Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ağır Ceza Mahkemesinin ilgili ilamında takibe konu edilen bonoda ... isminin sanık tarafından yazılması nedeniyle dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından alacaklı hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, şikayetçinin imzaya itiraz dışındaki senedin sahteliğine dair diğer itirazlarının borca itiraz niteliğinde olduğu ve yasal beş günlük sürede mahkemede ileri sürülmesi gerektiği, borçlular tarafından süresinde mahkemeye başvurulmadığı, öte yandan Manisa 4. Ağır Ceza Mahkemesi ilamında senedin sahte olarak oluşturulduğu iddiası olmadığı gibi bu yönde bir kabulünde bulunmadığı, ceza mahkemesince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olduğu yani kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü sayılması mümkün olmadığından davanın reddine, yasal şartları oluşmadığından davalı alacaklı lehine tazminat takdirine yer olmadığına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/08/2017 tarihli 2017/90 D.İş Esas 2017/69 D.İş Karar sayılı ihtiyati haciz kararına istinaden borçlu adına kayıtlı araçlar ve taşınmazın kaydına ihtiyati haciz şerhinin işlendiği, borçlu vekilinin 16/08/2017 tarihinde borca itiraz ettiği, Akhisar 1....

    İcra Hukuk Mahkemesi'nin 16.05.2016 tarih ve 2016/51 - 477 sayılı kararının hüküm bölümünün ikinci paragrafında yer alan, "icranın geri bırakılmasına" sözcüklerinin karar metninden çıkarılmasına, yerine "takibin durdurulmasına" sözcüklerinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra Dairesinin 2019/4463 esas sayılı dosyasından 15.683,34 TL kadar alacak hakkında icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde icranın geri bırakılmasını talep ettiğini ancak mahkemece taleple bağlılık ilkesinin ihlal edildiğini, davacının davasının hukuki yarar yokluğu ve icranın geri bırakılması şartları oluşmadığından reddinin gerektiğini, icranın geri bırakılması şartlarının oluşmadığını, davacının bir itfa gerçekleştirildiğini ispat edemediğini, Aile Mahkemesinin hükmünün icra mahkemesince hükümsüz kılınmasında yasal imkan olmadığını, çünkü aynı derece mahkemenin diğer mahkeme kararını hükümsüz kılma yetkisi olmadığını, eşlerin kısa bir dönem bir araya gelmiş ama ne kadar süre beraber yaşandığı henüz netleşmemişken davacının kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      ait olmaması neticesinde imzaya, borca, faiz ve fer’ilerine, anılan icra takibine itiraz ettiklerini, müvekkillerinin tacir olmadıklarını, çiftçilik yaptıklarını, yetki sözleşmesi yapabilmelerinin mümkün olmadığını, bono üzerinde yetkili mahkeme Bünyan yazmakta takibin Kayseri'de açıldığını, yetkiye itiraz ettiklerini, müvekkillerinin ikametgahının niğde ili olup yetkili icra müdürlüğünün de Niğde İcra Müdürlükleri olduğunu, bu nedenlerle imzanın taraflarına ait olmadığının tespiti ile imzaya, borca, faiz ve fer’ilere itirazlarının kabulüne, icra takibinin iptaline, yetkiye itirazlarının kabulü ile Kayseri Genel İcra Dairesinin yetkisizliğine, dosyanın yetkili icra müdürlüğü olan Niğde İcra Müdürlüğüne gönderilmesine, davalının %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      , bunun üzerine davalı tarafça aleyhlerine ödenen 55.000,00 TL yönünden icranın iadesi işlemlerine geçildiğini, sonuçta müvekkiline ait aracın satılmasına karar verildiğini, oysa takibin iptal edilmesinin alacağı ortadan kaldırmadığını, takibe konu senetlerdeki imzaların davalıya ait olduğunu ileri sürerek müvekkilinin Ankara 4.İcra Müdürlüğünün 2007/8082 numaralı dosyası üzerinden aleyhine yürütülen icranın iadesi işlemi nedeniyle icra işlemlerinin ve 19.11.2009 tarihli satış işleminin durması için tedbir karar verilmesini ve davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine ve %40 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Aynı yasanın 2.madde ile dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir hüküm bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. 5.maddesi ile de mahkemelerin yetkisi, diğer kanunlarda yer alan yetkiye ilişkin hükümler saklı kalmak üzere bu kanundaki hükümlere tabidir hükmü düzenlenmiştir. 2004 sayılı İİK 36.maddesi ile ilamı temyiz eden borçlu hakkında icranın geri bırakılması için verilecek mühlet Yargıtay'dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından münasip bir süre verilir hükmü içermektedir. İcra mahkemesinden istenilmesi gereken bir talep nedeni ile genel mahkemeye müracaat edilmiş olması halinde görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesi doğru değildir. Mahkemece, icranın durdurulması veya geri bırakılması talebi için yapılan başvuru nedeni ile istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece Mahkemesince; "Mahkemenin 26/09/2019 tarihli duruşmasında dava dilekçesinde usulsüz tebligat, imza ve borca itiraz talebi olduğundan usulsüz tebligata ilişkin 2019/174 E sayılı dosyası üzerinden karar verilmesine, imza itirazı ve borca itiraz hususunda yeni bir esasa kayıt yapılmasına karar verildiği, iş yukarıda belirtilen esasa kaydı yapılarak yargılamaya devam olunduğu, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: davacının tensip tutanağı uyarınca duruşmada imza örneklerinin alınması için hazır bulunması yönünde karar verildiği, buna rağmen davacı asilin duruşmada hazır bulunmadığı, buna ilişkin mazeret bildirmediği görülmekle davanın usulden reddine" dair karar verildiği görülmektedir....

          Takip dosyası incelendiğinde; alacaklılar T2 ve T1 tarafından, borçlular Hafsa Seca Beslekoğlu ve Hat Döner..A.Ş. aleyhine 17.01.2019 tarihinde protokole dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibinde, T5 tarafından iki borçlu adına sunulan 23.01.2019 tarihli borca itiraz dilekçesinde borca ve fer'ilerine itiraz edildiği, ancak T5 icra dosyasına yalnızca borçlu Hafsa'ya ait vekaletnamesini sunduğu, borçlu şirkete ait vekaletname sunmadığı, 24.01.2019 tarihinde ise Av.Ahmet Saffet Usta tarafından borçlu Hat Döner..Şirketi adına borca, imzaya ve fer'ilerine itiraz dilekçesi sunulduğu, aynı gün borçlu şirkete ait vekaletnamenin de sunulduğu ve itirazlar üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Davalı borçlu şirket vekili Av.Ahmet Saffet Usta, usulüne uygun olarak vekaletnamesini sunmak suretiyle süresinde borca, fer'ilerine ve imzaya itiraz ettiğinden, davalı vekilinin aksine geçerli bir itirazın varlığı söz konusudur....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/03/2023 NUMARASI : 2021/965 ESAS - 2023/133 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi taraflarca talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine İstanbul 18.İcra Müdürlüğü'nün 2021/20874 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, yetkiye, imzaya ve borca itiraz ettiklerini ve şikayetlerini ileri sürmüş, davalı vekili; davanın reddini talep etmiş, Mahkeme; davanın kabulüne karar vermiş, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dosya incelendiğinde; davacının katılma yoluyla istinaf kanun yoluna başvurduğu, ancak istinaf harçlarını yatırmadığı görülmüştür....

          UYAP Entegrasyonu