Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu tebligat usulsüzlüğü şikayeti, faize-borca itiraz ve ayrıca tahrifat iddiasıyla icra mahkemesine başvurmuş olup, mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayeti kabul edilerek faize ve borca itirazı incelenmiş, tahrifat olmadığı da belirtilerek istemin reddine karar verilmiştir. Bonoların keşide tarihi 10.10.2013 olup, borçlu iki ayrı bonoda vadelerin 30.03.2012 iken 30.03.2014 olarak; 30.02.2012 iken 30.04.2014 olarak değiştirildiğini ileri sürererek tahrifat iddiasında bulumuştur....

    Esas sayılı ilamsız takip dosyası ile icra takibine girişildiğini ancak davalıların “borca, faize ve tüm fer'ilere" itiraz edilerek takibin durdurulması talep edilmiş ve İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiğini, Gönderilen hesap kat ihtarnamesi üç davalıya da ... tarihinde davalılardan ... imzasına tebliğ edildiğini, borçlular tarafından her ne kadar borca ve ferilerine itiraz edilerek icra takibinin durdurulması talep edilmiş ve söz konusu itiraz dilekçesi sonucunda ilgili icra müdürlüğünce itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmiş ise de yasal süre içerisinde ihtarnameye itirazda bulunulmamış olmakla borca, ferilerine, faize ve faiz oranına karşı yapılan itirazın hükümsüz olduğunu, davalı borçlular tarafından yapılan itirazların kötü niyetli olduğu ve zaman kazanma amacına dayandığı açık olmakla davalılar tarafından itiraz olunan takip tutarının % 20’nden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini talep ediyoruz....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya ilk önce toplam örnek no: 7 ödeme emri gönderildiği ve borçlu asili bu ödeme emrinde işlemiş faize itiraz ettiğini, fakat fatura miktarına ve asıl alacağa itiraz etmediğini, kabul ettiğini, yapılan kısmi itiraz uyarınca borçlunun banka hesaplarına haciz kaydı işlendiğini, sonrasında, işlemiş faiz tutarı yanlış hesaplandığından ek takip talebi hazırlandığını, ardından ise feragat harcı istenmediğini, yapılan işlemde sorun bulunmadığını, davacının 08/07/2021 tarihli borca itirazında fatura bedeli talebine itiraz etmediğini, fakat 01/10/2021 tarihli borca itirazında ise fatura bedellerine de itiraz ettiğini, bu sebeple yapılan borca itirazın kötüniyetli olduğunu belirtmiştir. Mahkemece; davacıya icra dosyası kapsamında ilk ödeme emri tebliğ işleminden sonra alacaklının 21/09/2021 tarihli talebi üzerine ikinci ödeme emrinin tebliğ edildiği görülmektedir....

      Davacılar istinaf dilekçesinde özetle; icra hukuk mahkemesine verdikleri dilekçelerine ilave olarak şahitlerinin dinlenmesini ve davalıların savcılığa verdikleri ifadelerde senedin 12 yıl önce boş olarak imzalandığını ve teminat senedi olarak aldıklarını beyan ettiklerini, bu şekilde boş ve teminat olarak alınan senedin icra takibine konulmasının uygun olmadığını, şahitlerin dinlenilerek karar verilinceye kadar icranın durdurulmasını talep etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Kütahya 1. İcra Müdürlüğünün 2021/6212 esas sayılı dosyasında borca, faiz oranına, faize ve tüm ferilerine itiraza ilişkindir. Somut olayda, İlk derece mahkemesi'nce; davacıların faiz oranına ve faize itirazları konusunda mahkeme hakimi tarafından resen hesaplama yapılarak davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece yapılan değerlendirme denetime elverişli bulunmamaktadır....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu; Kambiyo senetlerine özgü takip de takip borçlusu tarafından açılan yetkiye ve borca itiraz davasına ilişkindir. Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; icra dairesinin yetkisine, borca faize, faiz oranına itiraz ettiği ve ihtiyati haciz vekalet ücretinin örnek 10 ödeme emrinde tahsilinin talep edilemeyeceğini belirterek, ödeme emri ile takibin iptalini talep ettiği, mahkemece takip dayanağı bonoda açıkça düzenleme yeri olarak ''Konya'' yazdığından Konya icra dairelerinin de yetkili olduğu, borçlunun iddialarını İİK'nun 169/a maddesinde öngörülen bir belgeyle kanıtlayamadığı gerekçesiyle "Davacının yetki itirazının reddine, Davacının borca ve ödeme emrine itirazının reddine" karar verildiği görülmektedir....

