Davacı adına vekili başvurusunda "..ilamsız takipte ödeme emrinin işyeri tarafından 04/10/2019 tarihinde alındığını, müvekkiline 08/10/2019 tarihinde iletildiğini,.." beyan etmiş davasını gecikmiş itiraz olarak nitelemiş Mahkemece de yukarıda açıklanan özetle " raporun incelenmesinde yatak istirahatinin söz konusu olmadığı, 2004 sayılı İİK'nun 65. maddesinde gecikmiş itirazın şartlarının oluşmadığı " gerekçesi ile gecikmiş itirazın reddine karar verildiği görülmüştür....
Şikayetçinin borca itiraz ve yetkiye itirazı hususunda da; İİK'nun 62/1. maddesine göre genel haciz yoluyla ilamsız takipte borca itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde icra dairesine yapılması gerekir. Takibin şekli itibariyle icra dairesi yerine icra mahkemesine yapılan borca ve yetkiye itiraz sonuç doğurmayacağı gerekçesi ile davacının borca ve yetkiye itirazının reddine karar verilmiştir ...'' şeklindeki gerekçe ile davacının davasının reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen sebeplerle müvekkiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, mahkeme değerlendirmesinin Tebligat Kanunu ve ilgili yönetmeliğe aykırı olduğunu, ilk derece mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini belirtmiştir. Uyuşmazlık; usulsüz tebligat şikayeti ve borca ve yetkiye itirazlarının süresinde kabul edilerek takibin durdurulması istemine ilişkindir....
İcra Müdürlüğü'nün 2015/1988 esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, davalı şirket tarafından borca itiraz edildiğini, davalı şirketin itirazının yersiz olduğunu belirterek davalının borca itirazının iptali ile icra takibinin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Cevabının Özeti: Davalı usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermemiştir. Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, yapılan yargılamaya, toplanan delillere göre davanın kabulüne karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı işçinin bu davayı açmasında hukuki yararının bulunup bulunmadığı noktasındadır.Somut uyuşmazlıkta, dosya ekinde sunulan onaylı icra dosyasında davacı vekilinin davalı işveren aleyhine ... (...)...
İİK'nun 65. maddesinde (Değişik: 18/2/1965 - 538/35 md.); "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir.Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye... mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun Elektronik Tebligat başlıklı 7/a maddesinin birinci fıkrasında; “Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur.”...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra takibine gecikmiş itiraz Dava, usulsüz tebligatın iptali ve gecikmiş itiraza ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 17.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
hakkının olmaması nedeni ile gecikmiş itirazın kabul edilmesini, takipte borçlunun yerleşim yeri Konya İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, alacaklıya borcu bulunmadığını, takibe dayanak sözleşmede yazılı taşınmazın alacaklıya devredildiğini, dayanak sözleşmedeki imzanın murise ait olmadığını belirterek tebliğ tarihinin 12/10/2020 olarak düzeltilmesini, yetkiye borca ve imzaya itirazının kabulü ile hacizlerin kaldırılmasını aksi halde gecikmiş itirazın kabulünü istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 nolu ödeme emrinin 19.09.2013 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun ise İİK.nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra 30.09.2013 tarihinde İİK.nun 65. maddesi uyarınca gecikmiş itiraz talebi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. İİK.nun 65/1. maddesi uyarınca gecikmiş itiraza başvurulabilmesi için borçlunun geçerli bir engelinin bulunması zorunludur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından davacının aynı dilekçe ile usulsüz tebligat, şikayeti ve gecikmiş itiraz sebeplerine dayanarak icra takibine itiraz davası açtığı ,dilekçe içeriği itibariyle usulsüz tebligat ve gecikmiş itiraz nedenleri ayrıntısı ile incelendiğinde tebligatın yönetmelik ve kanuna uygun olarak T.K.35’e göre tebliğ edildiğinin anlaşılmış olduğu ,gecikmiş itiraz kurumunun kanunda tahdidi olarak sayılmış olduğu ve somut olayda gecikmiş itiraz nedenlerinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
in beyanın alındığı dava dilekçesi ve davalının istinaf dilekçesiyle sabit olduğu, Tebligat Yasasının 39. maddesinde düzenlenen hasıma tebligat yasağı muhatap adına hasıma tebligat yapılması halinde uygulanabilecek bir madde olup ödeme emri tebligatı iade edildiği için bu yasal düzenleme uygulanamayacağından, ödeme emri tebligatının iadesinin ve ardından aynı adrese Tebligat Yasasının 21/2 maddesine göre ödeme emrinin tebliğinin hukuka uygun olduğu, dava dilekçesinde gecikmiş itirazdan bahsedilmişse de gecikmiş itiraz nedeni olabilecek "bir mani" olduğu iddia edilmemiş ve kanıtlanmamış olduğu gerekçesiyle; şikayetin reddine karar verilmesi gerektiğinden istinaf başvurusunun esastan kabulüne ve şikayetin reddine karar verilmiştir....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu, müvekkilinin ödeme emri tebliğ tarihinde yurt dışında olduğu için ödeme emrine yasal süre içerisinde itiraz edemediği için gecikmiş itiraz yoluna başvurulduğunu, mahkemece de belirtilen tarihte yurt dışında olduğunun kanıtlandığını, ancak mahkemece tebliğ tarihinin düzeltilmesi kararı tebligatın öğrenilmesinden itibaren yasal sürede icra müdürlüğüne ayrıca borca itiraz yolunda dilekçe verilmediğinden müvekkili mağdur edebilecek bir karar olduğunu, talepleri olmayan tebliğ tarihinin düzeltilmesi kararının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve gecikmiş itiraz taleplerinin kabulü ile mevcut tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini talep etmiştir. Karara karşı davalı T3 vekili Av....