Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/05/2021 NUMARASI : 2021/203 ESAS, 2021/286 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz)|Yetki İtirazı KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle icra takibinin dururulmasına karar verilmiş olup, söz konusu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....

nun temyiz itirazlarının incelenmesinde, İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. İcra hakimi, gecikmiş itiraz nedenlerini inceledikten sonra gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre, takibin tatilini tensip edebilir. Mazeretin kabulü halinde icra takibi durur. Aynı celse de alacaklı itirazın kaldırılmasını sözlü olarak da isteyebilir. Bu takdirde tetkikata devam olunarak icra mahkemesinde gerekli karar verilebilir. Usulsüz tebligatta ise, İİK.nun 65. maddesine göre yapılacak incelemeden farklı olarak, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamıştır....

    İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz, süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durur. Bu durumda alacaklı ancak itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir. Dava dilekçesinde; davacı - borçlunun tebliğ tarihinde, öncesinde ve halen yurt dışında olduğunu belirttiği, davacı - borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin de şekli olarak usulüne uygun olduğu görülmektedir....

    Tüm dosya kapsamına göre; borçlu vekili tarafından takipten haricen haberdar olunması üzerine ödeme emri tebliğ edilmeden 04/03/2020 tarihinde borca itiraz edildiği anlaşılmıştır. Her ne kadar İİK’nun 62. maddesi gereğince borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun itiraz hakkı doğmayacağından haricen icra takibini öğrenip icra dairesine itiraz etmesi yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmaz ise de bu durum borçluya hiç tebligat çıkartılmaması ya da tebliğ edilememesi hali için geçerlidir. Somut olayda alacaklı vekilinin talebi üzerine, borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş olup alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesi mevcut olduğundan borçlunun ödeme emri tebliğinden önce yaptığı itiraz geçerlidir. İcra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmesi doğru olduğu gibi alacaklı vekilinin takibin devamına karar verilmesi talebinin reddine ilişkin müdürlük kararı da doğrudur. (Yargıtay 12....

    dilekçesi verdiği, müvekkilin telefonunu tamir ettirdiği ve bu hususta faturayı dosyaya sunduğunu, müvekkilinin haklı nedenle borca itiraz süresini kaçırmış olduğundan gecikmiş itirazının kabulü gerektiğini, teknik mücbir sebep varken bilirkişi incelemesi yapılmadan doğrudan tebligatın ulaştığının varsayıldığını, varsayıma dayalı bu kararın eksik ve hatalı olduğunu bu sebeplerle yerel mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılması gerektiğini ileri sürerek istinaf yoluna başvurmuştur....

    ederek takibin durdurulması neticesinde dava açma zorunluluğu doğduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli olarak borca itiraz ederek takibin durdurulmasına neden olduğunu, davalının -------sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

      İcra Müdürlüğü'nün 2016/5566 Esas sayılı dosyasında, ödenmeyen gecikmiş elektrik bedeline dayalı 20.658,30 TL asıl alacak, 16.494,97 TL gecikmiş gün faizi, 2.969,11 TL faiz KDV'si olmak üzere toplam 40.122,38 TL üzerinden icra takibi yapıldığı,itiraz üzerine takibin durduğu, 23/06/2011 tarihli, Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit tutanağında kayıtsız sayaçtan elektrik kullanıldığı, tutanakta davalının oğlunun kimlik bilgilerinin yazılı olduğu, kaçak elektrik bedelinin 40.122,38 TL olduğu bilirkişi raporu ile tesbit edilmiştir. Abonesiz kullanım sözkonusu olup,sayacın mühürsüz ve alt kapağının bulunmadığı incelemede tesbit edilmiştir.Mahkemece ,bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiştir....

      Tebligat mazbatasında, muhatabın adreste bulunmama sebebi ve tevziat saatinden sonra adrese dönüp dönmeyeceği tespit edilmediğinden, tebiğ işlemi 7201 sayılı Kanun'un 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30. maddesi gereğince usulsüzdür.Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda uyuşmazlığın İİK'nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir. Borçlu vekilinin mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12-258 E. - 1991/344 K. sayılı kararı)....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/09/2021 NUMARASI : 2021/321 2021/603 DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Mersin 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 08.09.2021 tarih 2021/321 esas 2021/603 karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacılar T2 ve T1 dava dilekçesinde özetle; Mersin 3....

        A.Ş.’ne 31.12.2019 ve ...’ne 11.01.2020 tarihinde tebliğ tebliğ edildiği, diğer borçlulara yapılan tebligatın bila ikmal döndüğü, tüm borçluların 03.01.2020 tarihinde itiraz ettiği, itirazlarında borca, ferilerine ve müvekkillerinin temerrüde düşürülmediğinden faiz talep edemeyeceğine ilişkin itiraz ettikleri, borçlular yönünden itirazın iptali davası açıldığı belirlenmiştir. Bilirkişi ... ve ...’tan alınan 04.06.2021 tarihli raporda; davacı ... AŞ’nin ... /Adana Şubesi ile dava dışı asıl borçlu ... Ltd. Şti. arasında 10.000.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, davalılardan ... A.Ş, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., .... A.Ş ‘nin sözleşmeye müteselsil kefil oldukları, her birinin kefalet limitinin 10.000.000 TL olduğu, bu sözleşmeye istinaden davalı Borçlu Lehine 395.900,00 TL’lik ipotek alındığı, bu genel kredi sözleşmesine istinaden asıl borçlu şirkete 631.139,52 TL taksitli ticari kredi kullandırıldığı, ayrıca borçlu lehine .......

          UYAP Entegrasyonu