WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı borçlu tarafından pandemi nedeni ile hizmet alınmadığından takibe itiraz ettiği ancak borca itirazlarının 169/a maddesi kapsamında sayılı belgelerden birisi ile ispatlayamadığı anlaşıldığı, takip konusu bononun yasal unsurları içerdiği kambiyo vasfına haiz olduğu, kambiyo senetlerinin illetten mücerret olduğu, bu hali davacının iddialarının dar yetkili icra mahkemesince tespitinin mümkün olmadığı bu yöndeki iddiaların genel mahkemelerde açılacak menfi tespit davalarında değerlendirilebileceği, davacı borçlunun takipte işlemiş faize de itiraz ettiği, kambiyo senetlerine dayalı takiplerde talep olunabilecek faiz 3095 Sayılı Kanun 2/2 maddesi gereği avans faizi olup denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu dikkate alındığında, talep edilen faizin 4.117,33 TL olduğu, yapılan hesaplamaya göre talep olunması gereken faizin 4.136,43...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava; kambiyo senetlerine mahsus takipte usulsüz tebligat şikayeti ve bonoda tahrifat iddiasıdır. Bolu İcra Müdürlüğünün 2021/8212 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T2 Limited Şirketi tarafından, borçlular Metin Yaraş, Esra Akyul ve T1 aleyhine, 5.8.2020 keşide, 11.1.2021 vade tarihli, 8.000,00- USD bedelli bir adet bonoya istinaden, 73.891,05 TL toplam alacak için kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla 29.7.2021 tarihinde icra takibi başlatıldığı, 10 örnek ödeme emrinin 13.8.2021 tarihinde davacı borçluya tebliğ edildiği, eldeki davanın ödeme emri tebliğ usulsüzlüğü ve senette tahrifat iddiası ile davacı borçlu tarafından açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine, davacının borca itirazlarının ise reddine karar verilmiştir....

CEVAP: Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; davacının şikayeti hakkında savcılık tarafından takipsizlik kararı verildiğini, davacının senetteki imzayı inkar etmediğini, ödeme emrinde kanuna aykırı bir durum bulunmadığını, davacının imzaladığı senedin rızası dışında elinden çıkmasının hukuki bir dayanağının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda, ''Davacının borca itiraz niteliğindeki taleplerinin incelenmesinde; Borçlu, alacaklının takibe konu ettiği senedin çalındığını, çalıntı senet nedeni ile davalıya borcu ve sorumluluğu olmadığını ileri sürmüştür. Bu itiraz, borca itiraz niteliğinde olduğundan, itiraz İİK'nun 169/a maddesi dikkate alınarak incelenip değerlendirilmesi gerekir. İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanamadığı takdirde mahkemece itiraz reddedilir....

Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 21.01.2020 düzenleme 29.02.2020 vade tarihli 85.000 TL bedelli senede dayanarak kambiyo takibi yapılmış, davacı borçluya 11.03.2020 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, 13.03.2020 tarihinde açılan dava ile borca itiraz edilmiş, mahkemece davanın süresinde açılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda ödeme emrinin tebliği üzerine borca itiraz süresi İİK.nun 168/5. maddesine göre 5 gündür. 10 örnek ödeme emri borçluya 11.03.2020 tarihinde tebliğ edilmiş ve borçlu tarafından İcra Mahkemesi nezdinde 13.03.2020 tarihinde İİK.nun 168/5. maddesinde öngörülen 5 günlük yasal süre içerisinde borca itiraz edilmiştir....

İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacıya 25/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacının ise imzaya ve borca yönelik itiraz davasını İİK.nın 168.maddesinde belirtilen hak düşürücü süreden sonra 26/10/2020 tarihinde açtığı, davacının usulsüz tebligata ilişkin bir şikayetinin de bulunmadığı anlaşılmakla hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine" karar verildiği görülmüştür....

Somut olayda; örnek 10 ödeme emrinin itiraz eden borçlu ...'e 20.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itirazının ise yasal 5 günlük süreden sonra 29.08.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin değerlendirilerek, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin tesbiti halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve düzeltilen tebliğ tarihine göre imzaya itirazı süresinde ise itirazın esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Senet üzerine hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı değilse borçlunun yapacağı teminat iddiası borca itiraz niteliğindedir. Bu halde de teminat ilişkisi sadece bu ilişkinin tarafları arasında ileri sürülebilir. Teminat ilişkisinin tarafı olmayan borçlu böyle bir iddiada bulunamaz. Somut olayda, takip dayanağı senette teminat amacıyla verildiğine ilişkin bir şerh bulunmamaktadır. Bu sebeple davacı borçlunun teminat iddiası borca itiraz niteliğindedir ve anılan itiraz hakkında İİK.nın 169/a maddesinin uygulanması gerekir. Davacılar tarafından senedin teminat senedi olduğuna ilişkin bir yazılı belge sunulmamakla beraber, davalı tarafın senedin teminat senedi olduğunu ikrar etmiş olması sebebi ile davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir....

    Yine İİK' nın 170/a-2. maddesinde; ''İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re' sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.'' Hükmü mevcut olup devamında "Her ne suretle olursa olsun, ... borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz." şeklindeki hüküm gereğince, icra mahkemesi İİK'nın 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar veremez.” Dairemizce yapılan değerlendirmede; mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme ile takip konusu bonoda düzenleme yeri bulunmadığından kambiyo vasfına haiz olmadığı gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği, her ne kadar İİK. 169/a-1 maddesi uyarınca borca itiraz duruşmalı olarak incelenmeli ise de, kambiyo şikayeti bakımından İİK. 18....

    ilk derece mahkeme hükmünün kaldırılması ve yapılacak istinaf incelemesi neticesinde istinaf nedenleri de dikkate alınarak borca itiraz kararının kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep edilmiştir....

    İcra Müdürlüğünce başlatılan ilk takibe borçlu tarafından itiraz edildiği, yetki itirazının kabulüne ilişkin Ankara 14. İcra Hukuk Mahkemesi kararının 25/12/2019 tarihinde kesinleşmiş olduğu, alacaklı vekilince süresinde 24/12/2019 tarihinde gönderme talep edildiği anlaşılmakla, HMK 20 maddesindeki şartların oluşmadığı, davacının takibin açılmamış sayılmasına yönelik iddiasının isabetli olmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı tarafından kambiyo vasfına yönelik şikayetle birlikte imzaya ve borca itiraz edilmiş ise de, söz konusu itirazların 5 günlük süreye tabi olduğu, Ankara 14....

    UYAP Entegrasyonu