İİK’nun 170/b maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun’un 63. maddesi uyarınca, itiraz eden borçlu, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. Senedin bedel hanesinde tahrifat yapıldığı iddiası, senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasında olup (Prof.Dr. Baki Kuru, İcra ve iflas Hukuku I-Cilt, 1988, sayfa 242 ve devamı), süresinde yapılmış bir itiraz yada şikayetin kesinleşmesine kadar her aşamada ileri sürülebilir. Somut olayda muteriz borçlu, 10.5.2019 tarihli ek beyan dilekçesinde; takip konusu senedin bedel hanesinde 100.000,00 TL yazılı olduğu halde, bedelin tahrifatla 1.100.000,00 TL haline getirildiğini belirterek borca kısmi itirazda bulunmuş olup, yukarıda anılan yasal düzenleme gereğince mahkemece söz konusu iddia yönünden bir inceleme yapılmaması isabetsizdir....
ödeme yapılmış olduğunu, 24/12/2020 tarihinde yapılan arabuluculuk görüşmesinde borcu kabul etmediklerini, 30/12/2020 tarihinde ödeme emrine "BORCUN TAMAMINA İTİRAZ EDİYORUZ" diyerek itiraz etmiş olduklarını, ancak ne hikmetse aynı gün içinde, ödeme emrine itiraz ettikten yaklaşık 2 saat sonra, müvekkiline haricen 20,000.00 TL.lık kısmi ödeme yapmış olduklarını, bu durumun borcun varlığının ikrarının belgesi olduğunu, öncesinde hiçbir şekilde taraflar arasında borç ilişkisi olmadığını iddia eden ve her seferinde borcun tümüne itiraz eden borçlunun, icra takibi başladıktan sonra ve borca itiraz ettikten sonra müvekkiline haricen 20.000,00 TL ödemesi borcu ikrar ettiğinin kesin delili niteliğinde olduğunu, bu sebeple borçlunun, ödeme emrine yaptığı itiraz hakkaniyete aykırı ve kötü niyetli olduğunu, dolayısıyla %20'den az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekliliği hasıl olduğunu, borçlunun belirli bir alacak için yapılan İcra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek...
O halde Mahkemece borçlunun takibe kısmi itirazlarının kaldırılması yerindedir. İİK'nın 68/7. maddesi birinci cümlesine göre, itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlunun yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata mahkûm edileceği hükmü gözetilerek borçlu hakkında tazminata hükmedilmesinde yasaya aykırılık yoktur. Ancak, borçlunun takip dosyasına yasal süresi içerisinde sunduğu itiraz dilekçesinde borca kısmi itirazda bulunduğu, itiraz ettiği miktarı açıkça 10.000,00- TL olarak gösterdiği, bu durumda Mahkemece tazminata yönelik hüküm kurulurken 10.000,00- TL üzerinden tazminata hükmedilmesi gerekirken asıl alacağın tamamı üzerinden tazminata hükmedilmesi isabetsizdir. O halde, davalının istinaf başvurusu kısmen yerinde olup, icra inkar tazminatına yönelik hüküm yönünden istinaf başvurusu kabul edilmelidir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; İİK'nın 62/4 maddesine göre borca kısmen itiraz edildiğinde itiraz edilen miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği, aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılacağı, somut olayda davalının takibe kısmen itiraz ettiği, ancak itiraz ettiği miktarı açıkça göstermediği, bu nedenle takibin davalı yönünden kesinleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 19....
-KARAR- Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıya satılıp teslim edilen mallar karşılığı düzenlenen faturalardan kaynaklı bakiye alacağın tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin yetkiye ve borca kısmi itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili ikametgahı ...'da olup davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, teslim edilen malın bir kısmının ayıplı olduğunu, borca itiraz edilen tutar karşılığı iade faturasının düzenlendiğini ancak davacı yanca kabul edilmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Borçlu, ödeme sırasında, yapılan ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu beyan etmemiş veya alacaklının makbuzda belirttiği borca derhal itirazda bulunmamışsa makbuzda belirtilen borca mahsup edilmelidir.Birden fazla para borcunun bulunduğu bir borç ilişkisinde, borçlunun, yapılan kısmi ödemenin hangi borç için mahsup edildiğini belirtmemesi, alacaklının da ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu makbuzda göstermemesi durumunda, kısmi ödemenin hangi borca mahsup edileceği sorunu Borçlar Kanununun 102. maddesine göre çözümlenmelidir. Bu gibi durumlarda, kısmi ödeme öncelikle muaccel olan borç için yapılmış sayılır. Ödeme zamanında birden fazla borç muaccel hale gelmişse, ödeme ilk takibe konulan borca mahsup edilir. Muaccel olan borçlardan hiçbiri takibe verilmemişse kısmi ödeme ifa zamanı önce gelen borca mahsup edilmiş sayılır. Borçların ifa zamanları (vadeleri) aynı günde gelmişse yapılan kısmi ödeme borçların miktarlarıyla orantılı olarak mahsup edilir....
