Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

E. sayılı dosyasıi le aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu borca ve diğer tüm ferilerine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiği ve bu itiraz üzerine icra takibinin durduğunu, yine davalının serbest iradesiyle imzalamış olduğu Bankacılık Hizmet Sözleşmesi gereğince kendisine müvekkil banka tarafından ticari segmentli kredili mevduat hesabı açıldığı ve davalıya KMH kullandırıldığını, davalı borçlu süresinde ödemeleri gerçekleştirmediğinden kendisine KMH hesabı kat edilip buna ilişkin müvekkil banka tarafından 11.02.2019 tarihli ihtarname gönderildiğini, borçlunun kredili mevduat hesabından kaynaklanan borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili için .... İcra Dairesi 2019/... E. sayılı dosyası ile aleyhine icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu borca ve diğer tüm feriterine haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiği ve bu itiraz üzerine icra takibinin durduğunu, .... İcra Müdürlüğü'nün 2019/... ve 2019/......

    Borçlu, faiz ve masrafları ödemede temerrüde düşmüşse yaptığı kısmi ödeme öncelikle gecikmiş faiz ve masraf borçlarına mahsup edilecektir. 6098 sayılı Kanun'un 100. maddesi gereğince, ödemelerin öncelikle asıl alacaktan düşülebilmesi için, borçlunun faiz ve masrafları ödemede gecikmemiş olması zorunludur. Gecikme ve alacaklının iradesini açıklaması halinde, ödenen kısmın öncelikle faizden düşülmesi gerekir. İcra takibi, ödemeye ihtirazi kayıt konulması irade açıklamasıdır. Birden fazla borcu bulunan borçlunun yaptığı ödeme, ifa zamanında beyan ettiği borca mahsup edilir. Borçlu, ödeme sırasında, yapılan ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu beyan etmemiş veya alacaklının makbuzda belirttiği borca derhal itirazda bulunmamışsa makbuzda belirtilen borca mahsup edilmelidir....

      İcra Müdürlüğünün 2019/7757- 2019/7759 ve 2019/7760 Esas sayılı dosyaların aynı borca ilişkin ilamsız takip olduğunu, ipotekli takipte mükerrer takip başlatılarak müvekkilinin masraf ve vekalet ücreti yükünün artırıldığını, 2019/7758 sayılı takibin süresiz şikayet yolu ile iptali gerektiğini, borcun tek ve aynı olduğunda çekişme bulunmadığını, serbest irade ile %40 faizin kabul edildiği iddia edilmekle davacının genel işlem şartlarına katılma yoluyla girdiği edimler arasında dengesizlik bulunduğunu, takip sonrası işlemiş faizin fahiş miktarda olduğunu, makul olmayan faiz oranına itiraz edildiğini, aynı borç için ilamlı takip yapıldığını, ikinci takibin iptali gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Başvuru; ilamsız icra takibinde borca ve faize itiraz niteliğindedir....

      İcra Müdürlüğünün 2019/7759- 2019/7757 ve 2019/7760 Esas sayılı dosyalarının aynı borca ilişkin ilamsız takip olduğunu, ipotekli takipte mükerrer takip başlatılarak müvekkilinin masraf ve vekalet ücreti yükünün artırıldığını, 2019/7758 sayılı takibin süresiz şikayet yolu ile iptali gerektiğini, borcun tek ve aynı olduğunda çekişme bulunmadığını, serbest irade ile %40 faizin kabul edildiği iddia edilmekle davacının genel işlem şartlarına katılma yoluyla girdiği edimler arasında dengesizlik bulunduğunu, takip sonrası işlemiş faizin fahiş miktarda olduğunu, makul olmayan faiz oranına itiraz edildiğini, aynı borç için ilamlı takip yapıldığını, ikinci takibin iptali gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Başvuru; ilamsız icra takibinde borca ve faize itiraz niteliğindedir....

      İstinaf Sebepleri Borçlular istinaf başvurusunda; hesap kat'ına ve takibe itiraz edildiğini, bu nedenle, öncelikle, alacağın varlığının incelenmesi gerektiği, müvekkili şirketin yaptığı ana para ve faiz ödemelerinin hesaplanması halinde likit bir alacağın olmadığı tespit edileceğini, işletilen faiz oranlarının denetlenmesi gerektiği , bilirkişi raporunda incelemenin eksik yapıldığı, bu rapora dayanılarak karar verilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İİK'nın 149 ve 150/ı maddeleri uyarınca borçlu hakkında ilamlı takip yapılmasında ve borçluya icra emri gönderilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gibi davacının borca ve fer'ilere itirazların yerinde olmadığı belirtilerek davacıların istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlular hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsusu haciz yoluyla icra takibinde borçlular vekili icra mahkemesine başvurarak, borcun kaynağının genel kredi sözleşmesi olduğunu, aynı alacağın tahsili için alacaklı tarafça üç ayrı takip yapıldığından bu takibin mükerrer olduğunu, kredi borcunun taksitlendirildiğini ve muaccel olmayan borçların da istenmiş olduğunu, en az iki taksit ödemesinin de dikkate alınmadığını, faize faiz istendiğini ve %72 faiz oranının fahiş olduğunu ileri sürerek borca kısmi itiraz ettiği ve mükerrer takibin...

          Davacı borçlu her ne kadar takipte talep edilen işlemiş faiz miktarının fahiş olduğundan bahisle faize itiraz etmiş ve yasal faiz talep edilmesini gerektiğini beyan ederek borca itiraz etmiş ise de, mahkememizce alınan denetime ve kanaat edinmeye elverişli 01/02/2021 tarihli bilirkişi raporu ile alacaklı tarafın talep ettiği faiz miktarında fazlalık bulunmadığı tespit edilmiş, ayrıca taraflar arasındaki ilişki kambiyo ilişkisi olup her iki taraf da tacir olduğundan avans faizi talep edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından faize yönelik borca itirazın reddine karar verilmiş ve ayrıca davalı taraf tacir olup çek tazminatının ciranta olan davacıdan talep edilmeyeceğini bilmesi gerektiğinden ve bu hususta ağır kusurlu olduğundan davacı tarafın tazminat talebinin kabulü ile, davanın kısmen kabulüne, İstanbul 23.İcra Dairesinin 2020/21656 Esas sayılı takibinin 198.777,50 TL çek tazminatı için davacı borçlu yönünden İİK 169/a maddesi gereğince DURDURULMASINA, Alacaklı tarafça...

          Belli günde davalılardan Ali gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onların yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan davalı Ali 'nın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, davalı Erdal 'ın müvekkili bankadan kredi kullandığını, diğer davalının sözleşmeyi müteselsil kefil sfatıyla imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek takibe geçildiğini, davalıların borca ve faize itiraz ettiğini, itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu ileri sürerek davalıların itirazının iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevabında, bankada hesapta para bulunmasına rağmen borca mahsup edilmeyerek borca faiz yürütülmesinin haksız olduğunu, bankanın işlemlerinin usule uygun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....

            yerinde olmadığından borca itirazlarının reddi gerektiği , ipotek veren üçüncü kişilerin sorumluluğunun ipotekli taşınmaz ile sınırlı olduğu ve bankayla aralarında kefalet sözleşmesi bulunmadığı; bu husus yönünden şikayet ve itiraz hakkı ipotekli taşınmazların maliklerine ait olup davacı tarafından ileri sürülen bu istemin hukuki yararı bulunmadığından incelenmediği ,gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

            İlk derece Mahkemesi; davacının başvurusu borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nın 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerektiği, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfetinin borçlulara ait olduğu, takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının, hangi ilişkinin teminatı olduğu senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile ispatlanması gerektiği (HGK.nın 14/03/2001 tarih ve 2001/12- 233 E., 2001/257 K. sayılı ve yine HGK.nın 20/06/2001 tarih ve 2001/12- 496 E. sayılı kararları), senedin teminat olarak verildiğine dair metni üzerinde, arkasında ya da ekinde herhangi bir ibare bulunmayan takip konusu senet ve sunulan sözleşme örneği ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının iddiasını İİK'nın 169/a maddesinde belirtilen herhangi bir belge ile ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine, takip hakkında tedbir kararı...

            UYAP Entegrasyonu