Tek bir borç ilişkisinin söz konusu olduğu durumlarda, borçlu para borcunun faiz ve masraflarını ödemede temerrüde düşmemişse yaptığı kısmi ödemeyi anapara borcuna mahsup etme hakkına sahiptir. Ancak, para borcunun bir kısmı için kefalet, rehin veya benzeri bir teminat verilmişse, yapılan kısmi ödemenin teminatlı olan borca mahsubu istenemez. Bu durumda, kısmi ödemenin teminatsız olan ya da teminatı daha az olan borca mahsubu gerekir. Borçlu, faiz ve masrafları ödemede temerrüde düşmüşse yaptığı kısmi ödeme öncelikle gecikmiş faiz ve masraf borçlarına mahsup edilecektir. Hukuk Genel Kurulunun 27.09.2000 tarih ve 2000/12-1148 esas, 2000/1193 karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, Borçlar Kanununun 84üncü maddesi gereğince, ödemelerin öncelikle asıl alacaktan düşülebilmesi için, borçlunun faiz ve masrafları ödemede gecikmemesi zorunludur. Gecikme ve alacaklının iradesini açıklaması halinde, ödenen kısmın öncelikle faizden düşülmesi gerekir....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında ilamsız icra takibine başlanıldığı, davalı tarafından yetkiye ve borca itiraz edildiği, davalı alacaklı tarafından itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece yetki itirazının kaldırılmasına, borca itirazın kaldırılması talebinin reddine karar verildiği, davacı alacaklı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı vekili tarafından davalı aleyhine 18/01/2012 düzenleme tarihli 03/08/2012 vade tarihli 6.000,00- USD senet alacağından dolayı ilamsız icra takibine gidildiği, davalı keşidecinin ödeme emrinin tebliği üzerine borca ve ferilerine itiraz ettiği, senetteki imzaya itiraz etmediği, faiz itirazı yönünden alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı tarafın borca yönelik itirazını kesin delille ispatlayamadığı ancak yabancı para cinsinden yapılan takiplerde İİK 67. maddesi uyarınca icra inkar tazminatının yabancı paranın takip tarihindeki TL karşılığı esas alınarak tazminat hesabı yapılması gerektiğinden davalının istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile 2004 sayılı İ.İ.K'nun 68 maddesi uyarınca borca-faize itirazın 6.000,00 USD asıl alacak, 2.057,51 USD faiz...
- TL'ye de itiraz edildiğini, idareye başvuru yapılmadan icra takibi yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, idarenin temerrüde düşürülmediğini ayrıca icra takip masrafları ve icra vekaletinden sorumlu tutulmasının usul yasa ve hakkaniyete aykırı olduğunu; ayrıca, 20'nci madddeye göre el koyma tarihinden kararın kesinleşmesine kadar faiz istenebileceğini, satış bedelinin icra dosyasına ödenmiş olması nedeniyle icra takibinden sonra faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu beyanda davanın reddini talep etmiştir....
Sayılı dosyası ile ilamsız icra takip işlemi yapıldığını, davalının, takibe, borca ve tüm ferilere itiraz ettiğini, borçlunun iş bu haksız itirazı neticesinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı borçlu şirkete krediler, akdedilen Genel Kredi Sözleşmeleri çerçevesinde kullandırıldığını, banka kayıtları ile işbu kredi kullandırımı sabit olduğunu, Hesap Kat İhtarnamesinde ve Takip talebinde kredi için uygulanan yıllık faiz oranı belirtildiğini, faiz hesabı ile diğer tüm ferilerin sözleşmeye ve ihtarnameye uygun hesaplanarak gerek ihtarnamede gerekse ödeme emrinde açıkça gösterildiğini, davalının hiçbir haklı gerekçeye ve delile dayanmayan itirazının, müvekkilinin alacağını tahsil etme kabiliyetini güçleştirmek ve takibi sürüncemede bırakmak için yapılmış haksız ve kötü niyetli bir itiraz olduğunu, davalının hiçbir delile dayanmadan icra takibini semeresiz bırakmak gayesiyle haksız ve dayanaksız olarak icra takibine itirazda bulunarak takibin durdurulmasına sebep olduğunu, müvekkilinin...
Sayılı dosyası ile ilamsız icra takip işlemi yapıldığını, davalının, takibe, borca ve tüm ferilere itiraz ettiğini, borçlunun iş bu haksız itirazı neticesinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı borçlu şirkete krediler, akdedilen Genel Kredi Sözleşmeleri çerçevesinde kullandırıldığını, banka kayıtları ile işbu kredi kullandırımı sabit olduğunu, Hesap Kat İhtarnamesinde ve Takip talebinde kredi için uygulanan yıllık faiz oranı belirtildiğini, faiz hesabı ile diğer tüm ferilerin sözleşmeye ve ihtarnameye uygun hesaplanarak gerek ihtarnamede gerekse ödeme emrinde açıkça gösterildiğini, davalının hiçbir haklı gerekçeye ve delile dayanmayan itirazının, müvekkilinin alacağını tahsil etme kabiliyetini güçleştirmek ve takibi sürüncemede bırakmak için yapılmış haksız ve kötü niyetli bir itiraz olduğunu, davalının hiçbir delile dayanmadan icra takibini semeresiz bırakmak gayesiyle haksız ve dayanaksız olarak icra takibine itirazda bulunarak takibin durdurulmasına sebep olduğunu, müvekkilinin...
beyanı ile süresinde takip dosyasına sunulu dilekçesi cebri icra takibine yönelik borca itiraz dilekçesi olduğu, hukuki ilişkiyi kabul ettiğine göre itirazın kaldırılması isteminin mahkemede incelenmesi sırasında alacaklının elinde artık İİK'nın 68/1. maddesinde belirtilen bir belgesinin mevcut olup olmadığı üzerinde durulmasına gerek olmadığı, bu durumda borçlunun ödeme iddiasını İİK'nın 68. maddesinde öngörülen belgelerle kanıtlaması gerekmekte olup borçlu tarafından borcun ödendiğinin kanıtlanamadığı, ancak davalı/borçlu borca itiraz dilekçesinde borca itirazı ile birlikte KDV, damga vergisi kesintisi ve faiz miktarı ve oranına da itiraz ettiği, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra yapılan yargılama sonucunda borçlunun itirazları hususunda alınan bilirkişi raporunun (b) bendi hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesi ile bilirkişi raporunun bu kısmına itibar edilerek davanın kısmen kabulüne, takibin 151.200-TL asıl alacak ve 2.833,45-TL üzerinden devamına, asıl alacağın...
İcra Müdürlüğü'nün 2016/15258 Esas sayılı dosyasına da sunulduğunu ve dava dilekçesindeki hesap kat ihtarının usulüne uygun düzenlenmediği bildirildiğini, bu sebepten borca dayanak gösterilen kredi sözleşmesindeki imzaların da müvekkiline ait olmadığını, kredi sözleşmesinin var olduğu düşünülse bile dava dışı banka tarafından müvekkili lehine kredi kullandırılmadığını, davacı tarafından ihtarname gönderildiği iddia edilse de ihtarnameye itiraz ettiğini, davacı tarafa bildirdiğini, muacceliyet ve temerrüt olgusu gerçekleşmediğini, ayrıca davacının faiz talep hakkı da doğmadığını ve icra inkar tazminat şartları da oluşmadığını bildirerek davanın reddini talep etmiştir....
Davacı vekili ödemeden haberdar olmadıklarını, davalının arabuluculuk görüşmelerinde dahi ödemeden bahsetmediğini, asıl borç dışında faiz alacaklarının da bulunduğunu , davalının dava açılmasına sebebiyet verdiğini belirterek davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasını istemiştir. Faiz, asıl borca bağlı olarak doğar ve asıl alacağın ödeme veya başka bir sebeple sona ermesi durumunda faiz alacağı da sona erer (TBK m. 131/1). Faiz alacağının devam etmesi için, sözleşme ile ya da ifa anına kadar (asıl alacak sona ermeden önce) yapılacak bildirimle / ihtirazı kayıtla saklı tutulmuş olması ya da durum ve koşullardan saklı tutulduğunun anlaşılması gerekir. Davalıdan talep edilen tazminat davadan önce ödendiğinden davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile açılan reddine, dava açılmasına davacının sebebiyet verdiği kabul edilerek yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir....
Mahkememiz tarafından celp ve incelenen dava konusu------ takibinin incelenmesinden; Davacı bankanın, dava dışı ---- ile aralarında imzaladıkları kredi sözleşmesine dayalı borcun ödenmemesi üzerine işbu icra dosyasından müşterek borçlu müteselsil kefil ..., ---- ihtarname masrafı olmak üzere 1.456.173,71-TL üzerinden takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %50 faiz uygulanması ve ferileri ile birlikte tahsili için 22/01/2020 tarihinde ilamsız icra takibine geçtiği ve davalı borçlu şirketin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde borca ve ferilerine itiraz ederek icra takibinin durmasına sebebiyet verdiği dosya kapsamı ile sabittir....