Davacılar istinaf dilekçesinde özetle; icra hukuk mahkemesine verdikleri dilekçelerine ilave olarak şahitlerinin dinlenmesini ve davalıların savcılığa verdikleri ifadelerde senedin 12 yıl önce boş olarak imzalandığını ve teminat senedi olarak aldıklarını beyan ettiklerini, bu şekilde boş ve teminat olarak alınan senedin icra takibine konulmasının uygun olmadığını, şahitlerin dinlenilerek karar verilinceye kadar icranın durdurulmasını talep etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Kütahya 1. İcra Müdürlüğünün 2021/6212 esas sayılı dosyasında borca, faiz oranına, faize ve tüm ferilerine itiraza ilişkindir. Somut olayda, İlk derece mahkemesi'nce; davacıların faiz oranına ve faize itirazları konusunda mahkeme hakimi tarafından resen hesaplama yapılarak davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece yapılan değerlendirme denetime elverişli bulunmamaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi, ilk derece mahkemesi kararı ve tüm dosya kapsamına göre, davacı aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının takibe konu senetle ilgili İstanbul Anadolu 4 Tüketici Mahkemesinin 2018/189 esas sayılı dosyasında açılan davada tedbir kararı verildiğini, tedbir kararına rağmen yapılan cironun kötü niyetli olduğunu herhangi bir borçlarının bulunmadığını borca ve ferilerine itiraz ettiklerini söyleyerek takibin iptalini istedikleri, mahkemenin duruşma açmadan, dava dilekçesini davalıya tebliğ ettirmeden, davalı tarafa savunma imkanı vermeden takibin iptaline karar verdiği, İcra İflas Kanunu 169/a maddesi kapsamında, borca itiraz edilmesi halinde, itirazın duruşma açılarak, tarafların delilleri toplanarak değerlendirilmesi gerektiğinden, davalı tarafa savunma imkanı verilmeden dosya üzerinden, karar verilmesi yasaya uygun olmayıp, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2020 NUMARASI : 2020/148 ESAS-2020/529 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının Ankara 11. İcra Müdürlüğünün 2019/15044 sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, ödeme emri tebliğ edilmeden takibi haricen öğrenerek 12/02/2020 tarihinde borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, icra müdürlüğünün İİK'nun 152. maddesi gereğince ödeme emri tebliğine gerek olmadığını belirterek takibin devamına karar verdiğini, göre ilamsız takibe itiraz edildiğinde İİK'nun 66. maddesine göre ilamsız takibe itiraz edildiğinde takibin duracağını belirterek icra müdürlüğünün 14/02/2020 tarihli kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
A.Ş hakkında cari hesaba dayalı olarak toplam 614.000,00 TL alacak için ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 21/03/2022 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından icra dairesine verilen 21/03/2022 tarihli itiraz dilekçesi incelendiğinde, borçlunun yetkiye itiraz ettiği, müvekkili şirketin merkez adresinin Kahramankazan/ Ankara olması nedeniyle yetkili icra müdürlüğünün ... icra Müdürlüğü olduğunu belirttiği ayrıca borca ve ferilerine de itiraz ettiği görülmüştür. Yetki ve İtirazlar Başlıklı İİK 50. Maddesinde "Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur....
Sayılı dosya aslı celp edilmiş ve incelenmesinde; alacaklısı ... Boğaz Köprüsü ve...Otoyolu Yatırım ve İşletme A.Ş tarafından, borçlu ... ve ... aleyhine 12.244,10 TL asıl alacak, 2.417,38 TL faiz, 435,15 ₺ KDV olmak üzere yekün 15.096,63 TL üzerinden asıl alacağa takip tarihi olan 26.09.2018 tarihinden itibaren %19,50 Ticari faizi işletmek kaydıyla tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, borçluların borca ve ferilerine itiraz ettiği anlaşılmıştır. Tensip zaptı ile taraf delillerinin toplanmasına geçilmiş; ihlalli geçiş yapan araçların Trafik Tescil Kayıtları dosyamıza kazandırılmış, davalı adına kayıtlı araçların OGS/HGS ödeme belgeleri celp edilmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; itirazın iptali davasının görülmesinin şartlarından biri de usulüne uygun olarak başlatılmış bir icra takibi bulunması ve başlatılan takibe süresi içinde itiraz edilmesidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi alacaklı, ilamlı takipte, borçlunun icra müdürlüğüne başvurarak borca ve ferilerine itiraz ettiğini, icra müdürlüğünce takibin ilamsız takip olarak değerlendirilerek, takibin durdurulmasına karar verildiğini, ilamlı takip sonucunda icra mahkemesine süresinde yapılmış bir itiraz olmadığını belirterek icra müdürlüğünün takibin durdurulmasına ilişkin kararının iptalini istemiş, mahkemece; 5502 sayılı yasanın 36. maddesine göre; idareye başvuru şartı gerçekleştirilmeden icra takibi yapılamayacağı gerekçesiyle şekil yönünden takibin iptaline karar verilmiştir....
-EURO bedelli fatura borcunu banka kanalı ile ödediği, eldeki davanın bu faturadan kaynaklı alacağın ferilerine yapılan itiraz ile diğer fatura konusu ....-EURO'luk asıl alacak ve ferilerine yapılan itirazın iptali için açıldığı anlaşılmıştır. Takipten sonraki ödemelerde borçlu taraf icra takip masrafları ve vekalet ücreti ile işlemişse faizini de ödeyerek borçtan kurtulabilir. Somut olayda ....-EURO'luk fatura alacağının takipten sonra ödenmesi sebebiyle davalı borçlu bu alacak yönünden icra takip masrafları ve vekalet ücretinden sorumludur. Bu nedenle bu kalem asıl alacağın ferilerine yapılan itiraz haksız bulunarak iptaline karar verilmiştir. Diğer fatura alacağı olan .......
e tebliğ üzerine adı geçen davalının itiraz dilekçesinde sadece borca ve ferilerine itiraz ettiği, kira sözleşmesine ve istenen kira bedeline itiraz etmemesi nedeniyle itiraz sebepleriyle bağlı olduğu, bu nedenle takip dosyası bakımından kiracılık sıfatının ve istenen kira bedelinin kesinleşmiş olduğu, dolayısıyla davalı ... yönünden açılan davanın ise İİK.nun 269 ve devamı maddeleri gereği kabulü ile itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmiş, karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalı hakkında faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, şirket merkezinin ...'de olduğunu, yetkili icra dairesinde yapılan takip bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davalı şirket merkezinin ... olduğu, icra takibinin Şişli'de yapıldığı, icra dairesinin yetkisiz olduğu, dava şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı borçlu vekili icra takibi sırasında ödeme emrinin tebliğinden sonra süresi içerisinde vermiş olduğu itiraz dilekçesinde; müvekkil şirketin borcunun bulunmadığını, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini belirtmiştir. Davalı borçlunun, icra takibi sırasında, icra dairesinin yetkisine itirazı bulunmadığından icra dairesinin yetkisi kesinleşmiştir....
Borca itiraz yönünden ise yukarıda da değinildiği gibi yetki itirazının kabulüne karar verilmekle, sair itiraz ve şikayetlerin de konusuz kalacağı ve bu hususlarda, yetkili icra müdürlüğünce çıkartılacak ödeme emri üzerine, itiraz halinde yetkili icra mahkemesince gerekli kararın verilebileceği aşikardır. HMK.'nun 355. Maddesi kapsamında Dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır. Dolayısıyla, tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçeler ile ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davalı tarafın istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir....