Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Davacı TMSF vek.Av. ... ile davalı ... aralarındaki itirazın iptali davası hakkında Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 19.09.2007 gün ve 130/334 sayılı hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Davacı vekili, kredi kartından kaynaklanan alacaklarını tahsil için girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevabında, asıl borca itirazı olmadığını, işlemiş faize ve uygulanan faiz oranına itiraz ettiğini, bu nedenle inkar tazminatı istenmesinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

    , araç için yaptığı harcamaların ve yaşamış olduğu mağduriyetlerin çek bedelinden düşülmesini istediğini, covid-19 sebebiyle takibe işletilen faize itiraz ettiğini, itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

    Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine karşı borçlunun yasal sürede borca ve ferilerine itirazı ile duran takipte, alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince; borca ve faize itiraz edilmiş ise de takibin dayanağı olan faturalara itiraz edilmediği, aradaki borç ilişkisinin de inkar edilmediği gerekçesi ile borçlunun muhasebe kayıtları incelenerek tanzim edilen bilirkişi raporu doğrultusunda istemin kısmen kabul, kısmen reddi ile itirazın 786.351,30 TL asıl alacak ve 295.991,25 TL işlemiş faiz alacağı yönünden kaldırılmasına, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, asıl...

      DAVA KONUSU : ŞİKAYET&İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine girişilen takipte gönderilen ödeme emrinde 10 gün içinde ödeme ihtaratı bulunmadığını, banka hesap nosu bulunmadığını, ödeme emrinin usule aykırı olarak düzenlendiğini, çek aslının dosyada olup olmadığının araştırılmadığını, takip dayanağı çek üzerinde bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, borca ve faize de itiraz ettiklerini beyanla; takibin iptaline, alacaklının %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep etmişlerdir. Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; usul ve yasaya aykırı şikayet ve imza ve borca itirazın reddine davacının alacağın %20'sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul 16....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/06/2021 NUMARASI : 2021/250 ESAS 2021/409 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 5.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 11.06.2021 tarih ve 2021/250 Esas 2021/409 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı Vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA: Davacı Vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 2. İcra Dairesinin 2021/1340 esas sayılı dosyasında müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin alacaklıya hiçbir borcunun bulunmadığını, takibe konu senetler karşılığında alacaklıdan mal almadığını belirterek takibe ,borca ödeme emrine, faize ve takibin tüm ferilerine itiraz ederek takibin durdurularak iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde borca ve faize itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan kısmen kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak borçlunun borca itirazının ve şikayetinin reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettikleri, ayrıca borcun ödendiğini, takibe geçerken gerekli hesap kat'ının yapılmadığını, mükerrer takip yapıldığını belirterek, borca, faiz oranına ve işlemiş faize itirazda bulundukları, bunun üzerine, alacaklının, borçluların itirazları ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, yetki itirazı, mükerrer takip yapıldığı itirazı ile işlemiş faize yönelik itiraz değerlendirilmeksizin sadece ödeme iddiası yönünden inceleme yapılarak davanın kabulüne karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 50/2. maddesinde; "Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. İcra mahkemesi tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur" hükmüne yer verilmiştir....

          ----dosyası ile ihtiyati haciz --------- dosya ile davalı borçlular hakkında genel haciz yolu ile esas icra takibi başlatıldığını, davalının dava dışı----------- -------------- borcu bulunmadığını, davalı bahsi geçen kredi sözleşmesini kefil sıfatı ile imzaladığını, borçlu kefil hakkında da yapılan takibe, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini, borçlu ile her ne kadar ---- görüşmesi gerçekleştirilse de bir uzlaşmaya varılamadığını, davalı ---------krediyi ---------- olarak imzaladığını, bu sebeple sorumluluğu ------------- --------- kapsamadığını, icra takibine konu borç gerçek bir borç olduğunu, borç sona ermediği gibi muaccel hale geldiğini, bu sebeple kefilin sorumluluğu tüm borcu kapsamadığını, kefilin ---------- yönünden asıl borca bağlı olduğunu, kefalet bir sözleşme olduğunu, bununla kefil, bir başka kişinin alacaklısına karşı, asıl borcun ifasından sorumlu olmayı taahhüt ettiğini, davalı ---------- sayılı dosyaya verilen ihtiyati haciz kararına itiraz ettiğini, ancak itirazı...

            Mahkemece; davalı aleyhine İstanbul 37.İcra Müdürlüğü'nün 2017/9113 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından 04.04.2017 tarihli dilekçe ile icra takibine, İcra Müdürlüğünün yetkisine, borca, faize ve ferilerine ilişkin itiraz dilekçesi sunulduğu, her ne kadar dosya içerisinde takibe itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edildiğine dair icra dosyası içerisinde belge bulunmasa da davacı alacaklı tarafından icra takip dosyasına 07.07.2017 tarihli talep dilekçesi sulunmuş ve dilekçede; borçlu tarafından 04.04.2017 tarihli borca ve yetkiye itiraz dilekçesi sunulduğu, bu doğrultuda dosyanın yetkili İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesi talebinde bulunulduğu, dolayısıyla davacı alacaklı tarafından en geç 07.07.2017 tarihinde borca itiraz dilekçesinden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, itirazın iptali davasının, bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığından usulden reddine karar verilmiştir....

            İcra Müdürlüğünün 2019/7757- 2019/7759 ve 2019/7760 Esas sayılı dosyaların aynı borca ilişkin ilamsız takip olduğunu, ipotekli takipte mükerrer takip başlatılarak müvekkilinin masraf ve vekalet ücreti yükünün artırıldığını, 2019/7758 sayılı takibin süresiz şikayet yolu ile iptali gerektiğini, borcun tek ve aynı olduğunda çekişme bulunmadığını, serbest irade ile %40 faizin kabul edildiği iddia edilmekle davacının genel işlem şartlarına katılma yoluyla girdiği edimler arasında dengesizlik bulunduğunu, takip sonrası işlemiş faizin fahiş miktarda olduğunu, makul olmayan faiz oranına itiraz edildiğini, aynı borç için ilamlı takip yapıldığını, ikinci takibin iptali gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Başvuru; ilamsız icra takibinde borca ve faize itiraz niteliğindedir....

            UYAP Entegrasyonu