Mahkemece, davanın dayanağı takipte icranın geri bırakılmasına karar verildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili tarafından açılan ve zamanaşımına uğradıkları gerekçesi ile takibin geri bırakılmasına kararının ardından davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. İcranın geri bırakılması kararı ile borçlunun borçtan kurtulmuş olduğu söylenemez. Eldeki davanın muvazaa istemine dayalı olarak açıldığı da nazara alınarak davacının açtığı alacak davasının sonucunun beklenmesi ve hasıl olacak duruma göre bir karar verilmesi yerine yanılgılı değerlendirme ile davanın reddi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu açık olmak üzere 8.4.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Takibe dayanak olan ilam şikayetçi borçluların da aralarında bulunduğu bir kısım davalılar yönünden kesinleşmiş ise de, ayrıca sözkonusu ilam infazı için kesinleşmesi gereken ilamlardan olmadığı da anlaşıldığından mahkemece takip dayanağı ilamın bozulması sebebiyle yok hükmünde olması gerekçe gösterilerek icranın geri bırakılmasına karar verilmesi isabetsizdir. Bu nedenle mahkemece şikayetçi borçuların dava dilekçesinde ileri sürdüğü vefat eden babaları ...'nun terekesinin mirasının açıldığı tarihte borca batık olması ve bu nedenle TMK'nun 605/2. maddesi uyarınca mirasın hükmen reddolunmuş sayılması gerektiği, pasif husumet ehliyeti bulunmadığından icra emrinin şahısları yönünden iptaline/icranın geri bırakılmasına ilişkin taleplerinin değerlendirilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Şikayetçinin iddiası, ödeme iddiasına dayanan icranın geri bırakılması talebi (şikayet) olarak nitelendirilmelidir. Somut olayda, şikayetçi, şikayet dilekçesinde hasım olarak T2'ı göstermiş ise de, yukarıda açıklandığı üzere iştirak nafakası alacaklısı çocuk olmayıp velayet hakkı kendisine verilen eş olduğundan İİK'nun 18. maddesi gereğince, doğru hasım Gülay Turgay'a şikayet dilekçesi tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanması, tarafların delillerinin toplanmasından sonra şikayetin esası incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken mahkemece takipte alacaklı sıfatı bulunmayan yanlış hasma tebligat yapılarak karar verilmesi isabetsiz olmuştur....
- K A R A R - Davacı, davalı tarafından...İcra Müdürlüğü'nün 2006/18 esas sayılı takip dosyası ile aleyhine takip yapıldığını, alacaklı olduğunu iddia eden kooperatife herhangi bir üyeliğinin mevcut olmadığını, borca konu belge altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek, ...) İcra Müdürlüğü'nün 2006/18 esas sayılı dosyası kapsamında davalıya borçlu olmadığını, alacaklı davalı kötüniyetli olarak icra takibi yaptığından aleyhine %40 dan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının davasının süre yönünden reddi gerektiğini, dava konusu takibin ilamlı bir takip olduğunu, davacının tebligat tarihinden itibaren 7 gün icranın geri bırakılması kararı getirmesi gerektiğini, davacının bu süreyi geçirmiş olduğunu savunarak, davanın reddine davacının davanın asıl alacağının % 40'ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Devletin cebri icra gücü vasıtasıyla, devlet güvencesinde yapılan ihalede mahcuzu satın alan üçüncü kişinin, takibin iptali, icranın geri bırakılması veya ihaleden sonra borcun ödenmesi nedeniyle doğrudan hiçbir ilişkisi olamaz. Alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte borçlular ...ve ...’ün ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/ 503 Esas sayılı dosyası üzerinden icra emrinin ve takibin iptalini istedikleri, dosyanın ihale tarihi itibariyle derdest olduğu, mahkemece tedbir kararı verilmediği anlaşılmıştır. İİK nun 149/a-1 maddesinin göndermesi ile olayda uygulanması gereken aynı kanunun 33.maddesine göre icra mahkemesine yapılan itiraz icrayı ve satışı durdurmaz. İİK nun 149/a-2 maddesine göre ise, icra mahkemesinin geri bırakılma isteminin reddine ilişkin kararına karşı istinaf yoluna başvuran borçlu veya üçüncü şahıs, takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz....
İCRA HUKUK TARİHİ : 03/03/2022 NUMARASI : 2022/16 ESAS - 2022/166 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet-Yetkiye ve Borca İtiraz- İcranın Geri Bırakılması KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından müvekkili aleyhine çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde ödeme emrinin müvekkilinin çalışanı olduğu iddia edilen Ömer Aygün'e 06/08/2007 tarihinde tebliğ edilerek takibin kesinleştirildiğini, müvekkilinin icra takibinden tesadüfen 24/07/2019 tarihinde haberdar olduğunu, tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, müvekkilinin adresinin Bingöl'de bulunduğunu, bu sebeple yetkiye itiraz ettiklerini, müvekkilinin takip alacaklısına borcunun bulunmadığını...
aştığını, bu nedenle icranın geri bırakılması için güncel hesap üzerinden teminat takdiri gerektiğini, menfi tespit davasına konu üç icra dosyası için teminat miktarının belirlenmesi yönünde icra dairelerine başvurulduğunu, İstanbul 10....
kesinleşmesini sağlayacığını, davacının icranın geri bırakılmasını talep ederken icranın geri bırakılmasının şartlarının hiç birine dayanmadığını, sadece "takibe konu borç bulunmamaktadır" dediğini, davacının İİK m. 33 gereği icranın geri bırakılmasını talep etmişken yerel mahkemenin, davayı icra emrine itiraz olarak değerlendirip davayı kabul ettiğini, yerel mahkemenin davacının takip ehliyeti olmadığından konuyu re'sen ele aldığını, gerekçesine dayanak teşkil eden Yargıtay kararının dahi verilen kararın hukuka ve yasaya aykırı olduğunu açık seçik ortaya koyduğunu, kefalet beyanında firma kaşesi altında çift imza olduğu açık seçik ortadayken kefaletin geçerli olmadığını ileri sürmenin iyiniyet kuralları ve basiretli tacir kuramı ile bağdaşmadığını belirterek haksız ve hukuka aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda inceleme yapılmasını, şikayetin/icranın geri bırakılması talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakim.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının oluştuğu iddiasıyla icranın geri bırakılması istemiyle icra mahkemesine müracaat ettiği, mahkemece, borçlu duruşmaya gelmediğinden ve üç ay içinde yenileme talebinde de bulunmadığından HMK'nun 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte borçlunun, İİK'nun 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı olarak takibin kesinleşmesinden sonraki aşamada zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebi şikayet niteliğindedir....
Hukuk Dairesince 2014/9602 Esas, 2014/1346 Karar sayılı, 19/08/2014 tarihli ilam ile icranın geri bırakılması isteminin reddedildiği, ilama dayalı takiplerde mahkeme hükmüne karşı temyiz yoluna başvurmanın kural olarak o hükmün icrasını durdurmayacağı, Yargıtay tarafından da icranın geri bırakılması talebinin reddedildiği anlaşılmakla ilamın gereğinin yerine getirilmesi için herhangi bir yasal engel olmadığı ve dosyada bulunan mevcut teminatın nakde çevrilerek alacaklının alacağına kavuşmasında bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçeleriyle şikayetin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, borçlu vekili tarafından, ilamın infazının mümkün olmadığına ilişkin şikayetin süreye tabi olmadığı gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Takibe dayanak ilamın ilamlı takibe elverişli olmadığı ve koşula bağlı olarak verildiğine yönelik şikayetin kamu düzeni ile ilgili bulunması nedeniyle süresiz şikayet yolu ile incelenebileceğinin kabulü gerekir....