Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin Taliki veya İptali KARAR Şikayete konu, ... 1. İcra Müdürlüğü'nün ... sayılı takip dosyasının aslının veya onaylı örneğinin gönderilmesi için GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece; davacı taraf, alacaklı davalı tarafından aleyhine başlatılan 21/05/2010 tarihli kambiyo takibinde senedin vade ve miktar kısımları boş olarak teslim edildiğini, gerçek borçtan çok fazla miktar üzerinden takip başlatıldığını ileri sürmüş ve borca itiraz etmiş takibin iptalini talep etmiştir. Kambiyo senedinde borcun esası sebepten mücerret olup senedin yalnızca imzalanıp teslimi sonrasında senedi devralan tarafça üzerinin doldurulması ile senedin hukuken geçerli hale gelmesi mümkündür. Davacı tarafça süresinde ileri sürülmüş imzaya itiraz da bulunmamaktadır. Borcun esasının icra mahkemesi nezdinde ileri sürülmesi mümkün değildir. İcra mahkemesi nezdinde senetten anlaşılabilen itiraz sebepleri ileri sürülebilir. Öte yandan icra mahkemesince kambiyo takibine karşı borca itiraz üzerine takibin durdurulması ya da ödeme nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilebilmesi için resmi bir senet veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge sunmuş olmalıdır....

    Alacaklı tarafından takibin 08/05/2013 tarihinde başlatıldığı, 28/05/2018 tarihli haciz talebinden sonra 3 yıllık zamanaşımı süresi içinde zamanaşımını kesen bir işlem yapılmadığı, yenileme işleminin zamanaşımının dolmasından sonra 11/01/2022 tarihinde yapıldığı anlaşılmakla, davacı borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmemesi nedeniyle takibin kesinleşmediği gözetilerek davacı tarafından ileri sürülen iddialar borca itiraz kapsamında değerlendirilmekle, takibin zamanaşımına uğraması nedeniyle davanın kabulü ile takibin davacı borçlu yönünden durdurulmasına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Davanın kabulü ile, İstanbul 35. İcra Müdürlüğünün 2013/10794 esas sayılı dosyasındaki takibin davacı borçlu T5 yönünden durdurulmasına karar verildiği görülmüştür....

    Somut olayda, davalı tarafından davacı aleyhine ilamsız icra takibine başlanmasından sonra alınan ihtiyati haciz kararına istinaden davacının malvarlığına ihtiyati haciz konulduğu, ödeme emrinin tebliğinden önce takipten haberdar olan davacının 26/08/2020 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itiraz dilekçesinin 11/10/2020 tarihinde davalı vekiline tebliğ edildiği, davalı tarafça 7 günlük yasal süre içinde itirazın iptali veya itirazın kaldırılması istemi ile dava açılmadığı tartışmasızdır. Davacının yurt dışı adresine gönderilen ödeme emri borca itiraz dilekçesinin verilmesinden sonra TK'nın 25/a maddesine göre 14/10/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davacının borca itirazı ile takibin durduğu açıktır. Bu nedenle, davalı tarafından İİK'nın 264/2 maddesi uyarınca yasal süresinde itirazın iptali veya kaldırılması davası açılmadığından, ihtiyati haciz hükümsüz hale gelmiş olup, kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....

    Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Uyuşmazlık tahliye emrinin şikayet yoluyla iptali istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli ... ....... Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 28.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Uyuşmazlık muvazaaya dayalı taahhütnamenin iptali istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli ... ....... Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 28.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacı dava dilekçesinde; takibe konu senedin teminat senedi olarak verildiğini ,anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu, zamanaşımına uğradığını belirterek borca, faize ve ferilerine itiraz etmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 169/a-1. maddesinde; "İcra hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder." hükmü yer almaktadır. Somut olayda, borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusu (teminat iddiası), İİK.nun 168/5. maddesi kapsamında, borca itiraz yine takibin kesinleşmesinden önceki dönemde bonoya dayanan alacağın zamanaşımına uğradığı iddiası da İİK'nun 169/a-4 maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğundan itirazın incelenmesi aynı Kanunun 169/a maddesi gereğince duruşmalı olarak yapılmalıdır....

        İcra Dairesinin 2019/4499 Esas) Genel İcra Müdürlüğünün 2019/48723 Esas sayılı dosyasıyla ilamsız takibe konu edildiği, borca ve yetkiye itiraz üzerine müdürlükçe 07/05/2019 tarihinde itirazın kabul ile takibin durdurulmasına karar verildiği, aynı takip konusu senedin lehtar tarafından ciro edilerek kambiyo takibi yapılmasının her iki alacaklının aynı vekil ile temsil edildiği, takibin mükerrer takip olduğu, lehtara ödeme yapıldığı iddiasıyla takibin iptalinin talep edildiği görülmüştür....

        Dava, İİK’nun 67.maddesi gereğince itirazın iptali istemine ilişkindir. Bir itirazın iptali davasının görülebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış geçerli, ayakta duran bir icra takibinin varlığı şarttır. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği ve bu itirazın olumlu veya olumsuz sonuçlandırılmadığı hallerde geçerli bir takibin bulunamayacağı açıktır. O halde bu husus İİK’nun 67.maddesi uyarınca bir dava şartıdır ve dava şartları da mahkemece re’sen gözetilmek zorundadır. Somut olayda davalı, hem icra dairesinin yetkisine, hem de borca itiraz etmiştir. Bu durumda mahkemece İİK’nun 50.maddesi uyarınca öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönün gözetilmemesi isabetsizdir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali K A R A R Davacı ... tarafından davalı ... aleyhine açılan icra takibine itiraz davasının reddine ilişkin hükmün davacı vekilinin temyizi üzerine yapılan inceleme sonunda Daire'nin 21.06.2013 tarih 2013/11200 Esas, 2013/9739 Karar sayılı ilamı Yerel Mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına ilişkin Daire kararı HUMK'nun 438. maddesi (HMK'nun 372.m) gereği usulüne uygun şekilde taraflara tebliğ edildikten sonra taraflardan birinin karar düzeltme yoluna başvurması halinde dosyanın inceleme yapılmak üzere Yargıtay'a gönderilmesi gerekirken, bozma kararının taraflara tebliğ edilmeksizin, taraflardan birinin Kanun yoluna ilişkin bir başvurusu da bulunmadığı halde dosya Dairemize gönderilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu