Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı ... davada Gemerek Mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş, icra dairesinin yetkisine de itiraz edildiğini, bu itirazın da yerinde olduğunu belirtmiş, borca da itiraz edildiğini ve ayrıca davacı alacağına yasal faiz yürütülmesi gerektiğini icra inkar tazminatı koşullarının da gerçekleşmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece gerek icra dairesinin ve gerekse mahkemenin yetkisine yönelik itiraz üzerinde durulmaksızın davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamına göre ... 8. İcra Müdürlüğünün 2011/5814 esas sayılı dosyasında davacı sendika tarafından davalı ... aleyhine sendika üyelik aidatı ile işlemiş faizinin tahsili için davalı ... aleyhine icra takibi yapıldığı, belediyece icra dairesinin yetkisine ve takibe konulan borca itiraz edildiği ve takibin durduğu anlaşılmaktadır....

    İlk derece mahkemesi tarafından; takip dayanağı belgenin İİK'nun 68. maddesi kapsamında kaldığı, borçlular tarafından borca ve faize itiraz edildiği, imzalara itiraz edilmediği, sözleşmenin alacaklı ile borçlu şirket arasında yapıldığının tarafların kabulünde olduğu, bilirkişi tarafından düzenlenen raporda asıl alacağın 32.768 TL, işlemiş yasal fazin 3.557,74 TL olduğu, 2.124,15 TL fazla talep bulunduğu bildirilmiş, davacı vekilinin itirazı üzerine alınan ek rapora göre toplam 32.867,00 TL asıl alacak ve 353,48 TL işlemiş faiz olduğu bildirilmiş, bilirkişi raporunun hükme ve denetime elverişli olduğu gerekçesi ile, davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin takibe itirazının 32.867,00 TL asıl alacak ve 353,48 TL işlemiş faiz üzerinden kaldırılmasına, davalı şirket yönünden takibin bu miktar üzerinden devamına, 32.867,TL asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davalı şirketten tahsili ile davacıya ödenmesine, davalı T4 ve T3 yönünden davanın reddine karar verilmiştir....

    Davacı vekilinin takibe konu alacağa uygulanan faiz oranına karşı ileri sürdüğü itirazları incelendiğinde, İİK 150/ı maddesi uyarınca krediyi kullandıran tarafça, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adresine noter aracılığı ile gönderilen hesap özetine, borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, tebliğ edildiği veya 68/B maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itiberen 8 gün içinde itiraz edilmemesi halinde, ihtardaki borç miktarı kesinleşir. Ancak böyle bir durumda borçlu itiraz edilmeyerek kesinleşen ihtarnamedeki borca takip tarihine kadar faiz oranına ve faiz miktarına itiraz edebilir. Somut olayda; borçlu davacılar adına çıkartılan Trabzon 2....

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; faize yönelik itirazı yönünden açılmamış sayılması kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, takibe konu alacağa ilişkin avans faizi işletilmesinin kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğunu, ödeme emrinin iptalinin gerektiğini, her hangi bir tacir sıfatı olmamasına rağmen tüketici kredisi nedeniyle senet vasıtasıyla avans faizi işletilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, kararın lehine olan yönüyle kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169. maddesi uyarınca faiz oranı ve faize itiraz ile İİK'nın 45. maddesi uyarınca mükerrer takibin iptali ve İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayettir....

    İİK'nun 150/ı maddesi uyarınca; krediyi kullandıran tarafça, noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adresine gönderilen hesap özetine, borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itiraz edilmemesi halinde ihtardaki borç miktarı kesinleşir. Ancak böyle bir durumda borçlu, ihtarnamedeki kesinleşen borç miktarına takip tarihine kadar işletilen faiz miktarına ve faiz oranına itiraz edebilir. Somut olayda, İİK'nun 150/ı maddesine uygun şekilde asıl borçlu ve ipotek verenler adına çıkarılan ... 35. Noterliği'nin 14.01.2014 tarih ve 1704 yevmiye numaralı hesap kat ihtarına itiraz edilmediği anlaşılmaktadır....

      de bulunan taşınmazın dış cephe izolasyon eksikliği nedeniyle ödenen tazminatın rücuen tazminatı istemi ile 1.000,00 TL asıl alacak, 42,22 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.042,22 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından takibe, borca ve tüm ferilerine süresinde itiraz edildiği ve takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. Davanın ... Yalıtım İnş. Ltd. Şti.'ne ihbarına karar verilmiş, ihbar olunan vekili tarafından verilen yanıt dilekçesi ile, ihbar olunan şirketin taraf sıfatına haiz olmadığını ve davanın usulden reddinin gerekeceğini, davalı şirketi ile ihbar olunan şirket arasında 05/07/2018 tarihinde Anahtar Teslimi Su Yalıtım Sözleşmesi imzalandığını, davalı tarafından sözleşmeye istinaden ihbar olunan şirkete 17/03/2021 tarih ve ......

