"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu ..................... aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmış, şirket ortağı olan ... tarafından şirkete yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu belirtilerek borca itiraz edilmiştir. İcra mahkemesine başvuru, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz mahiyetinde olup, tüzel kişiler yetkili organları aracılığı ile şikayet ve itiraz başvurusunda bulunabilirler. Tüzel kişilerin organları, şikayet ve borca itirazda yasal temsilci(kanuni mümessil) durumundadır....
İcra Dairesinin 2020/9727 Esas sayılı dosyası ile örnek 10 icra takibi başlatıldığını, şikayet eden borçlu tarafından takibe itiraz edildiğini, şikayet edenin talebinin öncelikle süresinde olmadığını, 31/12/2020 tarihine kadar çeklerin üzerinde yazılı düzenleme tarihinden itibaren TTK m.796'ya göre belirlenen ibraz süresi içinde muhataba ibraz zorunluluğuna tabi olduğunu, bu noktada 7226 sayılı Kanunun getirdiği sürelerin durmasına ilişkin düzenlemenin çekte ibraz sürelerini kapsamadığını, şikayet konusu takipte alacaklı olunan çeklerin süresinde bankaya ibraz edildiğini ve çeklerin karşılığının şikayet eden yanca bankada bulundurulmadığından karşılıksız kaşesinin vurulduğunu, şikayet edenin mücbir sebep iddiası ile takibin iptali talebinin geçersiz olduğunu, şikayet eden ile müvekkili arasında ticari ilişkide mücbir sebep halini düzenleyen özel bir sözleşmenin de bulunmadığını, İcra Hukuk Mahkemesinde bu gerekçe ile dava açılamayacağını, kamu bankalarınca kredilerin ve desteklerin borca...
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, ödeme emri tebliğinin usulsüz olması nedeniyle şikayetin kabulüne karar verilmesi ve müvekkili aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili tarafından, cevap dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlu tarafından açılan ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü şikayeti ile yetkiye, imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....
nin şikayet ve borca itirazlarının süre aşımı nedeniyle reddine, diğer şikayetçi borçlular ..., ... ve ... Tarım İşletme ve ... Ürünleri Ticaret Ltd. Şti.'nin şikayet ve borca itirazlarının reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlular ile birlikte davalı alacaklı (katılma yoluyla) istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun, yasal süre içinde icra mahkemesine yaptığı başvurusunda, şikayet ve borca itirazın yanı sıra ikametgâhının Balıkesir olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunduğu, mahkemece, itiraz ve şikayetlerin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun, yasal süre içinde icra mahkemesine yaptığı başvurusunda, şikayet ve borca itirazın yanı sıra ikametgâhının Balıkesir olduğunu ileri sürerek yetki itirazında bulunduğu, mahkemece, itiraz ve şikayetlerin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
İcra Dairesinin 2019/3467 esas sayılı dosyasından davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 07/03/2019 olduğu, davacı borçlu vekili tarafından icra müdürlüğüne sunulan 18/03/2019 tarihli itiraz dilekçesi ile yetkiye, borca, borcun aslı ve ferilerine itiraz edildiği, borçlunun 18/03/2019 tarihinde anılan takipten haberdar olduğu ancak, usulsüz tebligat şikayetinin İİK'nun 16/l. maddesi gereğince öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede yapılmadığı gerekçesi ile usulsüz tebliğ işlemine ilişkin şikayetin süre yönünden reddine, itirazın süresinde olmadığından bahisle takibin durdurulması talebinin reddine dair 19/03/2019 tarihli müdürlük kararına karşı şikayetinin esastan reddine, karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesini tekrar ederek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda ödeme emri borçluya 17.06.2009 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlu yasal 7 günlük süresi içinde 24.06.2009 tarihinde yetkiye ve borca itiraz etmiştir. Buna göre, icra mahkemesinin itirazın süresinde olmadığına dair kararı yerinde değildir. Öte yandan, borçlu borca itirazları yanında yetkiye de itiraz ettiğinden, borçlunun borca itirazından feragat etse dahi, geçerli ve sürede bir yetki itirazı olduğundan takip durmaya devam eder. İtiraz üzerine duran takipte takibin devamı alacaklının İİK 66 ve devamı maddeleri koşulunda icra mahkemesinde itirazın kaldırma kararı ile yapılabilir. Bu durumda mahkemece yapılacak işlem takibin devamına dair icra dairesi kararına yönelik şikayetin kabulü ile takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasına karar vermekten ibarettir....
Bu takdir hakkının özellikle savunma hakkının gerektiği gibi kullanılabilmesi bakımından, tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetlerde duruşma açılması yönünde kullanılmasının uygun olacağı ve HGK'nun yerleşik uygulamasının da bu yönde olduğu ayrıca davacının borca itiraz talebi de bulunduğu nazara alındığında mahkemece tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin ve borca itirazın duruşmalı olarak değerlendirilmesi yerine, bu hususun gözden kaçırılması suretiyle evrak üzerinden karar verilmesi doğru görülmemiş; mahkeme kararının bu gerekçe ile HMK'nun 353/1- a-4 maddesi gereğince kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapıldığı anlaşılmış olup, takibe dayanak bono incelendiğinde; düzenleme tarihinin yanında düzenleme yeri olarak Konya'nın gösterildiği, bu sebeple Konya İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu anlaşılmakla, davacının yetki itirazının yerinde olmadığı, yine davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde açıkça "öncelikle yetkiye olmak üzere takibe, borca, faize ve tüm ferilerine yasal süresi içerisinde itiraz ediyoruz" şeklinde yetkiye itiraz dışında borca ve ferilerine de itiraz edildiği, ancak borcun ödendiğinin yasada sayılan belgelerden biri ile ispatlanamadığı, yine talep edilen faiz miktarında da fazla bir talebin söz konusu olmadığı, bu sebeple borca ve faize yönelik itirazın da yerinde olmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince davacının yetkiye, borca ve faize itirazının reddine karar verilmesinde ve takip geçici olarak durdurulduğundan...