yapılarak itirazının kaldırılmasına ve takibin devamına karar verildiği anlaşılmaktadır....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından, müvekkillerine murisin ölümü üzerine ödeme emri gönderildiği, ödeme emrinde beş gün içinde imza ve borca itirazda bulunulabileceği belirtildiği için imzaya itirazda bulundukları, deliller toplanmadan karar verildiği, ayrıca müvekkilleri aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin de yasaya aykırı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip kesinleştikten sonra ölen borçlunun mirasçıları tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Somut olayda alacaklı vekilinin, takipten sonra ölen borçlunun mirasçılarına takibi yönelttiği anlaşılmış olup, İİK'nın 53. maddesi gereğince mirasçılar hakkındaki takip, ilk takibin devamından ibaret bulunduğu için mirasçılara ödeme emri çıkarılmasına gerek yoktur....
İcra Dairesi tarafından borçlulara 15.02.2019 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlu vekilinin yetkiye ve borca itirazı nedeniyle dosyanın yetkisizlikle müdürlüklerine 07.06.2019 tarihinde geldiği, dosyada yeterli masraf bulunmadığından ödeme emrinin hazırlanmadığı ve tebliğe çıkarılamadığının belirtilmiş olduğu, tarafların kabulünde olduğu üzere yetkili icra dairesi tarafından ödeme emrinin davalı borçlulara tebliğ edilmeden işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 60. maddesinde ödeme emri ve itiraz üst başlığı altında ödeme emri ve muhtevası düzenlenmiştir. Maddenin 1.fıkrasında icra müdürünün takip talebinin bu kanunda öngörülen şartları içerdiğine karar vermesi durumunda ödeme emri düzenleyeceğine yer verilmiştir....
Somut olayda; alacaklı tarafından borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçluya henüz ödeme emri tebliğ edilmeden borçlu tarafından 06.11.2019 tarihinde İcra Müdürlüğüne verilen itiraz dilekçesi ile borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiği, alacaklının 16.05.2022 tarihinde İcra Müdürlüğüne başvurarak takibin kesinleştirilmesini talep ettiği, İcra Müdürlüğünün şikayete konu kararı ile ödeme emri tebliğ edilmese bile borçlunun itirazının geçerli olduğu gerekçesiyle talebin reddine karar verildiği, alacaklının ihtilafı sürdürme iradesi göstererek icra hukuk mahkemesinden icra müdürünün 17.05.2022 tarihli işleminin iptali talebinde bulunduğu görülmüştür....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde özetle ; "..davacının başvurusunun borca itiraz niteliğinde olduğu, yasal 7 günlük süre içerisinde icra dairesine yapılması gerektiği, ödeme emri tebliğinin TK.nın 21/2.maddesi uyarınca usulüne uygun yapıldığı, borca itirazın ve hacizlerin kaldırılması talebinin ise süresinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine " dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkiline yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, kesinleşen mirasın reddi kararına rağmen itirazlarının önce icra dairesince sonra İcra Mahkemesince reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı şirket yetkilisi istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin borca itirazlarını ve dayanak belgenin tebliğ edilmediği itirazlarını reddettiğini, red kararının hukuka uygun olmadığını, takibe dayanak belgenin icra dairesine İİK 58/3.maddesi kapsamında verilmesi ve ödeme emriyle birlikte tebliğ edilmesi gerektiğini, dayanak çekin onaylı örneğinin takip talebine eklenmemesi nedeni ile takibin ve ödeme emrinin iptali gerektiğini, borca yönelik itirazlarının reddedilmesinin yasaya uygun olmadığını, çek bedelinin malen ödendiğini, söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....
Ödeme emrinin tebliğ tarihine göre, davacı tarafından imzaya ve borca itiraz yasal 5 günlük süre içerisinde ileri sürülmediğinden mahkemece davacının imzaya ve borca itirazının süre yönünden reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta olup, davacının istinaf sebep ve gerekçesi yerinde değildir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde zamanaşımı itirazının süresinde olmadığını ileri sürmüştür. İİK'nın 168 ila 170. maddeleri arasında düzenlenen imzaya ve borca itiraz 5 günlük süreye tabi ise de, İİK'nın 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı iddiasının incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir. Önemli olan ödeme emrinin tebliğinden sonra yasal düzenlemelerde belirlenen süre kadar zamanaşımını kesen veya durduran hallerin meydana gelmemesi ve takibin işlemsiz bırakılmasıdır....
Somut olayda; icra dosyasından çıkarılan ödeme emrinin takip borçlusu olmayıp borçtu ile isim benzerliği olan kişiye çıkarıldığı, şikayetçiye ise ödeme emrinin hiç tebliğ edilmediği ihtilafsız olup, öğrenme ile itiraz süresinin başlayabilmesi için borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin bulunması gerekir. Böyle bir durumda Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, itiraz süresi de bu tarihten başlayacaktır. Ancak şikayet konusu takipte, şikayetçi borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin uygulanma imkanı yoktur. Bu durumda, borçluya ödeme emri tebliğ edilmediğine ve itiraz süresi işlemeye başlamadığına göre, borçlu hakkındaki takibin kesinleştiğinden söz edilemeyeceği gibi takip kesinleşmeden konulan hacizlere ilişkin şikayetin de İİK'nun 16/2. maddesi kapsamında süresiz şikayete tabi olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca, şikayetçi...'...
itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasını ve ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 11.08.2015 olarak düzeltilmesini istediği, mahkemece şikayetin kabulü ile borçluya gönderilen 04.08.2015 tarihli tebligatın iptali ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 11.08.2015 olarak tespiti ile, borçlu yönünden takibin devamına ilişkin kararın kaldırılarak takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2021 NUMARASI : 2020/669 ESAS, 2021/82 KARAR DAVA KONUSU : Borca İtiraz, Ödeme Emri ve Takibin İptali KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; kambiyo senetlerine mahsus ödeme emrini 17/12/2020 tarihinde tebellüğ ettiğini, süresinde mahkemeye itiraz ettiğini, her ne kadar böyle bir senedi imzalamış olsada senette yazıldığı gibi Engin Erdoğan isimli şahıstan170.000,00 TL tutarında nakden bir para almadığını, bonoda yazıldığı üzere borçlu olmadığını, İİK 168/5 maddesi gereğince tüm borca itiraz ettiğini, TMK 608 maddesi uyarınca senedin ibraz edilmediğini, icra takibinin öncelikle durdurulmasını sonra kaldırılmasını talep ettiğini, takibe konu alacak muaccel olmadığından takibin ve ödeme emrinin iptalini talep ettiğini belirterek öncelikle takibin durdurulmasına, kambiyo senedine dayanmayan takibin...