      Borca itirazın reddine karar verildiği ,faize itirazın kısmen kabulüne karar verildiği ve faize ilişkin karara yönelik açıkça sebep belirtilerek istinafta bulunulmadığı gibi borca itirazın reddine karar verilmiş olması nedeni ile borca itiraz yönünden davalının istinaf talebinde hukuki yararı bulunmadığı, faize itiraza ilişkin verilen mahkeme kararına yönelik istinaf sebep ve gerekçesi belirtilmediği, kamu düzenine ilişkin de usulsüzlük bulunmadığı anlaşıldığından bu yöndeki istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Takibin durdurulmasına yönelik tedbir kararı bulunmadığından alacaklı lehine tazminata hükmedilmemesinde de usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

      . - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında süregelen bir ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı yana gönderilen fatura bedelleri ile davalının yaptığı ödemeler arasında cari hesap farkından kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının icra dairesinin yetkisine ve borca yönelik itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek davalının tüm itirazların reddi ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirketin merkezi .../Aliağa olduğundan HUMK’nun 9.maddesi gereğince Aliağa Mahkemeleri ve icra dairesinin yetkili olduğunu, takipte asıl alacağa yönelik itiraz bulunmadığını, asıl alacağın ödendiğini, yetkiye ve faize itiraz edildiğini belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yasal süresi içerisinde söz konusu borca, faize ve imzaya açıkça itiraz ettiklerini, icra takibine konu borçlarının bulunmadığını, davalının, söz konusu senedi sahte olarak düzenlediğini ve müvekkilinin imzalarını taklit ettiğini, davacı müvekkili, borcu kabul etmediği için, böyle bir borç var olmadığı için, davaya konu borcun esasına ilişkin bir bilgisi olmadığını, mahkemenin gerekçesinde belirttiği borcun esasına ilişkin beyanda bulunmadıkları hususunu kabul etmediklerini, taraflar arasında ticari ilişkinin, borç doğurucu hiç bir işin mevcut olmadığını, eksik araştırma ve incelemeye dayalı bilirkişi raporunun hükme esas alındığını ve salt rapor doğrultusunda karar tesis edildiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde imzaya ve borca itiraza ilişkindir....

        Davalı borçlu tarafından icra dairesine sunulan itiraz dilekçesinde borca itirazının yanı sıra faize de itiraz etmesine ve davacı alacaklı vekili tarafından itirazın kaldırılması talebinde bulunulmasına karşın mahkemece faize itiraz konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmediği anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK.'nın "Hükmün Kapsamı" başlığını taşıyan 297/2 maddesinde, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hüküm ile taraflara yüklenen borç ve tanılan hakların sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği öngörülmüştür. Buna göre şikayet dilekçesinde öne sürülen taleplerin ve dava nedenlerinin her birinin ayrı ayrı tartışılarak bunlar hakkında hangi sonuca ulaşıldığı ve verilen kararın ne olduğu hükümde birer birer açıklanıp gösterilmelidir....

        İş Mahkemesi’nin 2018/369 E. – 2019/93 K. sayılı dosyası ile işe iade davası görüldüğünü ve T3 lehine olacak şekilde davanın kabulüne karar verildiğini, T3ın, 4 aylık işe başlatmama tazminatını tahsil amacıyla takip başlattığını, takibe ( icra emrine ) karşı taraflarınca süresi içinde takibe, borca, faize ve ferilerine itiraz edildiğini, İstanbul Anadolu 12....

        UYAP Entegrasyonu