        Tek bir borç ilişkisinin söz konusu olduğu durumlarda, borçlu para borcunun faiz ve masraflarını ödemede temerrüde düşmemişse yaptığı kısmi ödemeyi anapara borcuna mahsup etme hakkına sahiptir. Ancak, para borcunun bir kısmı için kefalet, rehin veya benzeri bir teminat verilmişse, yapılan kısmi ödemenin teminatlı olan borca mahsubu istenemez. Bu durumda, kısmi ödemenin teminatsız olan ya da teminatı daha az olan borca mahsubu gerekir. Borçlu, faiz ve masrafları ödemede temerrüde düşmüşse yaptığı kısmi ödeme öncelikle gecikmiş faiz ve masraf borçlarına mahsup edilecektir. Hukuk Genel Kurulunun 27.9.2000 tarih ve 2000/12-1148 esas, 2000/1193 karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, Borçlar Kanununun 84 üncü maddesi gereğince, ödemelerin öncelikle asıl alacaktan düşülebilmesi için, borçlunun faiz ve masrafları ödemede gecikmemiş olması zorunludur. Gecikme ve alacaklının iradesini açıklaması halinde, ödenen kısmın öncelikle faizden düşülmesi gerekir....

          Tek bir borç ilişkisinin söz konusu olduğu durumlarda, borçlu para borcunun faiz ve masraflarını ödemede temerrüde düşmemişse yaptığı kısmi ödemeyi anapara borcuna mahsup etme hakkına sahiptir. Ancak, para borcunun bir kısmı için kefalet, rehin veya benzeri bir teminat verilmişse, yapılan kısmi ödemenin teminatlı olan borca mahsubu istenemez. Bu durumda, kısmi ödemenin teminatsız olan ya da teminatı daha az olan borca mahsubu gerekir. Borçlu, faiz ve masrafları ödemede temerrüde düşmüşse yaptığı kısmi ödeme öncelikle gecikmiş faiz ve masraf borçlarına mahsup edilecektir. Hukuk Genel Kurulunun 27.9.2000 tarih ve 2000/12-1148 esas, 2000/1193 karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, Borçlar Kanununun 84 üncü maddesi gereğince, ödemelerin öncelikle asıl alacaktan düşülebilmesi için, borçlunun faiz ve masrafları ödemede gecikmemiş olması zorunludur. Gecikme ve alacaklının iradesini açıklaması halinde, ödenen kısmın öncelikle faizden düşülmesi gerekir....

            belirtilen faiz oranlarının mevcut yasa hükmüne uygun olduğunu belirterek; müvekkilinin alacağının tahsili hususunda öngörülemez bir durum bulunduğundan ve davalı borçlunun mallarını kaçırma şüphesi olduğundan taşınır ve taşınmaz mallan ile üçüncü kişilerde bulunan hak ve alacaklarına İİK'nın 257. ve devamı maddeleri uyarınca borca yeter miktarda teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına, borçlunun icra takibine yaptığı itirazın iptaline, takibin takip talebinde yer alan şartlarla devamına ve davalının takip konusu alacağın % 20' sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir....

              , takibe konu borca, borç miktarına, faize, faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz ettiği, takibin durdurulmasını talep ettiği, borçlu borca itiraz ederek takibi durdurduğu, itirazı haksız ve dayanaksız olduğu, davalılar her ne kadar borcunun bulunmadığından bahisle borca itiraz etmiş ise de icra takibine konu olan alacak, davalıların kusurlu şekilde yürüttüğü kazı çalışmaları sebebiyle uğranılan maddi zararlardan ibaret hasar bedeli olup zarar veren davalılar bedelden sorumlu olduğu, izah edilen nedenlerle İstanbul 30....

              UYAP Entegrasyonu