İcra Müdürlüğünün 2019/33418( Eski 2013/17141) Esas sayılı dosyası ile yürütülen takibin müvekkili ile ilişiğinin bulunmadığını, isim benzerliği nedeniyle dosyaya dahil edildiğini, ödeme emri ve yenileme emrinin tebliğinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, takipten 10/03/2020 tarihinde müvekkilinin evine haciz için gelinmesi nedeniyle haberdar olunduğunu, 2013 yılından şikayet tarihi olan 12/03/2020 tarihine kadar alacaklı tarafından takip dosyasında müvekkiline yönelik olarak zamanaşımını kesen herhangi bir işlem yapılmadığını, borca, imzaya, faize, faiz oranına itiraz ettiklerini bildirerek, ödeme emri ve yenileme emri tebliğ tarihinin 10/03/2020 olarak düzeltilmesine, takibin imzaya ve borca itiraz nedeniyle durdurulmasına, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün 2022/23660 E sayılı dosyasında yapılan kambiyo senetlerine mahsus takip nedeni ile imzaya ve borca itiraz etmiş ve dava dilekçesinde ödeme emrini 17/10/2022 tarihinde teslim aldığını belirtmiş ise de davacıya ödeme emrinin 14/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacının tebligatın usulsüz olduğuna dair bir beyanının olmadığı, sürenin 14/10/2022 tarihinden başladığı, (Davacının tebligatı muhtardan alma tarihinden itibaren sürenin başlamayacağı) imzaya ve borca itirazın 5 günlük sürenin dolacağı 19/10/2022 tarihine kadar yapılması gerekirken 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 20/10/2022 tarihinde yapılan imzaya ve borca itirazın süreden reddine" dair karar verildiği görülmüştür....
ihaleden sonra icra takibinin iptal edilmesinin, icranın geri bırakılması hallerinin ihalenin feshi nedeni yapılamayacağını, her istinaf yoluna başvurunun satışı durdurmasının beklenemeyeceğini belirterek, kararın kaldırılmasına, ihalenin feshi talebinin reddine ve diğer yasal sonuçlarına karar verilmesini istemiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, ödeme emrinin müvekkiline tebliğ edilmediğini, şeklen de olsa yapılmış bir tebligat bulunmadığını, dosyadan fotokopi alınmasının ödeme emri tebliğ yerine geçmesinin bir hukuki dayanağının bulunmadığını, ayrıca mahkemece zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebi hakkında değerlendirme yapılmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve İİK 'nın 169/a maddesi uyarınca zaman aşımı nedeniyle icra takibinin durdurulması istemine ilişkindir. Marmaris 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, borçlu tarafından yetkiye,imzaya ve borca itiraz edildiği, mahkemece yasal süresi içinde açılmayan itiraz ve şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, tebliğ edilen ödeme emri üzerine borçlu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, ödeme emri ekinde senet örneğinin gönderilmediği şikayeti ile birlikte yetkiye, imzaya ve borca itiraz ettiği, ......
Somut olayda, davacı aleyhine yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde ödeme emrinin 07.09.2009'da tebliğ edildiği, İİK 169/5 maddesi gereğince borca ve imzaya itiraz süresinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün olduğu, 14/11/2016 tarihinde yapılan itirazın süresinde olmadığı, mahkemece imzaya itirazın süre yönünden reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, zaman aşımı yönünden yapılan incelemede, dosyada zaman aşımını kesen en son işlemin 04.03.2013 tarihinde yapıldığı, yasada belirtilen 3 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, imzaya itirazın süre yönünden reddine, zaman aşımı itirazının kabulüne, İstanbul 7. İcra Dairesinin 2016/31249 E sayılı dosyasında davacı yönünden İİK.33 /a/1 maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Bununla birlikte, icranın geri bırakılmasına ilişkin mahkemece verilen karar, kararın verildiği tarih itibariyle hüküm ve sonuç doğuracağından, kararın verildiği tarih itibariyle icra geri bırakılmış olup, geri bırakılmış bir takipte teminatın alacaklıya ödenmesi de mümkün değildir. İcra müdürlüğünce aksi yönde işlem yapılmış olması, yani süresi içerisinde icranın geri bırakılması kararı alınmış olmasına rağmen teminatın alacaklıya ödenmesi halinde ise İİK'nın 361. maddesi uyarınca bu paranın geri istenmesi mümkündür. Bu haliyle borçlu vekilinin paranın geri istenmesine ilişkin talebinin kabulü ve bu talep uyarınca işlem yapılması gerekirken icra müdürlüğünce talebin reddedilmesi ve buna ilişkin şikayetin de mahkemece reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. İstinaf başvurusu yerinde görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Bonoya dayalı kambiyo takibinde borçlular, takibin kesinleşmesi sonrası zamanaşımı itirazında bulunup icranın geri bırakılması ile hacizlerin kaldırılmasını talep etmiş olup mahkemece icranın geri bırakılmasına ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi 2022/235 Esas sayılı dosyasından icranın geri bırakılması davası açtıklarını, dava devam etmekte olduğunu, icranın geri bırakılması davası açılmasının menfi tespit davası açılmasına engel teşkil etmediğine dair Yargıtay kararı bulunduğunu, emsal Yargıtay kararında görüleceği üzere zaman aşımı nedeniyle menfi tespit davası açılabileceği hükmü bulunduğunu, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması davası açılması gerektiği şeklinde mahkeme kararı Yargıtayca bozulduğunu, Kambiyo takiplerinde TTK gereği zamanaşımı süresi son haciz işleminin yapıldığı tarihten itibaren 3 yıl olduğunu, (TTK'nun 661/1. maddesi; "Poliçeyi kabul edene karşı açılacak davalar, vadenin geldiği tarihten itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğrar" şeklinde düzenlenmiştir. ) buna göre poliçeyi kabul eden muhataba (bonoyu düzenleyen keşideciye) karşı yapılacak takiplerde zamanaşımı süresi vadeden itibaren 3 yıl olduğunu, 3 yıllık zamanaşımı süresi dolduktan sonra bu süreden itibaren davalı alacaklı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imzaya ve borca itiraza ilişkin davada Yalova İcra Hukuk ve 2.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, imzaya ve borca itiraz istemine ilişkindir. Yalova 2.Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın imzaya ve borca itiraz davası olduğu İİK 169 ve 170. maddeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde görevli mahkemenin İcra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....