Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, ödeme emrinde talep edilen faiz oranının yasal veya ticari faizden farklı olması ve itiraz edilmeksizin kesinleşmesi durumunda anılan faizin uygulanması gerekecektir. Öte yandan, TTK'nın 8. maddesine göre; ticari işlerde temerrüt faiz oranı serbestçe belirlenebileceğinden, TBK'nın 88. ve 120. maddelerinde akdi faiz ve temerrüt faizi ile ilgili sınırlamaların, ticari işler bakımından uygulanabilirliği bulunmamaktadır. Somut olayda; 221.301,08 TL alacağın, takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık % 50 sabit oranlı faizi ile birlikte tahsilinin istendiği, takibin bu haliyle kesinleştiği anlaşılmaktadır. 06/12/2010 tarihli takip talebinde takip tarihinden itibaren yürütülmesi istenen işleyecek yıllık %50 faiz oranının, yasal ya da ticari temerrüt faiz oranına denk gelmediği açıktır....

söylediğini ve bu kez 1.000,00 TL meblağlı bir senet düzenlediğini ve alacaklıda bulunan boş senedini imha edeceğini söylediğini ancak davalı taraf art niyetli olarak boş senedini 22.000,00 TL meblağ olarak düzenlendiğini ve düzenlediği senet usule uygun olmadığını, bu sebeplerle alacaklı taraf 1.000,00- TL borcunun kaldığını ve haksız olarak fazladan talep edilen17.162,38 TL'lik kısmı borca, buna işlenen faiz, vekalet ücreti, mahkeme giderleri ile vs....

Ancak, böyle bir durumda, borçlu, itiraz edilmeyerek kesinleşen ihtarnamedeki borca takip tarihine kadar işletilen faiz miktarına ve faiz oranına itiraz edebilir. Somut olayda, borçlu adına çıkarılan hesap kat ihtarının, borçluya 24.07.2014 tarihinde tebliğ edildiği ve anılan hesap kat ihtarına borçlu tarafından itiraz edilmediği anlaşılmaktadır....

    Mahkemece alınan bilirkişi raporunda da, faiz oranının yıllık olarak kabul edilmesi gerektiği belirtilerek “işlemiş faiz” yıllık %15 oranına göre hesap edilmiş, ancak Temerrüt faizinin aylık %15 olarak kabul edilmesi halinde TBK.nun 120 maddesi gereğince takip tarihi itibariyle temerrüt faizinin yıllık %27,5'dan fazla olamayacağını belirtmiştir. Davacı bilirkişi raporuna itiraz etmemiş bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Nitekim mahkemece bilirkişi tarafından yıllık %15 faiz oranında göre hesap edilen işlemiş faiz miktarına göre karar vermiştir....

      davalı borçlu aleyhine taraflarınca icra takibi başlatıldığını, bunun üzerine davalının icra takibindeki borca itiraz ettiğini, ancak borcun varlığını kabul ettiğini, kısmi itirazda bulunan borçlunun itiraz ettiği borç miktarını ayrıca ve açıkça göstermesi gerektiğini, aksi halde ödeme emrine itiraz etmemiş sayılacağını beyan ederek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile borçluların haksız ve yersiz olarak icra takibine yaptığı itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı tarafın takip konusu alacağın % 20'sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2122 KARAR NO : 2022/769 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/04/2021 NUMARASI : 2020/494 ESAS, 2021/404 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET- BORCA VE FAİZ ORANINA İTİRAZ KARAR : İzmir 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/494 Esas, 2021/404 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kabulü kararına karşı, davalı vekili ve katılma yoluyla davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen dosya heyetçe incelendi; İSTEM : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 21....

      Borçluların icra mahkemesine başvurusu; İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçlulara aittir. Takip dayanağı senedin, teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da takip dayanağı senede açık atıf yapan yazılı bir belge ile ispatlanması gerekmektedir....

        Taraflar arasındaki imzaya ve borca itiraz ile kambiyo vasfı şikayeti nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın ve tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın itiraz eden borçlular vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı itiraz eden borçlular vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

          Esas sayılı dosyası incelendiğinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı 137.846,77 TL asıl alacak, 10.326,60 TL işlemiş temerrüt faizi, 516,33 TL %5 BSMV, 12.969,25 TL Kat öncesi işlemiş faiz akdi faiz, 218,70 TL ihtar gideri olmak üzere toplam 161.877,65 TL alacağın tahsili amacıyla 30.11.2021 tarihinde ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 28.12.2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından 29.12.2021 tarihinde takipte borca ,ferilere ve icra dairesinin yetkisine dair itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, itiraz ve dava tarihlerine nazaran davanın da 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce görevlendirilen bankacı bilirkişi 20/08/2022 tarihli raporunda; " Davacı ... AŞ ile ......

            Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, borca itiraz niteliğindedir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borca itiraz, İİK'nın 169. ve sonraki maddelerine göre yapılıp incelenir. Açıklanan bu niteliği itibari ile itiraz, dava niteliğini taşımaz. Medeni usul hukukundaki davaya ilişkin kurallar, uygun düştüğü takdirde itiraz hakkında uygulanır. Bu nedenle, itiraz dilekçesinde HMK'da öngörülen koşulların bulunması zorunlu değildir. Bir başka deyişle, itirazın incelenmesinde dava prosedürü uygulanmaz. Somut olayda borçlu, icra mahkemesine yaptığı başvuruda takip dosyasının esas numarasını bildirdiğine göre, mahkemece, icra dosyasının taraflarını ve ilgilileri belirleyebilme, duruşmaya davet ederek beyanlarını alabilme imkanı vardır. İtiraz dilekçesinde hasım gösterilmemesi veya yanlış gösterilmesi sonuca etkili olmayıp, bu husus itirazın husumet yönünden reddini gerektirmez....

            UYAP Entegrasyonu