Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı tarafça asıl borca ve uygulanan faiz oran ve miktarına itiraz edildiği, borçlunun takip talebinde istenen işleyecek faiz oranına itirazı da borca itiraz niteliğinde olduğu, davacının faiz talebine ilişkin olarak bilirkişi incelemesi için takdir edilen 600,00 TL ücretin, davacı tarafın faiz yönünden haklılığının ortaya konulmuş olması sebebi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedildiği, asıl borca yönelik olarak yapılan itiraz yerinde olmamakla, davacı tarafça yapılan diğer yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına yasaya uygun olarak hükmedildiği de anlaşılmakla, verilen karar usul ve yasaya uygun olup, HMK.'nın 357.maddesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürülmeyen iddiaların istinaf incelemesi sırasında nazara alınamayacağı, HMK.'...

Mahkemece, İcra Müdürü tarafından dosya hesabının Merkez Bankası'nca belirlenen reeskont faiz oranlarına göre yapıldığı, davacı vekilinin verilen kesin süreye rağmen bilirkişi ücretini yatırmadığından yapılan faiz hesabının belirtilen oranlara uygun olup olmadığının tespitinin mümkün olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlu vekili, her ne kadar itiraz dilekçesinde icra emrindeki faiz miktarına da itiraz etmiş ise de; 20.01.2014 tarihli yargılama oturumunda "borca değil yalnızca faizin türüne itiraz ediyoruz, bu da hesaplamayı gerektirmeyip yalnızca hukuki uyuşmazlık niteliğindedir" şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu durumda, İcra Mahkemesi'nce faizin türü belirlenmek suretiyle şikayetin sonuçlandırılması gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının, bir adet bonoya dayanarak, keşideci-borçlu hakkında yaptığı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte; borçlunun yasal süresi içerisinde borca ve faize itiraz ettiği mahkemece; borca itiraz yönünden inceleme yapılarak yazılı gerekçeyle itirazın reddine karar verildiği, işlemiş faiz ile faiz oranı yönünden ise bir inceleme yapılmadığı görülmektedir. Borçlunun sair temyiz itirazları yerinde değil ise de faiz oranı ve birikmiş faiz alacağına yönelik itirazları hakkında inceleme yapılmadan sonuca gidilmesi doğru görülmemiştir....

      olduğundan yine 5 günlük süre içerisinde borca itiraz şeklinde talep edilmesi gerektiğini, faiz oranı ve işlemiş faize itirazın borca itiraz olması sebebi ile şikayet yolu ile talep edilemeyeceği gibi yasal 5 günlük süre içerisinde de talep edilmediğini, bu sebeple reddini talep ettiklerini, taraflar arasında düzenlenen taksitle satış sözleşmesine göre tarafların kendi aralarında faiz oranlarını ve cezai şartı Borçlar Kanununun sözleşme özgürlüğü çerçevesinde belirlediklerini, bu sebeple borçlunun buna itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, açıklanan sebeplerle, Karşıyaka 4....

      DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı borçlu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, davalı ile aralarındaki konut satışı sebebiyle düzenlenen kambiyo senedine konu borcun tamamının ödendiğini, aralarında başka hukuki ilişki olmadığını, yapılan ödemelerin bu borca istinaden yapıldığını, senette tahrifat yapıldığını, ticari faiz işletilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek borca ve ferilerine itiraz etmiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2020 NUMARASI : 2019/390 ESAS, 2020/162 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine çek alacağından dolayı takip başlatıldığını, borca ve faize itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin çeki avans olarak verdiğini ancak karşılığında malların gelmediğini, ayrıca avalimdir yazısı ile ciro silsilesinin bozulduğunu, senedin kambiyo senedi özelliğini yitirdiğini söyleyerek takibin durdurulmasına ve davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

      alacak ve işlemiş faiz miktarlarının ayrı ayrı gösterildiği, ödeme emrinde ise yalnızca toplam alacağın yazıldığı ve toplam alacağa takip tarihinden itibaren faiz işletilecek şekilde tahsili talebinde bulunulduğu belirtilerek ödeme emrinin takip talebine uygun düzenlenmediğinden bahisle şikayetin kabulü ile ödeme emrinin iptal edildiği, borca itirazın ise esası incelenmek suretiyle reddine karar verildiği görülmektedir....

        Bu nedenle borcun sadece 1 aylık döneminin bize ait olması ve kalar borcun bizden önceki döneme ait olması nedeni ile KISMEN BORCA İTİRAZ ETTİĞİMDEN, TAKİBE KONU BORCA, FAİZ VE BÜTÜN FERİLENE İTİRAZ ETTİĞİMDEN TAKİBİN DURDURULMASINI talep ederiz. SONUÇ VE İSTEM; Bizim yukarıda izah ettiğimiz üzere alacaklı tarafın açmış olduğu icra takibine KISMEN BORCA İTİRAZ ETTİĞİMDEN, TAKIBE KONU BORCA, FAİZ VE BÜTÜN FERİLENE İTİRAZ ETTİĞİMİZDEN TAKİBİN DURDURULMAS[NI talep ederiz...." şeklinde dilekçe vererek kısmi itirazda bulunmuşlardır. 2004 sayılı İİK.nun 62/4.maddesi gereğince Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısman cihet ve miktarını açıkca göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır. (Bkz: İtirazın İptali Davaları, Adnan Değnekli & Sedat Kısa, Turhan Kitabevi 2.Baskı) Görüldüğü üzere borca kısmi itirazda bulunulurken, borcun ne kadarının kabul edildiği, ne kadarının kabul edilmediği belli değildir. İtiraza uğrayan bedel net ve açık olarak belirtilmemiştir....

          Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu, dava dilekçesinde borca, faize ve ferilerine itiraz etmiş olup İlk Derece Mahkemesince borca itiraz değerlendirilerek dava ispatlanamadığından bahisle borca itirazın reddine karar verildiği, borçlu yanca, istinaf dilekçesinde borca, faize ve ferilerine açıkça itiraz etmesine rağmen davanın reddine karar verildiğini belirterek karara itiraz ettiği, Bölge Adliye Mahkemesince borçlu tarafından faiz konusu açıkça getirilmediğinden bahisle bu husus değerlendirme konusu yapılmadan istinaf başvurusunun esastan red edildiği, ancak yukarıda belirtildiği gibi...

            , tazminata, işlemiş faize ve oranına yönelik itirazın, borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nın 62. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra müdürlüğüne yapılmasının zorunlu olduğu, icra hukuk mahkemesine başvurularak ileri sürülmesinin hukuki sonuç doğurmayacağı, borçlunun takip talebinde istenen işleyecek faiz oranına itirazı da borca itiraz niteliğinde olduğundan ve İİK 62.maddede öngörülen zorunluluğa ve kurala tabi olduğundan bu husustaki itirazını da süresi içerisinde icra dairesine yapması gerektiği, somut olayda borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde işlemiş faiz miktarına, gecikme tazminatına yada işleyecek faiz oranına bir itirazı olmadığı; kaldı ki takip tarihinden sonra ve kesinleşen takibe ilişkin dosya borcunun hesaplanması görevi icra müdürlüğüne ait olduğundan, takip dosyası taraflarının icra müdürlüğünden dosya borcunun hesaplanmasını talep etmeleri mümkün olduğundan, borçlu hakkındaki...

            UYAP Entegrasyonu