İlk derece mahkemesi; uyuşmazlığın borca itiraz ve zamanaşımı nedeni ile icranın geri bırakılması şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin olduğu, davacı T2 ve vekilinin 06/02/2020 tarihli oturuma katılmadığı, davalı vekilinin ise T2 yönünden davayı takip etmediklerini beyan ettiği, bu nedenle davacı T2 yönünden dosyanın tefriki ile tefrik edilen dosyanın işlemden kaldırılmasına, yargılama gideri ve vekalet ücreti hususların ve harç hususlarının tefrik edilen dosyada değerlendirilmesine karar vermek gerektiği, borçlu T1 ödeme emrinin 25/03/2013 tarihinde tebliğ edildiği, davacı/borçlunun yasal beş günlük itiraz süresinden sonra 26/09/2019 tarihinde icra mahkemesine başvurarak borca itiraz da bulunduğu, bu nedenle İİK'nın 168/5. maddesi uyarınca itirazın süre aşımından reddi gerektiği, uyuşmazlık konusu icra dosyasında takip alacaklısı vekili tarafından en son yapılan takibi ilerletici nitelikteki işlemin 3 yıllık zamanaşımı süresinden sonra olduğu, takip konusu alacağın zamanaşımına uğradığı...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlu tarafından açılan borca itiraz davasına ilişkindir. (Her ne kadar ilk derece mahkemesince dava imzaya itiraz olarak nitelendirilmiş ise de, borçlu şirkete atfedilen imzanın borçlu şirket yetkilisine ait olmadığına yönelik itiraz borca itirazdır.)...
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bononun keşide tarihinin 10/12/2012 olup, takibin kesinleşmesinden sonra takibin zamanaşımına uğradığı iddiası ile itiraz edildiğini, davacıların zamanaşımı itirazları doğrultusunda mahkemece Çatalca İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak 2018/2008 icra takip dosyasında 03/07/2015- 31/10/2018 tarihleri arasında yapılmış herhangi bir işlemin olup olmadığı takibin zamanaşımına uğradığı anlaşılmış olmakla İİK'nun 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılmasına karar verildiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı-borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde takip sonrası zamanaşımı iddiasına dayalı icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. HMK 342. md. uyarınca istinaf başvuru sebepleri ve gerekçesinin istinaf dilekçesinde yer alması gerekir....
İlk Derece Mahkemesince yapılan incelemede, davacıya icra ödeme emrinin 22/06/2020 tarihinde tebliğ olunduğu, davacının 5 günlük itiraz süresi içerisinde, 5. Gün Cumartesi gününe denk geldiğinden takip eden Pazartesi günü 29/06/2020 tarihinde icra takibine, borca ve imzaya itiraz davasını açtığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği, işbu karara karşı davacı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 168/5. maddesine göre borca itirazın beş günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz edene tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, takip dayanağı Genel Kredi Sözleşmesinin ihtiyar heyetince tasdik edilmesi nedeniyle ilam niteliği kazanarak ilamlı takibe konu edildiğini, bu nedenle borca veya imzaya itiraz edilemeyeceğini, talebin icranın geri bırakılması olarak değerlendirilmesi halinde de itfa, imhal ve zamanaşımının mevcut olmadığını bildirerek davanın reddine, alacak miktarının %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, şikayetin kabulü ile Menderes İcra Müdürlüğünün 2019/1196 Esas sayılı takip dosyasında başlatılan takibin iptaline, takibin iptaline karar verilmiş olmakla sair taleplerin incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcranın Geri Bırakılması Davasına İtiraz Taraflar arasındaki uyuşmazlık, çeke dayalı takip hakkında verilen icranın geri bırakılması kararının kaldırılması isteğine ilişkindir. Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (11.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli Daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 27/05/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
nun 149. maddesine göre; "İcra memuru, ibraz edilen akit tablosunun kayıtsız şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva ettiğini ve alacağın muaccel olduğunu anlarsa, borçluya ve taşınmaz üçüncü şahıs tarafından rehnedilmiş veya taşınmazın mülkiyeti üçüncü şahsa geçmişse ayrıca bunlara birer icra emri gönderir, bu icra emrinde borcun otuz gün içinde ödenmesi ve bu müddet içinde borç ödenmez ve icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasına dair bir karar getirilmezse, alacaklının taşınmazın satışını istiyebileceği bildirilir." Yine İcranın geri bırakılması başlıklı İİK'nın 149/a maddesine göre: "İcranın geri bırakılması hakkında 33 üncü maddenin 1, 2 ve 4 üncü fıkraları uygulanır. İcra mahkemesinin geri bırakılma isteminin reddine ilişkin kararına karşı istinaf yoluna başvuran borçlu veya üçüncü şahıs, takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/337 Esas sayılı dosyasıyla ödeme emrinin tebliğine yönelik şikayette bulunduğu, aynı Mahkemede istinafa konu 2020/339 Esas sayılı dosyasıyla imzaya ve borca itiraz ettiği, Mahkemece her iki dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda şikayet ile imzaya ve borca itirazın yasal süresinde yapılmadığı gerekçeleriyle reddine karar verildiği, karar tarihi itibarıyla ve halen davacı borçlunun usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin reddine dair kararın kesinleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacının imzaya ve borca itirazının süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetinin kesin olarak sonuçlanmasına bağlıdır....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava açılmadan önce davaya konu ödemeyi icra dosyasına bildirdiklerini, mahkemenin kendileri tarafından bildirilen bu miktar yönünden kabul kararı vermesinin ve vekalet ücretine hükmetmesinin hatalı olduğunu, kararın gerekçesinin hatalı olduğunu, kararda icra vekalet ücreti, harç ve masraflar hakkında da hüküm kurulması gerektiğini, davacının takibin iptalini talep etmesine rağmen icranın geri bırakılmasına karar verilmesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa nedeniyle icranın geri bırakılması isteğidir. İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2022/3586 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı hakkında Karşıyaka 2....
İcranın geri bırakılması borçluya aleyhindeki takibi geri bıraktırma hakkı tanırken, alacaklıya da alacağın zamanaşımına uğramadığının ispatı bağlamında bir dava hakkı tanımaktadır. Şu hâlde gerek İcra ve İflas Kanunu'nun 16 ila 18'inci maddelerinde düzenlenen şikâyetlerde ve gerek 71 ve 33/a maddelerinde düzenlenen takibin iptali ve taliki ile icranın geri bırakılması taleplerinin nihai etkisi kendisini, doğrudan ya da dolaylı olarak icra takibi üzerinde gösterecektir. Bir diğer ifade ile bir şikâyetin görülmesi ya da icranın geri bırakılması isteminin karara bağlanabilmesi için (kural olarak) ortada derdest bir icra takibi olmalıdır (İsviçre hukukunda da bu çözümün benimsendiği hususunda bkz. Postacıoğlu/Altay, s.295, n.225). Derdest bir icra takibinin bulunmadığı hâllerde icra müdürü işleminin şikâyet yolu ile iptali ya da icra müdürünün bir işlemi yapması için ona talimat verilmesi veya icranın geri bırakılması talep edilemez....