Borçlu, ödeme sırasında, yapılan ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu beyan etmemiş veya alacaklının makbuzda belirttiği borca derhal itirazda bulunmamışsa makbuzda belirtilen borca mahsup edilmelidir.Birden fazla para borcunun bulunduğu bir borç ilişkisinde, borçlunun, yapılan kısmi ödemenin hangi borç için mahsup edildiğini belirtmemesi, alacaklının da ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu makbuzda göstermemesi durumunda, kısmi ödemenin hangi borca mahsup edileceği sorunu Borçlar Kanununun 102. maddesine göre çözümlenmelidir. Bu gibi durumlarda, kısmi ödeme öncelikle muaccel olan borç için yapılmış sayılır. Ödeme zamanında birden fazla borç muaccel hale gelmişse, ödeme ilk takibe konulan borca mahsup edilir. Muaccel olan borçlardan hiçbiri takibe verilmemişse kısmi ödeme ifa zamanı önce gelen borca mahsup edilmiş sayılır. Borçların ifa zamanları (vadeleri) aynı günde gelmişse yapılan kısmi ödeme borçların miktarlarıyla orantılı olarak mahsup edilir....
Birden fazla para borcunun bulunduğu bir borç ilişkisinde, borçlunun, yapılan kısmi ödemenin hangi borç için mahsup edildiğini belirtmemesi, alacaklının da ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu makbuzda göstermemesi durumunda, kısmi ödemenin hangi borca mahsup edileceği sorunu Borçlar Kanununun 102. maddesine göre çözümlenmelidir. Bu gibi durumlarda, kısmi ödeme öncelikle muaccel olan borç için yapılmış sayılır. Ödeme zamanında birden fazla borç muaccel hale gelmişse, ödeme ilk takibe konulan borca mahsup edilir. Muaccel olan borçlardan hiçbiri takibe verilmemişse kısmi ödeme ifa zamanı önce gelen borca mahsup edilmiş sayılır. Borçların ifa zamanları (vadeleri) aynı günde gelmişse yapılan kısmi ödeme borçların miktarlarıyla orantılı olarak mahsup edilir....
Birden fazla para borcunun bulunduğu bir borç ilişkisinde, borçlunun, yapılan kısmi ödemenin hangi borç için mahsup edildiğini belirtmemesi, alacaklının da ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu makbuzda göstermemesi durumunda, kısmi ödemenin hangi borca mahsup edileceği sorunu Borçlar Kanunu'nun 102. maddesine göre çözümlenmelidir. Bu gibi durumlarda, kısmi ödeme öncelikle muaccel olan borç için yapılmış sayılır. Ödeme zamanında birden fazla borç muaccel hale gelmişse, ödeme ilk takibe konulan borca mahsup edilir. Muaccel olan borçlardan hiçbiri takibe verilmemişse kısmi ödeme ifa zamanı önce gelen borca mahsup edilmiş sayılır. Borçların ifa zamanları (vadeleri) aynı günde gelmişse yapılan kısmi ödeme borçların miktarlarıyla orantılı olarak mahsup edilir. Borçlardan hiçbirinin ifa zamanı gelmemişse, kısmi ödeme alacaklı için güvencesi en az olan borca mahsup edilmiş sayılır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla yapılan icra takibinde borca itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı vekilince müvekkili aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü takibin dayanağı olarak gösterilen çekin bedel kısmında tahrifat yapıldığını belirtmek suretiyle borca ilişkin olarak kısmi itirazda bulunulmuştur. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir....