüm talepler yönüyle Şikayetin Reddine, karar verdiği görülmüştür....
İcra Müdürlüğünün 2021/17483 esas sayılı dosyasında yalnızca yetkiye değil, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, bu nedenle İstanbul Anadolu 10.İcra Müdürlüğü tarafından borca itirazın değerlendirilmesi gerektiğini, İstanbul Anadolu 10.İcra Müdürlüğünce bu itiraz değerlendirilmediği gibi müvekkili şirkete yeniden ödeme emri gönderildiğini, ancak taraflarına UETS üzerinden gönderilen tebligat zarfı ile ödeme emrinin uyuşmadığını, İcra Müdürlüğü yeniden bir ödeme emri düzenlemediğini, Büyükçekmece 2....
İİK'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz hakkında uygulanması gereken aynı kanunun 169/a-5 maddesinin 5. fıkrasında; "İtirazın kabulü kararı ile takip durur" hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK’nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2020/22620 Esas sayılı takip dosyası ile davacı alacaklı tarafından davalı borçlu ve dava dışı borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçluya çıkartılan ödeme emri tebligatının bila ikmal döndüğü, dava dışı borçluya çıkartılan ödeme emri tebligatının ikmalen döndüğü, her iki borçlunun ortak vekili tarafından borca itiraz edildiği, icra dairesince 07/12/2020 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. Davacı - alacaklı vekili tarafından 28/12/2020 tarihinde icra müdürlüğüne dilekçe verilerek tebligatı bila ikmal dönen davacı borçlu T3 ödeme emri tebligatı gönderilmesinin istenildiği, aynı tarihli memurluk kararı ile talebin reddine karar verildiği görülmektedir. Davalı borçlu T3 vekili aracılığıyla icra müdürlüğüne başvurarak borca itiraz etmiş ise de, ödeme emri davalı borçluya tebliğ edilmediği görülmektedir....
verildiğinden dolayı borca itiraz ettiğini, mirasın reddi kararına dayalı olarak takibin durdurulmasına ve takibin iptal edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu takibin dayanağı çekin zamanaşımına uğradığını, takibin iptali gerektiğini, takibe konu Yapı ve Kredi Bankası A.Ş Taksim Şubesinin keşide yeri İstanbul ve tarihi 07/07/2017 olan çek hakkında yetkisiz icra dairesinin başlatmış olduğu takibin zamanaşımını kesmeyeceğini, Seydişehir İcra Hukuk Mahkemesi kararı ile yetkili icra müdürlüğünde başlatılan takibin yeni bir ödeme emri düzenlenmeksizin yetkisiz Seydişehir 1. İcra Müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinin taraflarına tebliğ edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını, gönderilen ödeme emrini kabul etmediklerini, borcun tamamına faize karşılıksız çek tazminatına faiz oranına ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiklerini, beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, takibin ve ödeme emrinin iptalini istemiştir....
e tebliğe çıkarılan örnek 13 nolu ödeme emrinin 04/12/2019 tarihinde iade olduğu ve borçlu ...'e tebliğe çıkarılan ödeme emrinin ise 26/12/2019 tarihinde iade olduğu, icra doyasında borçlulara çıkarılan başkaca tebligat olmadığı, icra müdürlüğünce düzenlenen örnek 13 numaralı ödeme emri adı geçen borçlulara tebliğ edilemeden, borçluların takibi kendiliğinden öğrenmeleri üzerine 12/12/2019 tarihinde takibe vekil aracılığıyla itiraz ettikleri, borçlular ... ve ... yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. İcra takip dosyasında borçlulardan Emre ve Mehmet Akif’e ödeme emri tebliğ işlemi yapılmadığından, yukarıda anılan maddedeki borçlulara verilen süreler işlemez. Borçlulara usulüne uygun olarak tahliye ihtarlı ödeme emri tebliğ edilmeden ödeme ve itiraz süreleri de işlemeye başlamayacak olup, borçluların itiraz hakkı doğmayacağından, haricen öğrenmeye dayalı itiraz da yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmaz....
Davalı Cevabının Özeti: Davalı, davacının iş sözleşmesinin feshinden sonra İş Kanunundan kaynaklanan tüm alacakların tamamının ödeme emrinin tebliğinden önce maaş hesabına yatırıldığını, ödeme emri gönderilmesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddine karar verdi. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, davacının ödeme yapılmaması üzerine icra takibi başlattığı, ödeme emri tebliğ edilmeden önce asıl borcun ödendiği gerekçesi ile itirazın likit olan ve kabul edilen faiz alacağı üzerinden kısmen kabulüne, % 20 oranında hesaplanan icra inkar tazminatına karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davacı temyiz etmiştir....