Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; takip dayanağı senedin zamanaşımına uğradığı, kambiyo vasıflarını taşımadığı, ödeme emrinin zorunlu unsurları içermediğini ileri sürerek borca, takibe, faiz ve tüm fer'ilerine itiraz ettiği, mahkemece istemin reddine karar verildiği görülmektedir. Yukarıda belirtildiği üzere borçlu diğer itirazlarının yanında borca, faize yönelik itirazını da bildirmiş olup, mahkemece bu hususta bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir....

    Alacaklının talebi İİK'nun 68/b ve 68. maddelerine dayalı itirazın kaldırılmasına ilişkindir. İcra takip dosyasının yapılan incelemesinde, borçlu kefile Büyükçekmece 7. Noterliği aracalığıyla Genel Kredi Sözleşmesindeki adresine Hesap Kat ve kredi borcunun ödenmesine ilişkin gönderilen ihtarnamenin iade geldiği görülmüştür. Borçluya İİK'nun 68/b maddesi uyarınca hesap kat ihtarının gönderildiği ve itiraz edilmeyerek kesinleştiği anlaşılmıştır. Süresi içinde itiraz edilmeyen hesap kat ihtarı İİK'nun 68. maddesinde sayılan belgelerden sayılır. Buna göre ihtarnamede talep edilen 19.874,06 TL asıl alacak kesinleşmiş olup, mahkemece kredi sözleşmesine göre akdi ve temerrüt faiz oranları belirlenip, borçlunun işlemiş faiz ve faiz oranlarına itirazları incelenerek asıl alacak ve belirlenen işlemiş faiz ve feri alacaklar üzerinden itirazın kaldırılması gerekirken davanın reddi isabetsizdir....

      Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yargılama aşamasında aldırılan bilirkişi raporunda sadece kamu bankalarının faiz oranlarının esas alındığını, özel bankaların Amerikan Dolarına uyguladığı faiz oranının daha yüksek olduğunu, kamu ve özel tüm bankaların faiz oranları üzerinden inceleme yapılması gerekirken sadece kamu bankalarının uyguladığı faiz oranına göre inceleme yapılmasının yerinde olmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 169/a maddesi uyarınca açılmış borca ve faize itiraz davasıdır....

      İİK.nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Aynı yasanın 62/5 maddesi uyarınca imza itirazının geçerli olabilmesi için imzaya yönelik itirazın "ayrıca ve açıkça" beyan edilmesi gerekmektedir. Somut olayda, takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya açıkça ve ayrıca itiraz edilmediğinden bu belge İİK.nun 68/1 maddesinde yer alan ve alacaklıya genel haciz yolu ile takip yapma imkanı tanıyan mücerret borç ikrarını içeren bir belgedir. Borçlular itirazlarında borcun tamamına ve fer'ilerine de itiraz etmişlerdir....

        "İçtihat Metni"Davacı TMSF vek.Av. ... ile davalı ... aralarındaki itirazın iptali davası hakkında Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen 19.09.2007 gün ve 130/334 sayılı hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Davacı vekili, kredi kartından kaynaklanan alacaklarını tahsil için girişilen icra takibine davalının haksız olarak itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir. Davalı cevabında, asıl borca itirazı olmadığını, işlemiş faize ve uygulanan faiz oranına itiraz ettiğini, bu nedenle inkar tazminatı istenmesinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

          İİK.nun 170. maddesinde ise imzaya itiraz düzenlenmiş olup, anılan madde gereğince imzaya itirazın da duruşma açılarak incelenmesi zorunludur. Somut olayda başvuru, borca ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan maddeler gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinde yapılan inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda diğer talepleri ile birlikte borca itiraz ettiği ve ödeme emrinde işletilen faiz oranının belirtilmediği iddiasıyla ödeme emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece bu hususlarda bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. O halde mahkemece, HMK'nun 297/2. maddesi gözeltilmek suretiyle borçlunun borca itirazı ve ödeme emrinin iptali talebi incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu hususlarda olumlu veya olumsuz karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              - K A R A R - Dava, Genel Kredi Sözleşmesi’nden kaynaklanan alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik kısmi itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı borca bir itirazı olmadığını, ancak faiz ve masraflara itiraz ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir....

                İcra Müdürlüğünün 2006-9673 Esas sayılı dosyasında 9.413,00-TL asıl alacak, 2.821,00-TL birikmiş faiz olmak üzere toplam 12.234,00-TL’sı üzerinden borca vaki itirazının iptali ile bu miktar üzerinden takibin devamına, fazla isteğin reddine, inkar tazminatının ise koşulları oluşmadığının reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalı taraf icra takibine itiraz ederken, davacı tarafından uygulanması talep edilen faiz oranına da itiraz etmiştir. Mahkemece takibin yasal faizi ile devamına karar verilmesi gerektiği yerde bu husus göz ardı edilerek sadece takibin devamına karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

                  arasındaki sözleşme ve bankacılık faiz uygulamasına uygun olduğunu, borcun doğumu ve hesaplanması da sözleşme hükümlerine göre gerçekleştiğini, bu husus dosyaya sunduğu belgeler ile sabit olduğu gibi davalıya ait banka kayıtları üzerinde yapılacak inceleme ile de açığa çıkacağını, davalının imzalamış olduğu sözleşme hükümlerine rağmen borca ve borcun faizlerine itiraz etmesinin hukuki ve yasal dayanağı bulunmadığını, davalının borçlu olduğu sabit olduğundan dolayı da davalının itirazı haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, takip talebinde uygulanmasını istediğimiz faiz oranı, sözleşme özgürlüğü ilkesi ve müvekkili banka faiz uygulamasına uygun olduğunu, kayıtlara göre yapılan itiraz haksız ve takibi uzatmaya yönelik olması sebebiyle kötü niyetli olduğunu bu sebeple borca ve faize yönelik itiraz yerinde olmadığını, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı borçlunun İzmir ......

                    UYAP Entegrasyonu