da iken bir akrabasının telefonu üzerine haberdar olduğunu belirterek gecikmiş itirazının kabulü talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, Mahkemece ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu gerekçesiyle istemin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatap tarafından bir engel nedeniyle süresinde itiraz edilememiş olması halinde mazereti gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazların ve dayanaklarınının, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. İcra hakimi, gecikmiş itiraz nedenlerini inceledikten sonra gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre, takibin tatilini tensip edebilir. Mazeretin kabulü halinde icra takibi durur. Aynı celse de alacaklı itirazın kaldırılmasını sözlü olarak da isteyebilir....
Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; davacının hakkında açılan icra takiplerine süresinde itiraz etmediğini, icra mahkemesine de gecikmiş itiraz talebiyle dava açtığını, bu talebinin de Kayseri ... İcra Hukuk Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas ... karar sayılı ilamıyla reddedildiğini, borçluların menfi tespite yönelik iddialarının borca itiraz niteliğinde olup ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süresi içerisinde yapılması gerektiğini, davacının söz konusu bu yasal süreyi kaçırdığını, gecikmiş itiraz hakkını da usulüne uygun kallanmadığından takibin kesinleştiğini, açılan işbu davanın da kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı bankaya müzekkere yazılarak dava konusu kredi sözleşmeleri ile ödeme dekontları örnekleri istenmiş, Kayseri ... İcra Dairesinin ... Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş. Kayseri ... İcra Dairesinin ......
Davacı vekili, gecikmiş itirazda bulunmuş ise de usulsüz tebliğ şikayeti kabul edildiğinden bu yöndeki talep ayrıca tetkik edilmemiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın kabulüne, İstanbul 22 icra dairesinin 2021/31762 numaralı dosyasında davacıya ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti ile ıttıla tarihinin 05/01/2022 olarak düzeltilmesine, Gecikmiş itiraz yönünden ayrıca tetkike yer olmadığına," karar verildiği görülmüştür....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın süresinde açılmadığını, söz konusu takibe yasal süresinde herhangi bir itiraz olmaması üzerine kesinleştiğini, borçlunun ikamet adresi olarak gözüken adresten 8 ay önce taşındığını, icra takibinde yapılan tebligatların usulüne uygun olduğunu, yapılan gecikmiş itirazın kötü niyetli olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacının gecikmiş itirazının kabulü ile İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün 2021/9813 Esas sayılı icra dosyasında davacı borçlu yönünden icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir....
Davacı borçlu gecikmiş itiraz dilekçesinde, tebliğ tarihi olan 08/02/2021 tarihinde yurt dışında olduğunu beyan etmiştir. Dosya içerisindeki belgelere göre davacı borçlunun 23/06/2021 tarihinde yurda giriş yaptığı, 29/09/2021 tarihinde ise yurttan çıkış yaptığı, borçlunun gecikmiş itirazına ilişkin itirazlarının ve dayanaklarının engelin kalktığı günden itibaren 3 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekmekte olup davacı borçlunun yurda giriş yaptığı ve engelin kalktığı 23/06/2021 tarihinden itibaren 3 günden sonra 13/10/2021 tarihinde başvuruda bulunduğu görülmüştür....
İİK'nun 65/1. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. Anılan hükmün uygulanabilmesi için borçluya tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması ve muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun "Aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçiye tebligat" başlıklı 16. maddesinde ve Tebligat Yönetmeliği'nin 25. maddesinde; "Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır" düzenlemesi yer almaktadır....
ya gittiğini ve ikametinde bulunmadığını, borca itiraz ettiğini beyanla takibin durdurulmasını talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı cevap dilekçesi sunmamıştır. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ödeme emrinin davacı borçluya tebliğine ilişkin tebliğ mazbatası incelendiğinde, muhatabın adresine normal tebligat gönderildiği, mernis şerhli gönderilmediği, borçlunun adreste ikamet ettiği halde adresin o an kapalı olması nedeniyle komşusu......
Borçlu, ödeme sırasında, yapılan ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu beyan etmemiş veya alacaklının makbuzda belirttiği borca derhal itirazda bulunmamışsa makbuzda belirtilen borca mahsup edilmelidir. Birden fazla para borcun bulunduğu bir borç ilişkisinde, borçlunun, yapılan kısmi ödemenin hangi borç için mahsup edildiğini belirtmemesi, alacaklının da ödemenin hangi borca ilişkin olduğunu makbuzda göstermemesi durumunda, kısmi ödemenin hangi borca mahsup edileceği sorunu Borçlar Kanununun 86ıncı maddesine göre çözümlenmelidir. Bu gibi durumlarda, kısmi ödeme öncelikle muaccel olan borç için yapılmış sayılır. Ödeme zamanında birden fazla borç muaccel hale gelmişse, ödeme ilk takibe konulan borca mahsup edilir. Muaccel olan borçlardan hiçbiri takibe verilmemişse kısmi ödeme ifa zamanı önce gelen borca mahsup edilmelidir. Borçların ifa zamanları (vadeleri) aynı günde gelmişse yapılan kısmi ödeme borçların miktarlarıyla orantılı olarak mahsup edilir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/12/2021 NUMARASI : 2021/660 ESAS - 2021/1050 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İstanbul 20....
Mahkemece; davalı aleyhine İstanbul 37.İcra Müdürlüğü'nün 2017/9113 Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı tarafından 04.04.2017 tarihli dilekçe ile icra takibine, İcra Müdürlüğünün yetkisine, borca, faize ve ferilerine ilişkin itiraz dilekçesi sunulduğu, her ne kadar dosya içerisinde takibe itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edildiğine dair icra dosyası içerisinde belge bulunmasa da davacı alacaklı tarafından icra takip dosyasına 07.07.2017 tarihli talep dilekçesi sulunmuş ve dilekçede; borçlu tarafından 04.04.2017 tarihli borca ve yetkiye itiraz dilekçesi sunulduğu, bu doğrultuda dosyanın yetkili İcra Müdürlüğü'ne gönderilmesi talebinde bulunulduğu, dolayısıyla davacı alacaklı tarafından en geç 07.07.2017 tarihinde borca itiraz dilekçesinden haberdar olduğunun kabulü gerekeceği, itirazın iptali davasının, bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığından usulden reddine karar verilmiştir....