WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarihine itiraz ettiklerini ancak yerel mahkeme tarafından TC Merkez Bankasından faiz oranı sorulmamış olup bilirkişilerce yapılan ve hükme esas alınan raporun eksik ve hatalı inceleme ürünü olduğunu, davaya konu bono üzerindeki imzaya da taraflarınca itiraz edilmiş olmasına rağmen hükme esas alınan bilirkişi raporunda geçerli bir kefalet ilişkisinin olup olmadığının da incelenmediğini bu nedenlerle hukuka ve hakkaniyete aykırı kararın ortadan kaldırılmasına, istinaf incelemesinin sonuna kadar icranın geri bırakılmasına, davanın kabulü ile imzalara, borca, faize, borcun ferilerine ve takibe itirazları nedeniyle takibin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Hukuk Dairesi'nin 2020/592 E.- 2021/1234 K. sayılı kaldırma ilamında borca ve faize yönelik itirazların incelenmesi konusunda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği söylenmiş ise de, davalı alacaklının faizden feragat ettiği anlaşıldığından dosyanın bilirkişiye verilmediği gerekçesi ile davacının imzaya itirazının reddine, davacının faize ve borca yönelik itirazı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, takip durdurulmadığından tazminat taleplerinin reddine karar vermiştir....

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sadece borca itiraz ettiğini, imzaya itiraz etmediğini, ödeme belgesi sunmadığını belirterek davanın reddine ve alacağın %20 sinden az olmamak üzere tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: davacının açıkça imzaya itiraz etmediği, borca itirazın ve açık bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğunun yazılı belge ile kanıtlanmasının gerektiği, davacının davasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine, takip durdurulmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin bono imzalamadığını bildirmesine rağmen mahkemenin sahtelik incelemesi yapmadığını belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

Takip dosyasının incelenmesinde; muteriz borçluya 08/04/2014 tarihinde örnek ... nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlunun, .../04/2014 tarihinde, yasal sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya ve borca itiraz ettiği, dosya borcunun ise 07.04.2014 tarihinde takibin diğer borçlusu .... ..... ve Tic.A.Ş tarafından ödendiği görülmektedir. Somut olayda, hakkında takibe başlanan ve itiraz eden borçlunun rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, takibe konu borç, diğer borçlu ciranta tarafından ödenmiştir. Diğer borçlu tarafından dosya borcunun ödenerek dosyanın infaz edilmiş olması, itiraz eden borçlu yönünden itirazın esasının incelenmesine engel değildir. O halde, mahkemece, borçlunun borca ve imzaya itirazlarının esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile itirazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Hakim, bir davada sadece tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve netice-i taleplerle bağlı olup, dayandıkları kanun hükümleri ve onların tavsifleri ile bağlı değildir. Kanunları re'sen tatbik ederek iddia ve müdafaadaki neticei talepleri karara bağlamakla mükelleftir ( 4.6.1958 ve 15/6 sayılı İBK). İcra takibinin dayanağı yapılan senedin teminat olarak verildiği iddiası İİK'nun 168/5. ve İİK'nun 169. maddesi kapsamında borca itirazdır. Buna göre borçlular vekilinin icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169 ve 170. maddelerine dayalı borca ve imzaya itiraz niteliğinde olup icra mahkemesince borca itirazın İİK'nun 169/a, imzaya itirazın ise aynı Kanun'un 170. maddelerine göre incelenerek oluşacak sonuca göre ret ya da kabul kararlarından biri verilmelidir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1989 KARAR NO : 2021/255 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ERDEMLİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/04/2019 NUMARASI : 2018/255 ESAS 2019/78 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Erdemli İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/255 Esas 2019/78 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacılar vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekilleri aleyhine Erdemli İcra Müdürlüğünün 2018/3455 esas sayılı dosyası ile ilam, vekalet ücreti alacağının tahsili için takip yapıldığını, takibin konusu olan ilamın 2004 yılında kesinleştiğini, takip tarihi itibari ile 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu belirterek zaman aşımı nedeni ile icranın geri bırakılması ve takibin iptaline, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Erzincan İcra Müdürlüğü'nün 2020/3265 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde davacı borçlu T1 ödeme emri ve borç senetlerinin bizzat kendisine 24/8/2020 tarihinde tebliğ edildiği, imzaya ve borca itiraz şikayetinin ise icra mahkemesine 15/09/2020 tarihinde yapıldığı, kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibinde borca ve imzaya itiraz şikayetinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süresi içerisinde yapılması gerektiği, ayrıca icra müdürlüklerinin işlemlerinin adli tatilde de devam ettiği, dolayısı ile bu sebepten sürenin uzamayacağı 24/08/2020 tarihinde ödeme emri kendisine tebliğ edilen borçlunun borca ve imzaya itirazının icra mahkemesine 15/09/2020 tarihinde yapmış olması sebebiyle, 5 günlük hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu bu sebeple ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı borçlu vekilinin istinaf dilekçesinde belirtmiş olduğu tebligat usulsüzlüğünün...

      İcra Müdürlüğü'nün 2006/8744 E. sayılı dosyasında başlatılan icra takibine karşı, borçlu ... tarafından, takip konusu alacağın takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımına uğradığı ileri sürülerek, icranın geri bırakılması istemiyle yapılan şikayet üzerine, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13.11.2009 tarih ve 807 E., 1036 K. sayılı ilamıyla icranın geri bırakılmasına karar verildiği ve anılan kararın temyiz edilmeksizin 14.12.2009 tarihinde kesinleştiği, yine davacının alacaklı olduğu ... İcra Müdürlüğü'nün 2006/8256 E. sayılı dosyasına karşı aynı iddia ile yapılan şikayet hakkında ise, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17.12.2009 tarih ve 347 E., 1171 K. sayılı ilamıyla icranın geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, davacının bu karara karşı İİK'nın 33/a-2 maddesine dayalı olarak genel mahkemede açtığı davanın da ......

        Davacı vekili dava dilekçesinde, imzaya itiraz, borca ve faize itiraz yanında, İİK'nın 294. maddesi uyarınca konkordato kesin mühleti içinde takip yapılamayacağı ve ödeme emrinin yasal unsurları taşımadığı iddiaları ile takibin iptalini istemiş olup, kararın gerekçesinde sadece imzaya, borca ve faize itiraza ilişkin taleplerin değerlendirildiği, davacının diğer iddialarına ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı ve kararın bu yönüyle bir gerekçe içermediği anlaşılmıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre, davacının tüm talepleri değerlendirilmeden verilen kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşıldığından, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra dairesinin 07.02.2020 tarihli kararında İİK'nun 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılması kararının alacaklıya tebliğ edilmesi ve 7 günlük sürenin beklenmesi gerektiği bu süre beklenmeden hacizlerin kaldırılamayacağının belirtildiğini, ancak ilgili kanun maddesinin yanlış yorumlandığını ilgili kanun maddesinde alacaklının dava açma süresinin beklenmesi gerektiği şeklinde bir hüküm bulunmadığını, hacizlerin kaldırılması taleplerinin reddine ilişkin hukuka aykırı icra dairesi kararının kaldırılması ve buna binaen ilgili hacizlerin kaldırılması gerekirken davalarının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kesinleşen icranın geri bırakılması kararının alacaklılar vekiline 31.12.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, İİK 33/a maddesindeki sürenin hak düşürücü süre olduğunu, alacaklı tarafın ilgili hak düşürücü süre içerisinde herhangi bir dava açmadığını, kesinleşen icranın geri bırakılması kararının 31.12.2019 tarihinde alacaklılar...

        UYAP Entegrasyonu