İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2021 NUMARASI : 2019/642 ESAS - 2021/773 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve borca itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında başlatılan takipte ödeme emrinin 26/07/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, takip dayanağı çeklerdeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, taraflar arasında borç doğuran bir işlem olmadığını, müvekkilinin alacaklıya borcu bulunmadığını, borca, faize, tazminata, komisyona ve tüm fer'ilere itiraz ettiklerini beyanla takibin iptaline, tazminata ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....
a ait olmadığını bonodaki imzaya itiraz ettiklerini, borca ve fer'ilerine de itiraz ettiklerini, takibe konu bononun gerçek bir borç ilişkisine dayanmadığını alacaklı ve ilişkili olduğu kişi veya kişilerce murisin hesabında bulunan yüklü miktardaki meblağın banka hesabından alınabilmesi için düzenlenen sahte bir bono olduğunu, öncelikle takibin iptali ile dosyadan alacaklı vekiline ödenen 203.820,01 TL nin İcra Müdürlüğü hesabına iadesinin ve borca, ferilerine ve imzaya olan itirazlarının dikkate alınarak senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatı ve alacağın %10'u kadar para cezasına hükmedilmesini talep etmişlerdir. Borçlular birleşen dava dosyasında icra mahkemesine başvuru dilekçelerinde; murisleri ... hakkında ......
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2021 NUMARASI : 2021/470 ESAS - 2021/765 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı asil dava dilekçesinde özetle; aleyhine İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğünün 2019/12779 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, takibe konu senetlerdeki imzanın kendisine ait olmadığını, borca ve imzaya itiraz ettiğini söyleyerek itirazın kabulünü istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya ödeme emrinin 23/05/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, takibin kesinleştiğini, söyleyerek davanın reddini istemiştir....
DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı borçlu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığını, davalı ile aralarındaki konut satışı sebebiyle düzenlenen kambiyo senedine konu borcun tamamının ödendiğini, aralarında başka hukuki ilişki olmadığını, yapılan ödemelerin bu borca istinaden yapıldığını, senette tahrifat yapıldığını, ticari faiz işletilmesinin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek borca ve ferilerine itiraz etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/04/2022 NUMARASI : 2020/75 ESAS - 2022/221 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İlgili icra dosyası üzerinden müvekkilleri aleyhine icra takibi başlatıldığını, takip konusu bonodaki keşideci ve kefil imzalarının müvekkillerine ait olmadığını, imzaya itirazları olduğunu, son alınan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, önceki rapor ile arasında farklar olduğunu belirterek imzaya itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
daha ayrıntılı yazılı yargılamayı gerektirecek nitelikte inceleme yapamayacağı, iddiaların ispatı açısından tanık veya bilirkişi incelemesine başvuramayacağı gerekçesiyle mahkemenin özel yetkili mahkeme olması ve basit yargılama yaptığı hususu birlikte değerlendirilerek İİK 169/a-1, 169/a-2 ve 170/b maddesinin atfıyla İİK 68/1- 3 gereğince borçlunun borca itirazının reddine; gerek borca itiraz gerek imzaya itiraz yönünden takip durdurulduğundan borçlunun sözü edilen senede dayanan takip konusu asıl alacak miktarının %20'si olan 12.311,76 TL inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, takip konusu asıl alacağın %10'u olan 6.155,88 TL para cezasının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına karar verilmiştir....
Davacılar vekili dava dilekçesinde, imzaya itiraz, ödeme emrinde icra müdürlüğünün banka hesap numarasının bulunmaması nedeniyle takibin iptali istemleri yanında, borca ve faize itiraz etmiş olup, kararın gerekçesinde sadece imzaya itiraz ve şikayet konusundaki taleplerin değerlendirildiği, davası reddedilen davacılar T2 A.Ş. ve T15'nun faize itiraz istemine ilişkin olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı ve kararın bu yönüyle bir gerekçe içermediği anlaşılmıştır. Davacı T15 vekili bu konudaki istinaf başvurusunda haklı olup, karar bu yönüyle de usul ve yasaya aykırıdır. Kabule göre, İİK'nın 170/3. maddesi uyarınca hükmedilecek tazminat ve para cezasının asıl alacak miktarı üzerinden hesaplanması gerekmekte ise de, hüküm fıkrasının 2/a,b,c,d nolu bentlerinde yazılı 1.767.158,00 TL'nin asıl alacak mı, yoksa hükmedilen tazminat ve para cezası mı olduğunun anlaşılamadığı, bu haliyle hükmedilen tazminat ve para cezası yönünden hükmün infaza olanaklı olmadığı anlaşılmıştır....
Bu bakımdan imzaya itiraz haksızdır. Öte yandan borçlu borca itiraz ettiğini bildirmekle birlikte itirazını hangi somut gerekçeye dayandırdığını açıklamadığı gibi İİY'nın 169/a maddesinde sayılan belgelerden birini de sunmamıştır. Bu nedenle borca itiraz isteminde haksız bulunmuştur...." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, İmzaya ve borca itirazın reddine, İtiraz ile birlikte İİY’nin 170/2. maddesine göre takibin durdurulması kararı verilmediğinden, İİY’nin 170/3. maddesi gereğince borçlu aleyhine tazminat ve para cezasına hükmolunmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; yerel mahkemece İİK'da belirtildiği üzere borçlunun borca karşı haksız itirazda bulunması karşısında reddedilen miktardan %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesi gerekirken kötü niyet tazminatına karar verilmediğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....
Hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu ve rapor doğrultusunda imzaya itirazın reddine karar verilmesi de yerindedir. Davacının sair itirazları ise borca itiraz niteliğinde olup İİK'nın 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı ve itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Somut olayda, davacının İİK'nın 169/a maddesi gereğince iddialarını ispatlayamadığı, takibe konu senedin kambiyo vasfına haiz olduğu anlaşılmış olup, mahkemece davacının borca itirazının reddine ilişkin duruşmalı olarak verilen karar yerindedir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2049 KARAR NO : 2023/1449 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SEFERİHİSAR İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/04/2022 NUMARASI : 2020/72 ESAS, 2022/30 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; Seferihisar İcra Müdürlüğünün 2020/848 Esas sayılı dosyasında ödeme emrinin tarafına tebliğ edildiğini, yasal süresi içerisinde itiraz ettiğini, senette yetkili icra daireleri ve mahkemelerinin İzmir olarak belirtilmesine rağmen takibin Seferihisar İcra Dairesinde başlatıldığını, yetkili icra dairesinin İzmir icra daireleri olduğunu, aleyhine yapılan icra takibine konu edilen senetler üzerindeki imzaların kendisine ait olmadığını, tarafına ait olmayan icra takibine konu senetteki imzaya, iddia...