Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre; HMK'nın 355.maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, davacı aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacıya ödeme emrinin 03/06/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borca itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılması gerektiği, davacı tarafından sunulan belge fotokopisinde herhangi bir havalenin bulunmadığı, icra dosyasında dava dışı borçlu Hakan Dalkıran'ın borca itiraz dilekçesi bulunduğu, 18/05/2021 tarihinde icra müdürlüğü tarafından itiraz nedeniyle icra takibinin durdurulmasına karar verilmiş ise de, 23/06/2021 tarihli icra müdürlüğü kararıyla davacının icra dosyasında borca itiraz dilekçesi bulunmadığından davacı yönünden takibin...
Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 Esas 2014/929 Karar sayılı ilamında; borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olup, ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süre içerisinde yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce de, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Anılan itiraz, ödeme, …sıfat itirazı gibi…. borçlunun borcu olmadığı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004-...). Öte yandan, İİK.'...
para almadığını ve borcunun bulunmadığını, borca itiraz ettiğini, 2015 yılında bedelini ödeyerek şirketten bir apartman dairesi satın aldığını, ancak tüm borcu ödediğini, daireyi de 1 yıl içerisinde sattığını, dolandırıcılık ve sahtecilik işiyle karşı karşıya olduğunu belirterek borca, imzaya ve bonoya itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Takip dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, davacı borçluya ödeme emrinin 02/04/2009 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, borçlunun dosya borcuna 14/04/2009 tarihinde itiraz ettiği, borca itiraz süresi ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün olduğundan Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 14/04/2009 tarihli kararı ile itiraz süresinde olmadığından takibin devamına karar verildiği, borçlu davacı yeniden 2. kez 14/11/2022 tarihinde iş bu borca itiraz ederek itiraz dilekçesi sunduğu ve icra müdürlüğünce de 14/11/2022 tarihinde süresinde olmadığından bahisle itirazı reddedilerek takibin devamına karar verilmiştir....
CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, ileri sürülen hususların icra mahkemesinde incelenemeyeceğini, borca itirazın reddine, itiraz edilen tutar üzerinden %20 icra inkar tazminatına ve %10'u oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Davalı borçlu süresinde verdiği borca itiraz dilekçesinde, söz konusu taşınmazın kendisine ait olduğunu, tefeci olan davacıya güvenle verdiği tapunun kendisine iade edilmediğini, davacı hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu ve tapu iptali davası açtığını davacının boş olarak kira kontratını imzalattığını bu sözleşme ile takip yaptığını kira ilişkisinin ve kira borcunun söz konusu olmadığını belirterek borca itiraz etmiştir. Mahkemece takip dayanağı kira sözleşmesinin gerçekte mevcut ve geçerli olup olmadığının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İİK. 269/2. maddesi hükmüne göre ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini 62. Madde hükümleri dâhilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmez ise akdi kabul etmiş sayılır....
Davalı borçlu şirket vekili 26.08.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkili firmanın alacaklıya borcu bulunmadığını bildirerek borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davacı tarafça davalı kiracı ve kefil aleyhine kira borcundan dolayı takip yapıldığı, borçlulardan ...’ün itirazları nedeniyle takibin durduğu, davanın süresinde açıldığı, davacı her ne kadar icra takibi yapmış ve dava açmış ise de kiracı şirkete ödeme emrinin tebliğ edilemediği, borca itiraz etmediği, bu durumda itirazın kaldırılması ve tahliye davalarının şartlarının olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir....
Bu bağlamda senette tahrifat iddiası senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasında olmakla beş günlük itiraz süresi içinde ileri sürülmese bile, süresinde yapılan bir itirazın incelenmesi sırasında da ileri sürülmesi mümkündür.Somut olayda borçlu itiraz dilekçesinde veya yargılama aşamasında senette tahrifat yapıldığını ileri sürmediği gibi, 17.07.2014 tarihli dilekçesinde de senet bedelinin 235.000,00 TL olduğunu kabul etmiştir.O halde mahkemece, borca itirazın da tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kısmen kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
(KKD) (KKD) KISMİ KARŞI DÜŞÜNCE Kaçakçılık suçundan sanık ... hakkında kurulan mahkumiyete ilişkin hükmün, yerel mahkemenin 15/02/2022 tarihli mahkumiyete ilişkin kararından önce zamanaşımının dolması nedeniyle düşürülmesine karar verilmesi doğru ise de, aynı dosyada yargılanarak mahkumiyetine karar verilen ancak hükmü temyiz etmeyen sanık ... yönünden de yerel mahkemenin karar tarihinde dava zamanaşımının dolması nedeniyle düşürülmesi yerine mahkumiyetine karar verilmesi karşısında, zamanaşımından düşürülmeye ilişkin kararın bu sanığa da 1412 sayılı CMUK'nun 325 inci maddesi uyarınca sirayetine karar verilmemesi yönündeki sayın çoğunluğun kararına katılmıyorum. 11.01.2023 KISMİ KARŞI DÜŞÜNCE Gerek 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 325.maddesi gerek ise 5271 sayılı CMK’nun 306. maddesinde düzenlenen sirayet kurumunun amacı, aynı hükümle cezalandırılan...
İflasın ertelenmesine karar verilebilmesi için öncelikle iflas erteleme talebinde bulunan şirketin borca batık halde olması gerekir. Borca batıklık, TTK.nun 324/2.maddesine göre şirket aktiflerinin şirketin pasifini karşılamaya yetmemesi, İİK.nun 179.maddesine göre şirket borçlarının şirketin aktifinden fazla olması anlamına gelmektedir. Borca batıklığın tespiti için TTK.nun 324/2.maddesi uyarınca aktiflerin satış değerinin dikkate alınması gerekir. Mahkemece aktiflerin satış değerinin tespiti için bilirkişi raporu düzenlenmişse de alacaklılar bu rapora rayiç değerlerin düşük tutulduğu gerekçesiyle itiraz etmişlerdir. Mahkemece borca batıklığa itiraz yönünden ek rapor alınmalı, borca batık durumda olduğu sonucuna varılması halinde iyileştirme projesinde öngörülen tedbirlerle iyileşmenin mümkün olup olmadığı araştırılmalıdır....