Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2018/3640 Esas sayılı takip dosyası ile borçlular hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlu ... adına tebliğe çıkarılan ödeme emrinin 30/03/2018 tarihinde muhatabın adresten taşındığı belirtilerek iade edildiği, tüm borçlular tarafından 02/04/2018 tarihinde icra müdürlüğüne verilen itiraz dilekçesi ile, icra müdürlüğünün yetkisi ile borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettikleri, icra müdürlüğünce aynı tarihte itirazların kabulü ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, icra dosyasından borçlulara yeniden tebligat çıkartılmadığı, alacaklının ihtilafı sürdürme iradesi göstererek süresinde icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılması talebinde bulunduğu görülmüştür....

    Müdürlüğü'nde ilamsız ... takibi başlattığı; davalının yetki itirazı üzerine ... dosyasının ... Müdürlüğü'ne gönderildiği; davalıya ödeme emrinin tebliği üzerine, davalının ... Müdürlüğü'nün yetkisi ile borca itirazı üzerine, davacı ... tarafından Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/146 Esas sayılı dosyasında, davalının yetkiye ve borca itirazının iptali istemiyle itirazın iptali davası açıldığı; bu mahkeme tarafından, "davacı ...'nın yetki itirazının iptali isteminin reddine, takipte ...... Müdürlüğü yetkili olduğundan mahkemenin yetkisizliğine ve davada ...Asliye Hukuk Mahkemesi yetkili olduğundan, istek halinde dosyanın ...Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine" şeklinde verdiği kararın, temyiz edilmeden kesinleştiği; Asliye Hukuk Mahkemesi kararının kesinleşmesi üzerine, davacı vekilinin talebi üzerine dava dosyasının eldeki davaya bakan ...1....

      İcra Müdürlüğü'nün 2013/3132 sayılı dosyasında yaptıkları icra takibine de itiraz edildiğini belirterek yapılan icra takibine davalının itirazının iptâline karar verilmesini talep etmiş, davalı icra takibindeki itirazında yetkili icra dairesini göstermeksizin yetkiye, borca itiraz ettiğini açıklamış, tebligata rağmen yargılamaya katılmamış, mahkemece ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2013/3132 Esas sayılı dosyasında borçlunun yetki itirazında bulunduğu takibin bu nedenle durdurulmasına karar verildiği alacaklı tarafından yetki itirazının kaldırılması yönünde dava açılmadığı ve takibin kesinleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

        Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 esas 2014/929 karar sayılı kararında, borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olduğu ve ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir.Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…. Borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır.” (Prof. Dr....

          Şikayet, sıra cetvelinde sıraya ilişkindir. Borçluya ait mahcuz satış bedelinin bütün alacaklıların alacağını karşılamaması halinde düzenlenecek sıra cetveline itiraz, alacağın esas ve miktarına yönelikse dava yoluyla genel mahkemede ( İİK’nın m.142/...), itiraz sadece sıraya yönelikse şikayet yoluyla ... mahkemesinde (İİK’nın m. 142/son) ileri sürülmelidir. Somut olayda, şikayeçi vekili, avukatlık ücret alacağından kaynaklanan alacağının bir kısmının rüçhanlı olduğunu ileri sürerek ... ... Müdürlüğü'nün 2012/423E. sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde alacağının sırasına itiraz etmiştir. Mahkemece, görev ve kesin yetki hallerinin söz konusu olduğu hallerde, önce görev hususu incelenir. Kaldı ki şikayetçinin ... ... Müdürlüğü'ünce düzenlenen sıra cetveline itirazı olup, ilk haczi yapan ... müdürlüğünce sıra cetvelinin düzenlenmemiş olması sıra cetvelinin iptali sonucunu doğurur....

            İİK'nun 169/a-1. maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi, yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Somut olayda başvuru, borca itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince, mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden yapılan inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

              dava ve şikayet haklarını saklı tuttuğunu, takip alacağına, iddia edilen borç miktarına ve haksız olarak işletilen faiz ile diğer tüm ferilerine karşı itiraz ettiğini, süresinde ibraz edilmeyen çekin kambiyo vasfını taşımadığını, bu nedenlerle takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

              nun müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesi'nde bankanın ticari merkezinin bulunduğu İstanbul (Merkez) ve/veya banka şubesinin bulunduğu yer ile kredinin başka bir şubeye nakledilmesi durumunda kredinin nakledildiği şubenin bulunduğu yer yargı mercilerinin yetkili kılındığı,6102 sayılı TTK'nun 7. maddesi kapsamında yetki şartının tacir olup olmadığına bakılmaksızın müteselsil kefili bağlaması sebebiyle itiraz eden borçlunun yetki itirazı yerinde görülmemiş, diğer itirazların ise İİK 265. maddesinde sınırlı sayıda belirtilen sebeplere dayanmaması nedeniyle ihtiyati haciz kararına itirazın reddine karar verilmiştir....

                Ancak, yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan takipte borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine itirazı yanında borca da itiraz etmesi halinde öncelikle çözümlenmesi gereken yetki itirazı olup, yetki itirazının kabulü ile takip dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi halinde, yetkili icra müdürlüğünde tebligat yapılması zorunludur ve borçlunun yeni tebligatı aldığı tarihten itibaren yasal sürede yetkili icra müdürlüğünde de itirazda bulunması gerekir. Daha önce yetkisiz icra müdürlüğünde yapmış olduğu borca itirazı geçerliliğini korumaz. (emsal nitelikte ; Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin Esas No: 2012/20788 Karar No: 2012/38376 Sayılı kararı) Somut olayda; mahkemece yetkisizlikle gönderilen takip dosyası gönderildiği icra dairesinden celp edilerek incelenmemiş olup, bu sebeple yetkili icra dairesince davalıya yeniden ödeme emri tebliğ edilip edilmediği, davalının/vekilinin herhangi bir borca itirazına ilişkin dilekçe sunup sunmadığı belli değildir....

                Şu halde...İcra Mahkemesi'nce öncelikle borçlunun icra dairesine yaptığı yetki itirazı incelendikten sonra borca itirazının incelenmesi gerekirken, yetki itirazı incelenmeksizin esasa girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu