Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi’nin 26.10.2011 gün, 2011/972-2011/1190 sayılı kararına göre, icra takibinden sonra gerçekleşen zamanaşımı nedeni ile TTK’nun 726., İİK’nun 71/2., 33/a maddeleri gereğince verilmiş icranın geri bırakılması kararının bulunduğu anlaşılmaktadır. İİK’nun 33/a maddesinde: İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir. Alacaklı, icranın geri bırakılması kararının kesinleştiğinin kendisine tebliğinden sonra, zamanaşımının vaki olmadığını ispat sadedinde ve 7 gün içinde umumi mahkemelerde dava açabilir. Aksi takdirde icrası istenen ilamın zamanaşımına uğradığı hususu kesin hüküm teşkil eder. İcranın devamına karar verilmesi halinde 33 üncü maddenin son fıkrası burada da uygulanır.” düzenlemesi yer almaktadır....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra dairesinin 07.02.2020 tarihli kararında İİK'nun 33/a maddesi gereğince icranın geri bırakılması kararının alacaklıya tebliğ edilmesi ve 7 günlük sürenin beklenmesi gerektiği bu süre beklenmeden hacizlerin kaldırılamayacağının belirtildiğini, ancak ilgili kanun maddesinin yanlış yorumlandığını ilgili kanun maddesinde alacaklının dava açma süresinin beklenmesi gerektiği şeklinde bir hüküm bulunmadığını, hacizlerin kaldırılması taleplerinin reddine ilişkin hukuka aykırı icra dairesi kararının kaldırılması ve buna binaen ilgili hacizlerin kaldırılması gerekirken davalarının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kesinleşen icranın geri bırakılması kararının alacaklılar vekiline 31.12.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, İİK 33/a maddesindeki sürenin hak düşürücü süre olduğunu, alacaklı tarafın ilgili hak düşürücü süre içerisinde herhangi bir dava açmadığını, kesinleşen icranın geri bırakılması kararının 31.12.2019 tarihinde alacaklılar...

    İcra Müdürlüğü'nün 2006/8744 E. sayılı dosyasında başlatılan icra takibine karşı, borçlu ... tarafından, takip konusu alacağın takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımına uğradığı ileri sürülerek, icranın geri bırakılması istemiyle yapılan şikayet üzerine, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 13.11.2009 tarih ve 807 E., 1036 K. sayılı ilamıyla icranın geri bırakılmasına karar verildiği ve anılan kararın temyiz edilmeksizin 14.12.2009 tarihinde kesinleştiği, yine davacının alacaklı olduğu ... İcra Müdürlüğü'nün 2006/8256 E. sayılı dosyasına karşı aynı iddia ile yapılan şikayet hakkında ise, ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17.12.2009 tarih ve 347 E., 1171 K. sayılı ilamıyla icranın geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, davacının bu karara karşı İİK'nın 33/a-2 maddesine dayalı olarak genel mahkemede açtığı davanın da ......

      Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, İcranın geri bırakılması ve icra takibinin iptali istemine ilişkindir. ... İcra Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunundan kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 5. Tüketici Mahkemesince ise davacı tarafından icranın geri bırakılması istemli olarak dava açıldığı, hakem heyeti kararının iptaline yönelik bir talep bulunmadığı, uyuşmazlığın ilamlı icra takibinden kaynaklandığından bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir. Somut olayda; iptali talep edilen takibin ......

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle ; Mahkemenin gerekçeli kararda belirtmiş olduğu tarihte Tebligat Kanunun ilgili maddeleri uyarınca herhangi bir şekilde tebligatın yapılmadığını, alacaklı icra takibin kesinleşmesinden itibaren borcun tabi olduğu zamanaşımı süresi geçtikten sonra yenileme talebinde (İKK m. 78,5) bulunursa, borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürebileceğini, ancak takip kesinleşmiş olduğundan borçlu bunu ödeme emrine itiraz yolu ile değil ancak İKK m. 71/2 ve 33. Maddeleri uyarınca zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması yolu ile gerçekleştirebileceğini, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talep etme hakkının herhangi bir süre ile sınırlı olmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

        Zira maddenin son bölümünde "...icranın geri bırakılması için Bölge Adliye Mahkemesi'nden veya Yargıtay'dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine uygun bir süre verilir." düzenlemesi mevcuttur. Yine, İİK'nın 36/3 maddesine göre, "ücreti ilgililer tarafından verilir ise Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtay'ca icranın geri bırakılmasına dair karar icra dairesine en uygun vasıtalar ile bildirilir." düzenlemesi mevcut olup, buna göre icranın geri bırakılması kararının borçlu tarafından sunulması zorunlu olmadığı gibi kararın icra dosyasına ibrazı için de bir süre belirlenmemiştir. Bu haliyle süresi içerisinde alınmış icranın geri bırakılması kararının mehil vesikasında belirlenen süre geçtikten sonra icra dosyasına sunulmuş olmasının icranın geri bırakılması kararı gereğince işlem yapılmasına engel olmadığı açıktır....

        Borçlu mehil vesikasında yazılı süre içinde, Yargıtay'dan icranın geri bırakılması kararı alınmazsa veya icranın geri bırakılması kararı alınıp da hükmün onanması halinde, yatırılan teminat para ise alacaklının talebi üzerine başkaca bir işleme gerek kalmadan alacaklıya ödenir, mal ve hak ise malın niteliğine göre icra müdürlüğünce paraya çevrilir....

          Borçlu mehil vesikasında yazılı süre içinde, Yargıtay'dan icranın geri bırakılması kararı alınmazsa veya icranın geri bırakılması kararı alınıp da hükmün onanması halinde, yatırılan teminat para ise alacaklının talebi üzerine başkaca bir işleme gerek kalmadan alacaklıya ödenir, mal ve hak ise malın niteliğine göre icra müdürlüğünce paraya çevrilir....

            Tüm dosya kapsamına göre, icra müdürlüğünden alınan 90 günlük mehil vesikası üzerine Dairemizce icranın geri bırakılması yönünde talepte bulunulduğu bir kısım evrakların eksik olması nedeniyle Dairemizce icranın geri bırakılması talebinin reddine karar verildiği, yine 90 günlük süre dolmaksızın eksiklikler tamamlanmak suretiyle yeniden icranın geri bırakılması talebi üzerine Dairemizce icranın geri bırakılmasına karar verildiği ve aynı zamanda davanın esası hakkında da hükmün kaldırılmasına yönelik karar verildiği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, ilk derece mahkemesinin davanın reddine yönelik kararının 6100 Sayılı HMK 'nın 353/1- a-6 maddesi uyarınca kaldırılması gerekmiş ve aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur....

            Her ne kadar İlk Derece Mahkemesince, davalı 1. sıra alacaklısına icranın geri bırakılması kararına ilişkin kesinleştirme şerhinin 05/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davalı 1. sıra alacaklısı vekilince 7 günlük süre içerisinde 07/09/2020 tarihinde Kocaeli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/265 esas sayılı dosyasında dava açıldığı ve haczin ayakta olduğu değerlendirilmiş ise de icranın geri bırakılması kararına ilişkin Dairemizin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kesin kararının davalı 1. sıra alacaklısı vekiline 16/03/2020 tarihinde tebliğ edilmesi ile İlk Derece Mahkemesi'nin icranın geri bırakılmasına ilişkin kararının kesinleştiğinin davalı 1. sıra alacaklısına tebliğ edildiği anlaşılmıştır....

            UYAP Entegrasyonu