WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, takibe itiraza ilişkin davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın taraflarca istinaf edildiğini ancak dosyanın henüz istinaf mahkemesine gönderilmediğini, İİK'nın 149 ve devamı maddeleri uyarınca icranın geri bırakılması kararı verilmediği için satış yapılmasında usulsüzlük bulunmadığını, takibin niteliği gereği borca itiraz durumunda İİK'nın 149/a ve 150/a maddelerinin uygulanması gerektiğini, İİK'nın 363/4 maddesi hükmünün İİK'nın 16. maddesine dayalı şikayete ilişkin davalarda uygulanabileceğini, bu nedenle anılan maddenin eldeki davada uygulanmasına olanak bulunmadığını, İİK'nın 363. maddesinin İİK'nın 149 ve devamı maddelerindeki özel düzenlemelere nazaran genel nitelikte olması nedeniyle özel hükümlerin uygulanması gerektiğini, satışın usulünce ve yeterli şekilde ilan edildiğini, açık artırma tutanağının usulüne uygun olarak düzenlendiğini, ihalenin usul ve yasaya uygun olarak gerçekleştirildiğini bildirerek davanın reddine,...

Bilahare imzaya ve borca itiraza ilişkin davada verilen imzaya itirazın kabulü ve takibin durdurulması kararı kesinleşmiş ise de, dosyaya yapılan bu ödemenin icranın iadesi yoluyla borçluya geri ödenmesi mümkün olup, şikayetin konusunu teşkil etmemektedir. Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

Süre tutum dilekçesinde herhangi bir istinaf sebep ve gerekçesi gösterilmediğinden karar yalnızca kamu düzenine aykırılık yönünden incelenecektir. Kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, davacı/borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının imzaya ve borca itirazlarının reddedildiğini, bu durumda imzaya itiraz için %20, borca itiraz için % 20 oranında ayrı ayrı tazminata karar verilmesi gerekirken müvekkili lehine tazminata hükmedilmemesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve lehlerine tazminata hükmedilmesini talep etmiş ise de İİK'nın 168, 169 ve 170. maddelerine dayalı açılan imzaya ve borca itiraz davalarında borçlu aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için, davanın esas yönünden reddi yanında takibin borçlunun isteği üzerine icra mahkemesince durdurulmuş olması zorunludur....

Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlunun örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine İİK'nun 168/4. maddesinde öngörülen yasal beş (5) günlük sürede icra mahkemesine başvurarak yetkiye, imzaya ve borca itiraz etmesi gerektiği, somut olayda, davacı aleyhine yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde ödeme emrinin davacıya 14.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borca ve imzaya itiraz süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün olduğu, 04/10/2020 tarihinde yapılan itirazın süresinde olmadığı, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde de dava dilekçesinde bir iddianın bulunmadığı, mahkemece imzaya itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın süre yönünden reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur...

İcra Dairesi'nin 2020/9455 E sayılı dosyasından başlatılan ilamlı takipte borçluya icranın geri bırakılması kararı getirmesi için mühlet verildiğini, borçlu tarafından mühlet içerisinde icranın geri bırakılması kararı sunulmadığı için teminat mektubunun paraya çevrilerek taraflarına ödenmesi talebinde bulunulduğunu ancak icra müdürlüğünce yasaya aykırı bir şekilde görev ve yetkilerini aşarak ilgili mahkemeden icranın geri bırakılması kararı verilip verilmediğinin sorulduğunu ve bu araştırma sonucu temin edilen icranın geri bırakılması kararı üzerine taleplerinin reddine karar verildiğini beyan etmiş, iş bu kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi kararında; süresi içerisinde icranın geri bırakılması kararının verilmiş olduğu, bu karar icra dosyasına mehil içerisinde sunulmasa bile, sunulduğu anda hüküm doğuracağı, bu nedenle müdürlük işleminde usule aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....

Esas sayılı dosyasından icranın geri bırakılması davası açtıklarını, dava devam etmekte olduğunu, icranın geri bırakılması davası açılmasının menfi tespit davası açılmasına engel teşkil etmediğine dair Yargıtay kararı bulunduğunu, emsal Yargıtay kararında görüleceği üzere zaman aşımı nedeniyle menfi tespit davası açılabileceği hükmü bulunduğunu, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması davası açılması gerektiği şeklinde mahkeme kararı Yargıtayca bozulduğunu, Kambiyo takiplerinde TTK gereği zamanaşımı süresi son haciz işleminin yapıldığı tarihten itibaren 3 yıl olduğunu, (TTK'nun 661/1. maddesi; "Poliçeyi kabul edene karşı açılacak davalar, vadenin geldiği tarihten itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar" şeklinde düzenlenmiştir. ) buna göre poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı yapılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren 3 yıl olduğunu, 3 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra bu süreden itibaren davalı alacaklı tarafından TTK gereği ( yıllık...

    Mahkemece dava dilekçesinin HMK'nun 114 ve 119. maddelerine uygun olarak düzenlenmediği, davalının adı soyadı ve adresinin ve talep sonucunun açıkça gösterilmediği, İİK'nun 119/2. maddesine göre verilen 1 haftalık kesin sürede de bu eksikliklerin giderilmediğinden aynı madde gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurunun yasal dayanağı İİK'nun 168/4-5. maddeleri olup; adı geçenin yukarıda özetlenen isteği, niteliği itibarı ile imzaya ve borca itirazdan ibarettir. İmzaya ve borca itiraz ise Medeni Usul Hukuku anlamında bir dava olmayıp,takip hukukuna özgü belli koşullar altında icra takibinin durdurulmasına imkan veren yasal başvuru yollarıdır. Bu nedenle, dava dilekçesinin içeriği başlıklı HMK'nun 119. maddesinin imzaya ve borca itirazda uygulama alanı bulunmamaktadır....

      İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve ilk taleplerinin değerlendirilmediği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, borçlunun ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne yönelik şikayeti ile bu şikayet kabul görmediği taktirde zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir....

      takibin süresi içerisinde olmadığını, ve bu sürede başka bir zamanaşımını kesen işlemin de yapılmadığını, takibe dayanak kambiyo senetlerinin müvekkili yönünden zaman aşımına uğradığını, icra dosyasında ödememe protestosunun da mevcut olmadığını, İİK. 33.maddesi uyarınca icranın geri bırakılması gerektiğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı borçlu vekili 20/09/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine Ayvalık İcra Dairesinin 2016/2426 esas sayılı takip dosyasından gönderilen ödeme emrine çek ve senet suretinin tebliğ olunmadığını, ödeme emri ve takip talebinde alacaklı tarafın adres bilgilerinin yazılı olmadığından ödeme emrinin iptaline karar verilmesini, Ayvalık icra Daire ve Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, Bakırköy İcra Daire ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, yetki itirazının kabulüne karar verilmesini, takibe konu çeklerin kambiyo vasfının bulunmadığını, çekteki tarihte tahrifat yapıldığını, çeklerin ön yüzündeki karalamaların keşideciye ait olmadığını, takibe konu çeklerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, imzaya itirazlarının kabulüne karar verilmesini, borcun tamamına itiraz ettiklerini, alacaklıya müvekkilinin hiç bir borcunun bulunmadığını, takibin teminatsız olarak dava sonuna kadar tedbiren durdurulmasını, itiraz ve şikayetlerinin kabulü ile icranın geri bırakılmasına...

      UYAP Entegrasyonu