İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/07/2019 NUMARASI : 2019/174 ESAS 2019/536 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 3....
İcra Müdürlüğü’nün .... sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçluların borca ve ferilerine itiraz etmeleri üzerine takibin durduğunu belirterek, kısmi itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın haksız ve mesnetsiz olup reddi gerektiğini, müvekkili şirketin toplamda 130.000,00 TL tutarında ticari kredi kullandığını ve diğer müvekkillerinin de bu borca kefil olduklarını, müvekkili şirket tarafından kredi borcuna karşılık olmak üzere toplamda 35.504,24 TL ödeme yapıldığını, davacı banka tarafından icra takibine girişildiğinde ödenen miktarların mahsup edilmeyip fahiş biçimde %80 oranında faiz talep edildiğini, bu nedenle borca itiraz edildiğini savunarak, davanın reddi ile % 20 oranında kötüniyet tazminatı istemiştir....
Esas) sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, takibe davalı şirket tarafından "... 48.986,65 TL'lık asıl alacak kısmına, 20.233,49 TL işlemiş temerrüt faizine, %25,68 faiz oranına, 1.719,95 TL BSMV ve 2.614,66 TL masraf alacak miktarlarına açıkça itiraz ediyoruz. Borcu kısmen kabul etmiyoruz. Borca kısmi itirazlarımızı sunar, belirtilen şekilde asıl alacağa, işlemiş faize, faiz oranıma, BSMV, masraf ve ferilerine itirazlarımızın kabulü ile kısmi itirazlarımız doğrultusunda takibin durdurulmasına korar verilmesini arz ve talep ediyoruz...." şeklinde ... tarihinde haksız ve mesnetsiz olarak kısmi itirazda bulunulduğunu ve icra müdürlüğünce borçlular tarafından yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiğini, icra müdürlüğü tarafından ......
Başvuru bu hali ile borca kısmen itiraz niteliğindedir. İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, ödeme iddiasının kabul edilebilmesi için, söz konusu ödeme belgelerinde takibin dayanağı olan senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/09/2020 NUMARASI : 2020/204 ESAS - 2020/47 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacılar tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından İstanbul Anadolu 8.İcra Müdürlüğü'nün 2019/16740 Esas sayılı dosyası ile aleyhlerine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, borca kısmi itiraz ettiklerini beyanla itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
nun kefil olarak yer aldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davadışı borçlular ve davalı mirasçılar aleyhine girişilen takibe davalıların kısmi itirazı sonucu takibin kısmen durduğunu belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili; murislerinin vefatı sırasında terekesinin borca batık olup, mirasın hükmen reddedilmiş sayılacağını, bu nedenle sorumlu olmadıkları gibi ayrıca takibe kısmen değil tamamen itiraz ettiklerini bildirerek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece; yapılan araştırma sonucunda toplanan delillere göre davalıların murisinin vefatı sırasında terekesinin borca batık olduğunun saptandığı, bu olgunun saptanması için dava açmak gerekmeyip mirasın reddinin def'i olarak da ileri sürülebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Somut olay bakımından TMK'nun 605. Maddesi uyarınca muris ...'...
nun kefil olarak yer aldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine davadışı borçlular ve davalı mirasçılar aleyhine girişilen takibe davalıların kısmi itirazı sonucu takibin kısmen durduğunu belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili; murislerinin vefatı sırasında terekesinin borca batık olup, mirasın hükmen reddedilmiş sayılacağını, bu nedenle sorumlu olmadıkları gibi ayrıca takibe kısmen değil tamamen itiraz ettiklerini bildirerek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece; yapılan araştırma sonucunda toplanan delillere göre davalıların murisinin vefatı sırasında terekesinin borca batık olduğunun saptandığı, bu olgunun saptanması için dava açmak gerekmeyip mirasın reddinin def'i olarak da ileri sürülebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Somut olay bakımından TMK'nun 605. Maddesi uyarınca muris ...'...
Somut olayda; borçlu Düzce İcra Dairesi'nin yetkisine ve borca kısmi itirazda bulunmuş ise de; itirazında yetkili icra dairesini bildirmediğinden yetki itirazının dikkate alınmasına yasal olanak bulunmamaktadır. Öte yandan HMK'nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin (h) bendinde, davacının dava açmakla hukuki yararının olması gerektiği belirtilmiştir. Borçlu itirazında yetkiye ve borca birlikte itiraz ettiğine göre alacaklının sadece yetki itirazının kaldırılması istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır. O halde, mahkemece alacaklının yetki itirazının kaldırılması isteminin açıklanan nedenle reddi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;Davacının ibraz ettiği tahsilat makbuzlarında takip dayanağı senede açık atıf yapılmadığı gerekçesi ile kanıtlanamayan borca kısmi itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili süre tutum dilekçesinde özetle;İstinaf sebeplerini belirtmeden kararı istinaf ettiğini bildirmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık, 6.900,00 TL yönünden borca kısmi itiraza ilişkindir. İİK'nın 363. maddesi "İstinaf yoluna başvurma ve incelenmesi" başlığını taşır....
Borçlu, ödeme sırasında, yapılan ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu beyan etmemiş veya alacaklının makbuzda belirttiği borca derhal itirazda bulunmamışsa makbuzda belirtilen borca mahsup edilmelidir. Birden fazla para borcunun bulunduğu bir borç ilişkisinde, borçlunun, yapılan kısmi ödemenin hangi borç için mahsup edildiğini belirtmemesi, alacaklının da ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu makbuzda göstermemesi durumunda, kısmi ödemenin hangi borca mahsup edileceği sorunu 6098 Kanun'un 102. maddesine göre çözümlenmelidir. Bu gibi durumlarda, kısmi ödeme öncelikle muaccel olan borç için yapılmış sayılır. Ödeme zamanında birden fazla borç muaccel hale gelmişse, ödeme ilk takibe konulan borca mahsup edilir. Muaccel olan borçlardan hiçbiri takibe verilmemişse kısmi ödeme ifa zamanı önce gelen borca mahsup edilmiş sayılır. Borçların ifa zamanları (vadeleri) aynı günde gelmişse yapılan kısmi ödeme borçların miktarlarıyla orantılı olarak mahsup edilir....